iddiasını kısmen tutturmuş olan spiker. 21 ve 42'den sonra 63. dakikada gerçekten de kayserispor'un 3. golü gelmiştir ancak bu sefer golün adı turgay bahadır'dır.
kendisi çok iyi bir galatasaray'lıdır. ama mesleğinde inanılmaz tarafsız bir duruşu vardır. şimdiki spikerlerden kat kat kalitelidir. şahsen şu lig maçlarını anlatmasını isterdim. bir galatasaray-manchester maçını anlatışı efsanedir.
zevzeklik ve fuzuli konuşma şampiyonu. geçtiğimiz hafta lig radyo ile canlı telefon bağlantısındayken spiker ( galiba fırat işbecer ) '' şu anda aldığımız bir acı haberi vermek istiyoruz, fazıl hüsnü dağlarca vefat etmiş, ne söylemek istersin ümit abi '' diyor. karşı tarafta kısa bir sessizlik ve yapmacık üzülmüş ses tonu ile ümit aktan' ın yorumu '' çook büyük kayıp, çok, kelime ustasıydı fazıl hüsnü, kelimelere takla attıran adamdı'' yeterince saçmaladığına kendi de inanmamış olacak ki asıl bombayı peşisıra patlatıverdi '' nazım hikmet te fikirlere takla attırırdı biliyorsun '' işte bu kabil zevzeklikleriyle sinirlerimize güvercin taklalar attıran adam.
''baraj 9.15 hami 15 15'' cümlesini söylemiştir. ne demek istedi hala merak içindeyim. ayrıca galatasaray sion maçında galatasaray 4-0 öndeyken maçı bırakıp hagi'nin hareketlerini anlatmaya başlamıştı. o sırada bir pozisyon oldu ve:
''(heyecanla)evet profesör çorabını çekiyor işte hagi...(sessizce)evet sevgili seyirciler bu arada tehlikeli geliyorlar.. (pozisyonu korner olur ve yine heyecanlı) bırakın atsınlar çocuklar maça zevk gelsin.''
genelde dünya kupası 2006 da kanal 1 de yaptığı enteresan program ile tanınan futbol insanı.arşivi çok geniştir.en son kanal a da haydi maça programı ile görülmüştür.
(bkz: severek izliyoruz)
Kızarım, sinir oluruz ama yine de severiz bu adamı. Şaka maka 60 yaşındaymış. 1949 Nazilli doğumlu. TRT'de spikerliğe 1972 yılında başlamış. Kendine has yorumları kimi zaman çıldırtır ama sanırım o da farklı olana tepki vermemizden dolayı. Odun gibi tekdüze maç anlatsa daha mı iyi yani. Kendine göre renk katıyor işte. Aynı zamanda Ersen ve dadaşlardan Ersen'in kardeşidir. Belki de abisi, 60 yaşındaymış adam, Ersen o kadar var mı acaba ?
Şimdi bu abimiz geçtiğimiz aylarda Türk Androloji Derneği'Nin gerçekleştirdiği "Erkek erkeğe sağlık konuşuyoruz" kampanyasında aktif olarak çalışmış. Türkiye'Nin pek çok yerine gidip insanlarla konuşmuş ama bu arada 1.700 tane de pipi görmek zorunda kalmış. Bir spiker edasıyla naklettiği anılar var bu konuda ki tam ona yakışacak tarzda şeyler :
"Urfa'da poturlu, kasketli erkekler kuyruk beklerken yaşanan çok komik bir olay var. Tırın içinde bekleyen iki kişiden biri, diğerine, "benim kayınço şimdi çıktı. Muayene kuş içinmiş diye anlatınca, kuyrukta "kuş içinmiş" lafı yayıldı. Bir saat sonra adamın biri gerçekten de ötmeyen kanaryasını getirdi tedavi için. 'Hasta mı bu, ötmüyor" diye sordu. Türk erkeğinin algılama sorunu bu. "erkek erkeğe sağlık" yazıyor koca tırda, ama adam kanaryasını getiriyor."
"Sertleşme katsayıları değerlendirmesi sonucu Trabzonlular ikinci oluyorlar. Bundan dolayı da "Biz ikinci olduk , ama birinci sayılır. izmirliler birinci oldular ama bir izmirli kadınlara, bir de bizimkilere bakın. Onlar, o kadınlar sayesinde birinci oldu. Bizim skorumuz daha önemli" demişler.
hiciv dolu maç anlatımlarıyla dinlenmesi en zevkli spiker. hangi maçtı hatırlamıyorum, zemin yüzünden çamura bulanmış oyuncularla feci dalga geçmiş bizi koparmıştı.
Kulüplerimizin bir kısmı, öylesine başkan Cavcav, federasyon üstündeki etkinliklerini ve derebeyliklerini kaybetmek istemeyen “Kulüpler Birliği” denilen KiRLiLiG’in odağı olmuş “kifayetsiz muhteris” yöneticiler; “temizlikten yana” gibi görünüp aslında asla “TEMiZLiG” istemediklerini her gün biraz daha kanıtlıyor. Onların niyeti belli: “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın...”
Savunma avukatları olmuş birer mikser...
Hiçbir şey yapamıyorlarsa, akıl karıştırmayı deniyorlar. Hepsi birer demagog...
ifade alınırken müvekkillerinin yanındaydılar, neler sorulduğunu ve ne cevaplar verildiğini birebir yaşadılar ve şimdi “bize bilgi verilmiyor” diyorlar. Futbol Federasyonu Etik Kurulu’nun incelediği tutanaklar da avukatların çok daha önce görmüş olduğu ve canlı canlı yaşadıkları tutanaklar zaten...
Anlayacağınız kıvırta kıvırta raks ediyorlar...
Ortada mütalaa yok ve oradan kanırtıyorlar adaleti...
Bir de Ceza Kanunu ile Federasyon yönetmeliği ve UEFA Talimatnamesinin ne anlam ifade ettiğini bilmiyorlar... Türk Ceza Kanunu ile UEFA yaptırımının “ters orantı” sunduğunu algılayamıyorlar.
Algılıyorlar da algılayamıyormuş gibi yapıyorlar.
Aslında biliyorlar da, bilmiyormuş gibi yapıyorlar...
Koca koca adamların kirlettiği “masum, saf ve eğlenceli oyunu”, hâlâ daha kullanmak isteyen adamların oyuncağı olmaya devam ediyorlar.
Yetkisiz menajerler esas suçlu, ortalığa balıklama dalan avukatlar ise “potansiyel palyaço...”
Mahkemede en fazla karşı tarafı tahrik edebileceklerine alışmışlar ama bu durumda 20 milyondan fazla insanı tahrik edip gaza getirdiklerini bilemiyorlar...
Çünkü hayatlarında ilk defa birini savunurken aslında arkalarına geçen 20 milyon kişi olmasının zevkini ve tatmin duygusunu yaşıyorlar...
Biz hariç temizlig yapalım!..
Kendine “yalnızlığı” seçen, bütün takımları “ötekileştiren”, kendisi gibi düşünmeyen herkesi düşman gören ve görülmesini dayatan, kimseye saygı duymayan ve herkesten sevgi bekleyen bir camia bugün büyük töhmet altında.
Asla sorgulanmayan gerçeklere sığınan bir camia...
1996-2000 gerçeğini 2000-2010 arasında kısır Galatasaray galibiyetleriyle doyuma ulaştıran bir camia. Milyonların önüne hiçbir uluslar arası hedef koymamış, koyamamış bir yönetici gurubunun sadece lig şampiyonluğu ile, hatta ondan daha değerli tuttuğu Galatasaray galibiyetleriyle “yetinmek” zorunda bıraktığı insanları şimdi sokaklara dökmeyi deneyen bir anlayış...
Çavuşoğlu ve benzerleri bayrak olacak ve siz derdinizi anlatacaksınız ha...
Ancak bu kadar anlatırsınız kendinizi...
Siz size yetmezsiniz ki; sizi savunanlar bunlar oldukça...
Bize 8’leri çoook sallamış ingiliz’in Liverpool’una 3 atan takımın değerlendirmesi, 3 attığınız Sakaryaspor maçından küçük kullanıldığı sürece bir arpa boyu yol gidemezsiniz...
Bunu yapanlar aslında size kötülük yapanlardır...
Büyümek için daha geniş alana veya daha çok insana gerek yoktur...
Büyük olmak büyük insanlarla olur...
ağır galatasaray yazarı. 03.08.2011 (bugün) tarihli yazısı pek bir manidar.
evet, sizin gibi kokuşanların yüzünden hal bu ümit efendi!
o 1996-2000 arası modunda oluşanlar hakkında da yazsaydın sana "eyvallah" derdim, ama bu durumda diyemiyorum maalesef.
ceza sahasın dışından içeri taşınan penaltılar, mehmet ağar, mesut yılmaz siyasi o-halleri ve daha nicelerini sayarım sana, ama sen de o zaman o yürek yoktu şimdi hiç yok! ancak bizim durumumuzdan faydalanmaya çalışırsın böyle.