çünkü hak bildiği davada başı dik yürür çünkü ölsede hakka gideceğine inanır yani ülkücü yaşasa da ölse de hak yolunda ilerler o yüzden hiçbir şeyden korkmayız vesselam.
davaya gönül vermiş has ülkücüler cesurdur, ülkücü olduğunu iddia edip kavgaya adam toplamak için ocağa takılan serserileri tenhada tek yumrukla yere gömüp hızla olay yerinden uzaklaşabilirsiniz.
bir idolojiye sıkıca bağlananlar yada daha farklı şekilde söylemek gerekirse, bir idolojiyi varlığının temeli sayanlar ölümden korkmaz. bunu tarihte görüyoruz. kimi idama dualarla gidiyor kimi küfür ederek ancak eğilmiyor, yine dik duruyor. hatta öleceğini bile bile bu yola baş koyuyor. yani idolojisine bağlı olmakla alakalı sadece ülkücülerle sınırlı değil. tarihte ne çılgın insanlar var.
Cennet mekan başbuğ rahmetli türkeş diyor ki "bu davadan döneni vurun, Dönersem beni de vurun"
kısacası dava. Bir davaya Kendini gerçekten adayan birisinin, ölüm en güzel süsüdür.
Not: göt korkusundan ocağa katılıp say dediğimde 9 ışık doktrinini sayamayan, ülkücü yeminini tek nefeste aklından okuyamayan, ocakta kapı açıp çay demlemekten başka bir işe yaramayan ergen veletleri hariç tutuyorum. Dediğim gibi Adam götüNDEN korkuyor, ölümden nasıl korkmasın.?
inandırıcı olmayan söylem. şöyle ki, ülkü ocaklarının yüzde 90 ı, kavgada arkamda adam olsun diye gidenlerin doldurduğu bir yer. şimdi bana kimse yok öyle heyy loo lilili demesin. ben yarısının ülkücü yarısının refah partili olduğu bir yerde büyüdüm. ikisinin de ne bok olduklarını iyi bilirim. bugüne bugün, taa başka şehir ülkücülerinden şuraya gel hesaplaşalım davetleri almış adamım. konuşarak ezildiklerinden, kavgada ezmeye çalışmışlardır ki, bu bile başlı başına ne kadar kavgacı, ama bunu tek başlarına yapamayacak kadar korkak olduklarının göstergesidir. ülkücülerin yol göstericisi 9 ışık doktrini ni bile duymayan ülkücüler tanıdım. sorsan yılların ülkücüsü.
bir anı:
yıllar önce abimi askere yolluyoruz. bizde öyle kalabalık gidilip askere uğurlanmaz. diğer iki abim ve ben varız sadece. tabi askere gitme dönemi. ortalık inliyor. bir tane eleman gözümüze çarptı. boy 1 60-1 65 ülkücü bıyıklarından ülkücü olduğu bariz belli, ve tabi yanındaki bayraklardan. sanki yılların vücutçusu kollar sanki kanat varmış gibi bir metre açık yürüyor. kaş altından bakmalar vs. delikanlı ya. neyse yemin töreni geldi çattı. gittik abimin yanına. abim, elemanı tanıdın mı, dedi. baktım, yok tanımadım dedim. hani vardı ya böyle böyle bi eleman. hee evet dedim. zaten gördüklerim her şeyi anlatmaktaydı. kanatlar gitmiş, kambur çıkmış kafayı bile kaldırmıyor yürürken. nerde o askerden önceki küçük dağları yaratan(tövbe haşa) delikanlı, nerde yemin töreninde ki..
lafın özü dostlar, yok öyle ülkücülerin ölümden korkmaması falan. kendi götünden korkup destek peşinde olanlar, ölümle burun buruna geldiklerinde , ilk yapacakları şey anne diye ağlamak, götüne vura vura ayaklarını kaçmak olacaktır.