attımı mangalda kül bırakmayan, delikanlılığın kitabını yazan, vatanseverliğin ise raconunu kesen civanmert ülkücülerin metropelleri adeta cehenneme ceviren kürt terörüne karşı sessiz kalma durumudur. sanırım bunun sebebi mevcut iktidardan destek görmemeleri olsa gerek. eskiden iyiydi tabii; devlet göz yumuyordu bunlara. önüne gelen herkesi bir köşe başında yakalayıp 10 kişi dalarak delikanlılığın kitabını yazarlardı. şu anki gidişatın sağ-sol çatışmalarının yaşandığı o günlerden çok daha vahim olmasına rağmen pek sesleri çıkmıyor. e tabii arkadan destek olacak, pisliklerini kapatacak devlet gücü yok. halbu ki bunlar değil mi biz vatanı karşılıksız severiz, uğruna ölürüz edebiyat yapan?
hani bebeğim neden çıkmıyor sesiniz? maçanız yemiyor değil mi? ülkücülerle kürtler birbirine çok benziyor. her iki familya da sırtlan sürüleri gibi; sayı üstünlüklerini kullanarak karşıt ideolojiyi sindirirler. bu iki zıt ama benzer grup her nedense çatışmıyor. çatışın demiyorum zira bu söylem halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek olacağından dolayı anında uçurulurum.
benim değinmek istediğim nokta; o zaman devlet desteğini alıp ortalığı kan gölüne çeviren muhteremler delikanlılık taslıyordu. demek ki sizlerin delikanlılığı da bu kadarmış. yani sırtlarını sağlama aldıktan sonra hepsi birer delikanlıya dönüşüyor.
nasreddin hoca, oğlu ile köyünden uzakça bir köye mal taşıyacakmış. eşeğine yükü yüklemiş, oğlunu da yanına almış, başlamışlar yürümeye. bir müddet sonra küçük çocuk yorulup eşeğe, yükün üstüne atlamış. hoca da küçük diye seslenmemiş. bir köyün içinden geçerlerken köy kahvesindeki adamlar atılmışlar "vay bacaksız, koskoca babası yürüyo da o eşeğe binmiş" diye. çocuğu yakapaça indirmiş, hocağı atmışlar eşeğin üstüne. şaşkınlığın şoku ile yürümeye devam etmiş baba oğul. ikinci köyün içinden geçerken, kahvedekiler "vay eşek kadar adam, parmak kadar çocuğu yürütüyo" diye küfretmişer. hoca aynı şiddeti göreceğinden korkup, oğlunu da yanına almış eşeğin üzerine. üçüncü köyden geçerken, hayvansever köy halkı "ulan ağzı dili yok diye bu eziyet niye hayvancağıza" diye saldırıp bi güzel dövmüşler. baba oğul şaşkın, oğul yükü sıtlanmış, baba eşeği. gidecekleri köye öyle varmuşlar. güya mal satacaklar. oysa hallerini gören köy halkı deli zannedip bırakın mal almayı, deli bunlar diye bir de dövüp kovmuşlar. hoca oğluna dönüp; "el alemin lafına bakıp da davrananın ana avradına davransınlar" demiş.
kıssadan hisse; kendin bul hisseyi, ben yoruldum arkadaşım.
ülkücülerin kürt terörüne sessiz kalmalarıymış konu. evet efendim yapalım yorumumuzu. şimdi aramızda bazı cahil cühela bir bok bilmeden etrafı bok yağmuruna tutan insanlar var. bu insanların bilgilerindeki en büyük eksiklik devlet bahçelidir. şimdi yazacaktım naaaaptı neeeetti ama vallahi sıkıldım artık aynı gerizekalılara gerizekalı gibi aynı lafları söyleyerek göt etmekten. bu yüzden konunun bu kısmı için sadece siktirin gidin araştırın demek istiyorum.
efem şimdi bir de şunu sormak istiyorum bu sözde vatanını seven sol kesime; ulusalcı yavşaklarınızın götü yemedi mi ülkücüler gibi tepki göstermeye ? çıkıp o köpeklerin karşısında durmaya ? şimdi ülkücüleri aramaya başladınız tabi. ota boka karşı yürüyüş kolay sizin için, karşında adam yok can tehliken yok, hatta polise vurmak sizin için bir eğlence, elinizden de bu kadar gelebilir zaten en fazla. görevini yapan adamlara vurmak... ama işte şöyle bir gerizekalılığınız daha var ya da bilgi eksikliğimi cahillik mi nedir bilemedim, ülkücüler gitsin bir pkk sempatizanı grubun karşısında dursun, dursun da hele bi bakın bakalım o partiyi adamların başlarına yıkıyorlar mı yıkmıyorlar mı sizin ibnetor medya yandaşlarınız.
neyse konunun bayıklığından dolayı yazmıyorum daha fazla. yani şu kadarcık ayrıntılar bilinmeden laf söyleniyor ya neyse... güzel bir sözle cevap verelim; " bir lafa bakarım laf mı diye bir söyleyene bakarım adam mı diye" önce gidin adam olunj- okuyun öğrenin- sonra gelin laf yapın.
"Sessiz kalmak" ülkeyi kan gölüne çevirmekten uzak durmak ise Ülkücülerin daha önceki deneyimlerinden bir ders çıkartıp sorunun silahlı çatışma kısmını devletin meşru güçlerine bırakmalarıdır.
Daha önce yaşanan deneyimlerden bir şeyler öğrenilmiş olsa gerek ki kendi deyimleri ile " kürt faşist" lere karşı gerçek solcularda sessiz kalmaktalar. her iki taraf da Doğru olanı yapmaktalar.
"Sessiz Kalmak" eğer hiç bir tepki göstermemek ise yanlış bir önermedir. Zira ülkücüler olsun solcular olsun bu ülkeyi seven herkes her ortamda her fırsatta gerek gösteri ve miting olarak gerek makale ve ilan olarak bu ülkenin bölünmez bir bütün olduğunu bu ülkeyi bölmenin kimseye daha fazla özgürlük getirmeyeceğini aksine daha fazla kölelik daha fazla kan daha fazla kin getireceğini basbas bağırmaktalar. Tabi duyup anlayabilene.....
Eğer iş devletin meşru güçlerini aşar; bu ülkeyi resmen (fiiliyatta) bölmeye gelirse Söz konusu ayrılıkçı zihniyet bu ülkenin tüm fertlerini solcu demeden ülkücü demeden, sünni demeden alevi demeden omuz omuza karşılarına dikilmiş ve oluşturmak istedikleri kan gölünde onları boğar şekilde görecektir.
halbuki şimdi ülkücüler kalkıp kürt kahvelerini tarasalar hatta kürtlerin yaşadığı evleri işaretleyip hepsini doğrasalar, böylece bu ülke kan gölüne dönüpte emperyalistlerin ekmeğine yağ sürülse ne güzel olur değil mi ?
Bir de şu var: bu "kürt faşist" lerin hiç biri sokağa çıkıpta "biji pkk" diye bağıracak maçaya sahip değillerdir ki ülkücüler de kalkıp ağızlarının üstüne iki tane çaksın. Bunlar internet aslanı, çocuk taşlatıcıları. gündüz kahvede pkk'ya söver gece gider lastik yakar.
