ülkücü hareket

entry188 galeri10 video1
    38.
  1. beyinleri sadizm ve saldırganlıkla yıkanmış, iyileştirilmesi güç ucubelerin oluşturduğu hareket.
    3 ...
  2. 37.
  3. köpek hareketi. böyle deyince kızıyorlar, kurt da köpek değil mi?
    4 ...
  4. 36.
  5. 35.
  6. kolayca engellenir bir harekettir.
    3 ...
  7. 34.
  8. 1965 li yıllarda vücut bulmaya başlayan; dönem dönem kendi içinde bölünmelere uğramış ama genel itibarı ile lider teşkilat ve doktrin prensibinden taviz vermemiş, tek çatı altında, tek fikir söylemi ile hareket edebilen dünyanın en kalabalık sempatizana ve mevcut konjektürde en eski gençlik hareketidir. ölçü biçimi olarak dünya'yı ele aldık zira birazcık araştıran bilirki geniş halk kitlelerine hitap eden ideolojiler zaman içerisinde farklı freaksiyonlar oluşturup, bölünmüşler hatta fikri çizgilerinden sapmışlardır. eksilesinizde, artılasanızda, hakaret yada küfür de etseniz bu gerçeğin değişmesi mümkün değildir. *
    1 ...
  9. 33.
  10. gülmekten öldüren hareket, işsiz güçsüz denyoların tapındığı hareket.
    5 ...
  11. 32.
  12. Bol bol kitap okuması gereken hareket. insan onurunun her şeyden üstün olduğunu anlamayan, insanları kategorize eden, ırksal ayrıma giden hareket, insan zihninin gelişiminde arkalarda kalmış hareket. Anadan üryan düşünmeye başlasalar ulan biz napıyoruz, ne geyik şeyler yapmışız, herkes nihayetinde insan bu ayrıma ne gerek var diyecek hareket. Ulan Çin'de bu hareketi kursanız kahrolsun şu toplum bu toplum demeye devam ederdiniz. Yunanistan'da doğsanız Türk'e saldırırdınız. Gerçi oradada size benzer insanlar var. Depremde Yunan kanıdır diye yardımı kabul etmeyen düşünceyi benimsersiniz. Oturun bi düşünün hele. Düşünmeyi öğrenin... Sürü psikolojisiyle hareket eden hareket. Gücün peşinde koşan hareket. Öğretildiği gibi yaşamaya devam eden hareket. insanları sevmeyi öğrenin, kültürleri, dilleri, renkleri sevmeyi... Bu dünya herkese yeter.. Gerçekten nesiniz siz?
    4 ...
  13. 31.
  14. 1- "Görevlerini belirlemişti Türkeş; "....bakacaksınız, herhangi bir hareket, söz fikrimize, Türklüğe uygunsa alacaksınız, zarar veriyorsa sileceksiniz..."(MHP iddiannamesi-Türkeş'in Yeni Ufuklara Doğru yazısınıdan)
    "Silme" harekatı halkın her kesimini kapsadı.
    Alevi, Kürt, solcu...
    Esnaf, memur, aydın, sanatçı...
    Ev kadını, öğrenci veya çocuk...
    işkence yaparak, ırzına geçerek, boğarak, öldürdükten sonra televizyon kutularına koyarak, bombalayarak sindirmeye çalıştılar kendilerinden olmayan herkesi.
    Katiller aynı zamanda ırz düşmanıydılar, cinayetlerine ahlaksızlıklarını da eklediler. Soygun için girdikleri evde hiçbir şey bulamayınca "boş çıkmamak için evin kızının ırzına geçerek Başbuğlarının talimatını yerine getirdiler."(Ali Yurtaslan- itraflar)"

    2- Peki diğerleri faili meçhul müdür? Hayır.

    "18 Aralık 1978 akşamı Maraş'taki Çiçek Sinemasında başrolünü Cüneyt Arkın'ın oynadığı "Güneş Ne Zaman Doğacak" filmini seyredenlerin üzerine bomba düştü. Çığlıklar, panik, izdiham, kan...

    Sinemaya bombayı koyanlar dışarıya çıktıklarında "bombayı komünistler attı" dediler. "Allahını, peygamberni seven yürüsün, Komünstleri, Alevileri yaşatmayın. Bunları öldüren cennetliktir. Maraş, Alevilere mezar olacak. Müslüman Türkiye, Aleviler Moskovaya. Sütçü imam aşkına vurun" sesleri arasında yüzden fazla -kadın, erkek, çocuk, genç, ihtiyar- insan katledildi.

    Genç kızlara, kadınlara "müslümanlık, Türklük aşkına" tecavüz edildi, hamile kadınların karnı deşildi, saldırıya uğrayanların evleri yakıldı. insanlara işkence yapıldı, ellerinden ağaçlara çivilendi. Sinemaya bombayı koyan da, sokağa çıkıp "komünistler attı" diyen de MHP' li faşistlerdi. Günler öncesinden belirledikleri evleri işaretlemişlerdi.
    Katliamı başlatan bombanın sahibi Çatlı'ydı. (Ali Yurtaslan, itiraflar) Katliamı organize eden, bizzat katılanlardan bazıları ise Haluk Kırcı, Ercüment Gedikli, Ünal Osmanağaoğlu, Ökkeş Kenger'di. (Reis- S. Yalçın, D.Yurdakul) "

    3- "Çatlı'nın ve Kırcı'nın başrolünü oynadığı bir başka katliamda Kamuoyunun yakından tanıdığı Bahçelievler Katliamıydı.
    Bu katliamı Haluk Kırcı'nın kendi ağzından dinleyelim;
    "Kapı açılır açılmaz içeri girdik. Hepsini yere yatırdık. Ne yapacağımız konusunda talimat almak için Abdullah'a birini gönderdik. Abdullah eter ve pamuk vermiş 'hepsini teker teker bayıltıp öldürelim' demiş. Dışarı çıkıp, arabada bekleyen Abdullah'la konuştum. 'Evde öldürmek zor olacak. ikişer ikişer götürüp öldürelim dedim. 'olur' dedi. iki kişiyi Büyük Reis'in arabasına bindirip Eskişehir yoluna götürdük. Müsait bir yer bulup ikisini de yere yatırıp kafalarına ateş ettik. Geri döndük. Böyle zor olacağını anlayınca Abdullah, 'tek tek boğalım bunları' dedi. Bir tanesini zorla boğdum, diğer dördünü bu şekilde öldürmekte zor olacaktı. Arkadaşları gönderdim. Sonrada sedirin üzerinde bulunan dört kişiye yakın mesafeden ateş ederek mermilerin hepsin boşalttım. Silahı da götürüp Abdullah'a verdim." (l7 Kasım 80 H.Kırcı, Ankara sıkıyönetim savcılığına verdiği ifade) "

    4- 16 Mart 1978
    "16 Mart günü Eczacılık fakültesinin önünde patlayan bombalar gök gürlemesini andırıyordu. Şimşekler çakmış yağmur boşanmıştı. Ama yağan yağmur değil gençlerimizin kanıydı.

    Okuldan öğrenciler topluca çıktılar. Okulları iki yıldır faşist işgal altında olduğu için her gün topluca gelip gidiyorlardı.
    Adına "Merasim Birliği" denen polis ekipleri yoktu o gün. Oysa Polis şefi Reşat Altay MHP'li sivil faşistlere katliamlarını gerçekleştirmeleri için daha rahat bir ortam hazırlıyordu. Kalabalık Eczacılık Fakültesine doğru ilerledi. Korkunç bir patlama sesiyle irkildi Beyazıt. Ardından kan kusan namluluların uğultusu duyuldu. Havada kollar, bacaklar, insan parçaları uçuştu. Patlamadan geriye kalan kan gölünde 7 öğrencinin cansız bedeni yatıyordu. Onlarca yaralı vardı meydanda. Ve yıllarca bu görüntüye tanık olanlar fakültenin önünde yere uzanmış yatan cesetleri belleğinden silemedi.

    Görüntüler belleğinden silinmeyen biri de gördüğü vahşeti yıllar sonra anlatabildi ancak. Hatice Özen'in arkadaşıydı;
    "...yaralanmış gibi gözükmüyordu, yardım etmek için eğildim, kollarından tutup kaldırmaya çalıştım kolları öne doğru geldi. Omuzları yoku sanki. Dikkatle kaldırıp baktığımda gördüm ki sırt boydan boya yarılmış, içerdeki organlar dışarı çıkmıştı, bomba sırtına gelmişti.."(Kurtuluş Gazetesi)
    Zevk alıyorlardı bu tablodan, gencecik insanların parçalanmış bedenlerini seyrederken kadeh tokuşturuyorlardı görevlerini yerine getirmenin mutluluğuyla."
    2 ...
  15. 30.
  16. aralarında bir çok generali,siyasiyi,sanatçıyı ve bilim insanını barındıran düşünce. her düşünce, her hareket gibi bir şey işte. fakat şu bilinmelidirki bu insanların desteklediği parti bir ara iktidardaydı. ayrıca ordudaki ve emniyetteki komser, komutan bir çok adamları olduğuna dair kimsenin şüphesi yok. eğer gerçekten faşist olsalardı bu hükümetleri onca karışıklıkta çoktan devirmiş ve burada kendilerine faşist diyenlerin bir tarafını kesmekte olurlardı.

    hayatında gerçek faşist görmeyenin, gerçek ülkücü olmayan insanlara faşist demesi komiktir, kıçımdan element uydurayım da bok atayım düşüncesinin en güzel örneklerindendir.

    amaçları sadece türk birliğini yeniden oluşturmak olan, bir zamanlar rus köpeği olanlar tarafından abd adamı olmakla suçlanan, lenin,stalin,mao gibi komunist diktatörlerle değil vatanının demokrasi ile yönetilmesini isteyen insanlardır ülkücüler.

    ve karşılarındaki grup o kadar zavallı ve acizdir ki. artık amaçları görüşlerinden çok bu harekete bok atmaktır. artık olay işçi, köylü hakkından çıkmış. faşist devlet, katil ülkücüler, derin devlet üçgeninde dönmektedir. dağa çıkıp bebek öldüren katillerin öldürülmesine onlarda bizim kardeşimiz diyerek devleti faşizan yönetimle suçlayanlar, yıllardır süregelen doğu türkistan soykırımı için hiç eylem yapmamıştır mesela. çünkü onlar için önemli olan insanlık onuru değildir. sadece çıkarlarıdır.

    ülkücü hareket büyük bir değişim içerisindedir. yeni yöneticiler daha öngörülü, daha durumun farkında insanlardır. en basit örnek ile devlet bahçeli gerektiği zaman sol bir partinin başkanlığında koalisyon kurabilmiştir.

    dünya değişiyor, ülkücü hareket de öyle. mesela artık amerikan emperyalizminin yarattığı tehlikenin farkındalar. tek değişmeyen bu ülkede sol (artık soldan çıktı kürtçü hareket oldu bu da) düşünceli grubun sığ kafaları. ülkücü harekete devamlı bok atacaklarına öncesinde başlarından deniz baykal gibi bir insanı uzaklaştıramamaları, bunun üzerine adam gibi sol parti kuramamaları buna en büyük kanıt. işte bu yüzden ülkücü hareket aslanlar gibi diktir ve düşünceyi paylaşan grup içinde bölünmeler oldukça azdır. sebebi de ülkücülerin solcular gibi kendi çıkarlarını düşünmesi değil, vatanının çıkarlarını düşünmesidir. * *
    5 ...
  17. 29.
  18. bir avuç cahil cübelek beyinsizin sürdürdüğü harekettdir.
    5 ...
  19. 28.
  20. 27.
  21. mensuplarının, düşüncelerinin engellenemeyeceğini öne sürdüğü oluşum.

    (bkz: ülkücü hareket engellenemez) *
    0 ...
  22. 26.
  23. ülkücü harekatın içinde yer alıp sonradan vazgeçen bir tanıdığım aynen şöyle söylemişti;
    - ne ülkücüsü şimdikilerin alayı türkücü.
    Nerde o eski ülkücüler...
    2 ...
  24. 25.
  25. puding kıvamı beyinlilerin kendi görüşlerinde olmayan, kendi dinlerine mensup olmayan, kendi dillerini konuşmayan, ya da ne biliyim tipini beğenmediği insanları dövmesine verilen ad.
    7 ...
  26. 24.
  27. şimdiye dek aralarındaki serseriler yüzünden mahalle kabadayısı, sokak serserisi tiplemesine pek uygun düşmüş ve zihinsel hareketi fiziksel hareket olarak algılamış topluluğun yörüngesidir.

    halkı, halktan ziyade gençleri "erkek adam içki içer" safsatasıyla büyüten insanlarımıza yazık. "sigara içme içki iç" diyenlere bin kez yazık. insanlığın onurundandır içki içmemek; "öldür kendini 100 paket sigarayla ama rezil olma insanlara" der şair. aslında ben dedim ama şair süsü verdim efendim, anlayın artık... ikisine de karşıyım şahsen bunu da belirtelim.

    sonra efendim benim oğlum ülkücülere bulaştı şöyle oldu böyle oldu... lan deve bir biradan bişey olmaz diyen sen değilmiydin? kalkıp sorumluluk alınacak yerde bok atmak niyedir?

    trakya bu olayların merkezidir, çok gördük çok geçirdik. ipini koparan alkolik ülkücü kesilir, her gece içki, her gece kerhane, ıvır zıvır? arkadaşım madem bir kisve altındasın de bakayım 9 ışık nedir? "ampul, mum, el feneri, kibrit..." cumalar ne alemde? " vallahi iyiler işte babası hastalanmış felan falan..."

    mübalağa ettiğim aşikardır da efendim hal bundan ibarettir. buraya kadar ufakçıkta olsa iğneyi batırdık. kendime değil çünkülüm ben ne bok olduğumu daha iyi biliyorum.

    gelelim bundan pay çıkaran diğer güruha. "ıyyy ülkücüler" ağızdan düşmez. kedidir kedi diyorsun başlıyor safsataya; kavga gürültü dövdüler beni balalalala... diye. sen ne dedin " akıllı olun, adam olun bıdı bıdı", e arkadaşım bana de bende kırarım kafanı çok acayip bir durum değil ki!

    bu ikinci gruptaki insanlarımız konuşup kışkırtırlar, demokratik olur ben dövünce barbarlık olur. ben hümanizmi islamiyetten öğrendim diyen sol eğilimliler de türedi ya götümle gülsem yeridir. sen git mevlana ya bir tokat at;

    - niye vurdun evladım?
    - canım istedi sana ne sakallı.
    - ben sana vurdum mu?
    - ben vururum en doğal hakkım.
    - öyle mi?
    - öyle!
    - saplarım!!!

    diyaloğuyla yumruğu sol gözünde bul. arada bul! unutmayalım dayak, kötek, uslanmak, cennet, tekdir. bunlar bağıntılı şeyler, öğretecek şeyleri olan.

    son olarak demeliyim ki el atılmadığı sürece alkolden dolayı problem yaşanacak, zihinseli bulandıracaktır çoğunluğun sorumsuzluğu. bizim 3. - 5. sınıf aydınlarda baba oğul rakı masasında dert yanacaklar bunlardan mütevellit.
    0 ...
  28. 23.
  29. hele ki Atatürk' ün adını bile ağzına almaması gereken harekettir. Atatürk devrim ve ilkeleriyle uzaktan yakından alakaları yoktur. Atatürk türk gençliğine aydınlık bir yoldan yürümeyi öğütlemiştir, karanlık beyinlerin karşısında el pençe divan durmayı değil.
    7 ...
  30. 22.
  31. uzaktan kumanda haline dönüşen hareket.

    yurt sever cephe de aynı kadere kurban olmuştur. hatta daha da kötüsü içinde terörist oluşumlara katılmış kişilerin de barındığı söylenmekte.

    fakat ikisinde de aynı olan bir şey daha var: hep gençlerin kullanılıyor olması. gençlerimizi kandıramasalar hiç bir şey yapamayacaklar demektir bu.
    3 ...
  32. 21.
  33. nerdeyse bir inanç haline gelmiş garip bir tutkudur. ayrıca milletin öz çocuklarının desteklediği söylenendir. milletin öz çocukları kimlerdir? ve neyi desteklemektedir. eğer destek bir bilim adamı olmak, önemli bir icat bulmaksa benim de bilmeden katkı sağlamak istediğim olaydır. ama nedir ülkücü hareket bundan başka ne olabilir? sokakta ki küpeliye bıçak göstermek el ele tutuşmuş sevgililer görünce diş göstermek midir? ya da okulda teşkilat kurup reis, reis diye kafa tokuşturmak mı? böyle boş şeylerle mi kalkınıyoruz? ilk önce okuyun, yazın, bulun da öyle hasını yapın bunun.
    kısacası sert bir şey sanıp liselilerin elleriyle bir şekil yaparak dostluk pekiştirmesidir benim için ülkücü hareket. engellenemez denip durur bir de. ama mecliste her partinin bir ideolojisi varken hala mhpnin sesi çıkmamaktadır ki bu da bir ironidir...
    1 ...
  34. 20.
  35. özünün ne olduğunu bilmedikleri bir çok bünyenin hakkında atıp tuttuğu kutlu dava. insanlıktan çıkmış olan birçok bünyeye müdahale ettiklerindenmidir bilinmez toplumda belli kesimlere batan bir harekettir. amerika ve rusya güdümlü birçok arkadaşımıza hadlerini bildirdiklerindenmidir bu harekete olan düşmanlık bilinmez. aşikar olan tek şey var ki oda bu milletin öz çocuklarının ciddi anlamda destek verdiği, ne olduğunu anladığı bir oluşumdur. bu topraklarda önemli bir denge oluşturmaktadır bu hareket bir çok güruhun kabullenmemesine rağmen..
    4 ...
  36. 19.
  37. 18.
  38. 17.
  39. 16.
  40. amacı ülkü ocaklarında oturup çay içmek, uzun saçlı ve küpe takan erkeklere saldırmak olan harekettir. *
    8 ...
  41. 15.
  42. 14.
  43. her zaman söylerler ülkücü hareket engellenemz diye bizde her zaman deriz alkolik hareket engellenemez. *
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük