türk tarihinin en kötü anlarında ortaya çıkan ülkücülere yeniden düşen görev düşmesidir.
o zamanlar adı konmamaış dahi olsa kürşad, osman bey, mehmet çelebi, abdülhamit, mustafa kemal ve daha niceleri ülkücü başbuğlardı. hepsi türk devletinin ve ırkının en kötü döneminde ortaya çıkmış ve bir yıldız gibi parlayarak pelinde ki on binlerle, kurt başlı sancağı ayağa kaldırmışlardı.
türkiyenin komünizm tehlikesi yaşaması durumunda ülkücülere yeniden görev düşmüş ve başbuğ alparslan türkeş'in ardından gelen yüz binlerle bu üllet de atlatışmıştı.
şimdiyse bin yıllık kardeşliği bölmeye çalışan pkk ya karşı ülkücülere görev düşüyor. sokaklarımız, mahallelerimiz, hatta üniverstelerimiz işgal edilmiye çalışıyor, güneydoğu anadoluda her gün bir şehit veriliyor yahut bir yaralı. işte bu günlerde en büyük sorumluluk ülkücülere ve onların başbuğğlarına düşüyor.
devlet bahçeli'nin en güzel uyguladığı politikalardan biride ülkücü gençleri sokaklardan çekerek bu işi polsiin askerin işdir demesidir. ancak tozda duman da ferman okunmaz demiş atalar. eğer düşman başkentimize kadar girdiyse bişeyler yapmak şarttır. güvenlik her ne kadar polisin askerin işidir desekte gözümüzün önünde türk bayrağı indirilirken, etrafa apo posterleri asılırken durmak bize yakışmaz.
ülkücülerin en önemli görevi öncelikle donanımlı olmaktır, teşkilatın kolunun gitmediği yerelere gitmek. gazete, dergi gibi basın yoluyla halkı uyarmak göreve çağırmak ilk görevimizdr.
şuan en kolay iş adam öldürmektir. ancak ülkücülük adam öldürmek değil vatan savunmaktır. şuanda vatan ilimle savunulmalıdır, paraya sahip olunmalıdır. ilmimiz artıp, pkklılar kolayca tespit edildiği vakit elhamdülillah devletimizin kendilerini atacak hapishaneleri mevcuttur. pkk lılar öldürülmemeli, hapishanelerde çürümeye mahkum edilmelidir. kendilerine ölme imkanı dahi fazladır kanımca.
edit= ha bide bırakın assınlar posterleri, mobese önlerinde avanak gibi dolansınlar. bunlar şer olsa da içinde hayır vardır inanın. vakti zamanı geldiğinde kendilerini armut gibi toplamak kolay olacaktır.
koyun sürüsü gibi gezen ve başlarında çobanlık yapsın diye reis seçen bir topluluk siktinsene iş yapamaz. açık ve net.
(bkz: kantini boşaltın lan reis toplantı yapacak)
yapılması gerekilen tek görev akp gerçeklerini anlatmaktır. bu işin sağı, solu, koministi, faşisti kalmamıştır ülkücüler tarafından bu anlatılmalıdır, gün birlik günüdür.
eski küslükler bitirilmeli; sağcısı solcusu demeden vatan için birleşilmelidir. hiç bir yerden işaret beklemeden.
eski görevleri neydi ki yeni görevler düşüyor diye düşündürten söylem. mhp'nin oylarının akp'ye kaydığı düşünülürse bdp iktidar olursa bdp'li ülkücüler boy gösterecektir. insan neyi savunuyorsa o olmalıdır bence kaypaklığın lüzumu yok.
Sizin ben; özgürlükçü kürşad ile ön tarafta kuran öğretip arka tarafta içki içen, eline bir kitap alıp okumamış, miliyetçi değil ümmetçi olan ülkücüleri karşılaştıran aklınıza tüküreyim dediğim durumdur.