öncelikle belirtmek isterim o kelime real değil 'reel' dir. kelimenin kökeni ingilizce değil fransızcadır ve türkçeleşmiştir. ikincisi, proleterya doğru kullanım değildir, doğrusu işçi sınıfı anlamına gelen ve kökeni de yine fransızca olan 'proletarya' dır.
kimin kimden daha bilgili olduğu konusuna gelince komünistlerin içinde okumayan, tartışmayan, kendini geliştirmeye çalışmayan kişiler olduğu gibi ülkücülerin içinde de oldukca bilgili kişiler olabilir. ancak buradaki sorun kıyaslamadır. ülkücüler neden kendini komünistlerle kıyaslıyorlar? çünkü bu memlekette komünistler yıllar yılı okumuş adamlar olarak bilinirler. köylerde kütüphaneler kuranlar da yine bu çocuklardır.
söylenenlerin aksine komünistler işçi sınıfına dışarıdan müdahale etmez, tam tersine sınıfın içindedir. aksi taktirde kazanamayacaklarını bilirler çünkü. istanbul'u geneleve çevirecek 6. filoya nazır namaz kılanların karşısına çıkıp '6. filoya hayır' diyen de, izmir alsancak'ta amerikan askerlerini yumurtayla yıkayan da komünistlerdir.
başka bir devletin özentisi değil bir ideolojinin takipcisidirler. o ideolojinin vücut bulduğu ülkelerin de hataları olduğunu bilir, bu hataları sahiplenip doğruları bulmaya çalışırlar. hiçbir şeyi tanrı kelamı gibi görmez, herşeyin değişeceğini bilir ve değişime direnç göstermezler. marksizmin gereği olarak herşeye bütünlüklü bakarlar. yani sanayi devrimi sonucuda kapitalistleşme sürecine ilk olarak ingiltere'nin girdiğini ancak fransız proletaryasının baskılara karşı geliştirdiği siyasal akıl ve direnç gücüyle fransız ihtilalini gerçekleştirdiğini, milliyetçiliğin türkiye'ye özgü bir ideoloji olmayıp fransız ihtilali sonucu dünyaya yayılan bir görüş olduğunu ve bunun osmanlı da dahil bütün çok uluslu devletleri etkilediğini bilirler. aynı zamanda bir milleti yüceltmenin musolini italyası ya da hitler almanyası'nda yarattığı tahribatı bilirler.
son olarak komünistler hiçbir zaman kimsenin uşağı yada maşası olmamışlardır, aksine amaçları insanın insana kulluğunu bitirmek ve herkesten yetenegine göre alıp herkese gereksinimine göre vermektir. komünistler devlete çalışmazlar çünkü komünizmde devlet yoktur. sosyalizmde ise devlet çok büyük oranda işçilerden oluşur.
lafın özü; kimin neyi daha iyi bildiğinden ziyade, kimin bildiğinin insanlığın yararına olduğu önemlidir. komünistler tek bir ırkın değil içinde türklerin de, kürtlerin de, almanların da vb. olduğu bütün dünya halkları için eşitlik, özgürlük ve kardeşlik getirme uğrunda mücadeleye devam edecekler. ta ki yer yüzü aşkın yüzü oluncaya dek...
doğru olmayan söylemdir. (bkz: istisnalar kaideyi bozmaz).ülkücülüğün zaman içerisinde aşırı derecede yozlaşmasıyla,komünist ve ülkücünün arasındaki uçurum dahada derinleşmiştir.bu dönemde üniversitelerde komünistler halen bişeyler öğrenmeye,haklarını savunmaya çalışırken,ülkücüler kendi yatakları belledikleri üniversitelerde kovboyculuk oynamaya başladılar.
son not: ülke;düşünerek,tartışarak,üreterek ileriye götürülebilir.siyah takım giyip belde silahla ülke kurtarılmaz.
Üzerine giydiği takım kıyafetin etiketinde ''hatçe ananın gömleği'' yazsını görünce Türk sanıp giyinmek bir cahil insan için bilgelik, erdemdir. Fakat o cahil insanın anlayamıyacağı reklam, pazarlama stratejileri, emek sorunu gibi olgular vardır. Bir komunist giydiği donun etiketine nerede üretildiğine bakmaz, bilir ki hepisi sermaye ürünüdür. Komunist emperyalizm in ne demek olduğunu ve neden olduğunu bilir. Bir ülkücü sadece Amerikan emperyalizmi olduğunu düşünür ve Amerikan devletinin güçlenmesi için emperyalizm olduğunu düşünür. Tüm bu düşüncelerin yanı sıra ''müslüman kardeşlerimiz'' diye bağırırken bilmez ki o müslüman kardeşleri ölmezse savunduğu devlet ayakta duramayacak, altında ki son model araçlar olmayacaktır. Türk sermayesini desteklerken Türk emperyalizmi oluşturmaya çalıştığının farkında değildir. Komunist bünyeler emperyalizmin, savaşların, şiddetin kaynağını bilir ve o kaynağı molotoflar. Ülkücü bünye için ise Türk güçlü olduğu sürece problem olmayacaktır, savaş bu noktada kaçınılmaz olacaktır.
Son olarak bir ülkücü devletçi zihniyette savaşırken aslında sermaye için savaştığının farkında değildir. Fakat sermayenin koruyucusu olan devlet bu bilinçtedir. Bu nedenle savaşların ana sebebi olan sermaye için savaşan insan, türk milleti için değil burjuva için, yani azınlığın uşağı olarak savaşır. Tüm bilgisi sadece ona öğretilen Türk milletini güçlendirdiği inancıdır, tüm bu inanca Allah'ın türk milletini yücelteceği, öteki dünya da cennete gideceği gibi bir inançta eklenince daha fazla bilgiye gerek duymayacaktır. Bir komunist ise bir sürü denetim mekanizması ile boğuşmak zorundadır. Tüm bu mekanizmalara karşı gelebilmek için ise bilgiye ihtiyacı vardır. Yoksa kalabalıkların devlet tarafından uyuşturulduğu bir yerde en ufak hatası bilgisizlik olarak damgalanacaktır. Eğer bir ülkücünün tüm bu mekanizmalara karşı gelmek gibi bir ihtiyacı olsaydı doğru olacak önerme. Zaten devlet için cinayetler işleyen insanların, bilgiye ihtiyacı yoktur. Devlet her şeyi onun yerine bilecektir, ve bu başlık sahibi gibi bir çok insanı devlet açısından doğru olana inandırmak için diğer mekanizmalar devreye girecektir. Komunist bünyenin ise olmayan gücünden kaynaklı insanları örgütlemek ve stratejiler geliştirmek için mecburen bilgiye sahip olması gerekecektir. Bu nedenle tamamen geçersiz olan bir önerme.
--spoiler--
bir kere komünistlerin yaşam standartlarıyla dedikleri birbirini tutmuyor. ayağındaki ayakkabı, cebindeki sigara bile marka olduktan sonra proleteryadan bahsetmek ne haddinize?
--spoiler--
komünizm olsun yada başka bir siyasi görüş olsun, hepsi düşünce bazında başlar. ben komünistim dediğin anda kendini emperyalizme karşı kilitleyemezsin. zaten şu an var olan düzenin içinden çıkmak için atılan bir düşünce şeklidir komünizm. eğer bir gün türkiye'de komünist bir düzen başa gelirse o gün denilebilir. fakat şu durumda kapital mallar asgari yaşam standartlarını bile kapsamaktadır.
bu konuda bi iddam yok ama bi insanın ne kadar bilgili olduğunu onun insani kültüründen, davranışlarından, saygısından anlabiliriz.birazcık tarih bilende bunu anlar.şimdi görelim kim daha bilgili?
komünistler %100 düşünce ve beyin gücüyle fikirlerini yaşatır ve yönetirler.
ülkücüler %100 küfür,ahkam kesme,haraç ve idam gücüyle fikirlerini öldürür ve yönetilirler.
"kişinin bildiği anlatabildiği kadardır" düsturuyla ele alındığında, acaba bunları yanlış mı tanıdık dememize sebebiyet verebilecek iddiadır. ideolojik tartışmalardan çok, sistematik çatışmalardı yıllarca gördüğümüz. bolca satır, bıçak içeren. bunu düşünebilen insanın kolayca ikna olmayacağını düşünerek iki eski yazımı tekrar paylaşmak isterim.
(bkz: komünistlerin potansiyel terörist olması)
(bkz: solcuların kültürlü olduklarını sanmaları)
sanırım bir sanrı. zira adını telaffuz etmeye zorlanır çoğu. ve bir düz mantıkta neyi ne kadar araştırıp öğrenme ruhu vardır ki allah aşkınıza, lütfen rüya görmeyiniz derim.
sanırım bir sanrı. zira adını telaffuz etmeye zorlanır çoğu. ve bir düz mantıkta neyi ne kadar araştırıp öğrenme ruhu vardır ki allah aşkınıza, lütfen rüya görmeyiniz derim.
iki kısımda hep kullanılmıştır. gazla çalışan organizmalar olarak klasifiye edilirler. bilgileri de koca bir balondan ibarettir. diyalektikten bihaber mankafalardır bunlar. beynimiz yıkanır diye fazla okumazlar abileri ne verirse onları okurlar. ama illa birini tercih etmek gerekirse ülkücüler tercih edilebilirler en azından kokmuyorlar. banyoda yapıyorlar koca koca parkalarda terleyip terleyip slogan atmıyolar.
konunun antitezi bağlamında yazılacak çok ama çok şey var, ama sadece tek bir örnek üzerinden durumu ifade edebilmekte mümkün. entelektüelliği konusunda kimsenin şüphe edemeyeceği bir abimiz olan ferhan şensoy ne güzel demiş;
''kafası çalışan bir adam neden ülkücü olsunki''
belkide, şu dünyada olduğunu iddia ettiği şeyi olamayan tek grup bu ülkücülerdir, real ülkücü....
tosunum ne lan bu.
türklükte türklük deyip yanıp tutuşurken şu ülkenin araplaştırılılamamış belkide tek kültürü olan alevileri katlettikleri düşünüldüğünde anlatılmak istenen vurgu daha iyi ortaya çıkarılabilir.
koalisyon hükümetinin ülkücülere karşı aldıkları önlemlerden birisi de oturulup çalışmadan geçmenin imkansız olduğu kpss sınavını önlerine koymaktır.
mantıken ecevit şöyle düşünmüş: bizim solcular okumayı severler ama bizim sağcılar kaba, kuvvetten, kadrolaşmadan başka bir şey düşünmezler.
baktılar ki kamu kurumlarında müthiş bir kadrolaşma (özellikle altını çizerek söylemek gerekir bu mhp dir. bizzat kendim şahit oldum. telekom ve sağlık bakanlığında sorabilir soruşturabilirsiniz.) var.
aslına bakarsanız bu ülkü kavramını türkiye de rezil ettiler. hatta içine sı....lar. bu derece ülkü kavramını düşüren gençler varsın komünistlerden bilgili olsun.
bozkurt, asena dışında bilinen pek bir şey yok gibi.
ülkücülerin iyi bildikleri şeyler, hele hele daha iyi bildikleri şeyler ne ola ki? sorusunu akılara getiren önerme.
(bkz: kafa kesmek)
(bkz: haraç almak)
(bkz: küfretmek)
(bkz: ulumak)