ülkü tamer

entry116 galeri11
    50.
  1. ben aydınlık gazetesi olsam sadece ismi yüzünden baş köşe yazmasına izin veririm.
    ülkü tamer.
    aydınlıkta yazmayacak da nerde yazacak aq.
    0 ...
  2. 51.
  3. 20 Şubat 1937 Gaziantep doğumlu ikinci Yeninin öncü şairlerinden.

    Yürürken o bakışını bırakma,
    kasketin gibi kendine ekle onu.

    Dağılan bir kuş kanadı gibi
    sarsın alnının arkasını.

    Patikalarda büyüyen hışırtılar gibi
    yüreğinde büyüt onu.

    Ayın savurduğu sessizlik gibi
    içine savur onu.

    Tut elinden o bakışını.

    Çeşmeye götür,
    su içir ona.

    Çıkınını aç,
    peynir ver ona.

    Dağlara taşı,
    rüzgarı göster ona.

    Yaşarken o bakışını bırakma.

    Yılların hazinesi gibi
    öfkenin sandığında sakla onu.

    dizeleriyle aklıma kazınmıştır.
    2 ...
  4. 52.
  5. Alleben öyküleri ile memleketini anlatan Gaziantepli güzel insandır.
    0 ...
  6. 53.
  7. "belki geçer mi ağzımdan balıklar
    üçer santimlik kırmızı balıklar
    akşamları yenilenince suyu
    her akşam ölümüm yenilenince"
    0 ...
  8. 54.
  9. "soğuk bir tül örtüyorlar yüzümüze
    sanki ölmek için beyaz bir uykusuzluk
    belki utanmasak bizi bırakacaklar
    terliyoruz, tırnaklarımdan damlıyor kan
    onun üstüne
    soğuk bir tül örtüyorlar üstümüze

    hangi odaya saklansak şimdi onlar
    hangi sokaklara çıksak ölüm
    girildikçe biten sevişmemiz onlar yüzünden
    ne zaman boynuna uzansam ölüm kokuyor
    yalnızlıktan, o yalnızlık
    kelimesi artık şiirde unutulan"
    0 ...
  10. 55.
  11. oysa ki beraber kuş vurmaya gidecektik.
    kalplerinden. bir aşık atışına binaen.
    0 ...
  12. 56.
  13. "sevda değildi bu
    sanki bir düştü
    sürecek diyordum
    sonsuza kadar

    takvim yaprağına
    ayrılık düştü
    aramıza girdi
    bu kara duvar

    beni bekledinse
    yağmurda karda
    beni bekledinse
    deli rüzgarda
    beni bekledinse
    yorgun yıllarda
    susuz yüreğimde
    çiçekler açar

    yüzün ay ışığı vuran bir koydu
    saçların gecede saman yoluydu
    için güneşlerle dolu doluydu
    önce gözlerine gelirdi bahar

    beni bekledinse
    yağmurda karda
    beni bekledinse
    deli rüzgarda
    beni bekledinse
    yorgun yıllarda
    susuz yüreğimde çiçekler açar
    çorak yüreğimde çiçekler açar"
    0 ...
  14. 57.
  15. "şiir uykusuzluğun şiltesidir,
    uykunun haritası.
    balkonun uyanışıdır şiir."
    0 ...
  16. 58.
  17. "mor bir kalem gelecek siz hepiniz uyurken,
    düşmanlar öldü diye mışıl mışıl uyurken,
    bir denizi kümesin duvarına çizecek,
    ben boğulunca defterler üzülecek,
    öğretmenime kızdım, kıskansın seni nokta,
    sana nişan takmadım, ama gücenme virgül,
    çünkü bu şiirim virgülle bitecek,"
    0 ...
  18. 59.
  19. Bana çiçek gönderme
    Bir kuş ağacı gönder
    Alnıma dokunanlar iyileşmiş desinler.
    0 ...
  20. 60.
  21. Ahmet Kaya 'nın An Gelir ve Başkaldırıyorum albümlerinde seslendirdiği "Üşür Ölüm Bile" ve "Gül Dikeni" şarkılarının sözleri Ülkü Tamer'e ait şiirlerden oluşmaktadır. Zülfü Livaneli´nin seslendirdiği "Memik Oğlan", "Güneş Topla Benim için" ve Grup Yorum'un "Düşenlere" isimli eserlerinin de söz yazarıdır.
    1 ...
  22. 61.
  23. Düşersem boğulur muyum içine,
    Akvaryumun o uysal denizine
    Sevinmekten kızarınca gözlerim
    Kavanozun batık güvertesine.

    Belki geçer mi ağzımdan balıklar,
    Üçer santimlik kırmızı balıklar
    Akşamları yenilenince suyu,
    Her akşam ölümüm yenilenince.
    1 ...
  24. 62.
  25. konuşma adlı şiiri komik değişik ve anlamlı şair.
    0 ...
  26. 63.
  27. bugün ülkü tamer'in yanardağın üstündeki kuş adlı şiir kitabını aldım.
    öyle rastgele bir sayfa açtım eğer seversem alcaktım, sevdim.

    SOĞUK OTLARIN ALTINDA

    Atlarında taşındıkça yorgunlar...
    Öyle görüyorum; anlıyorum ki günlerce o yerleri hiç bırakmamışlar;
    yemeklerini bile galiba o atların sırtlarında yemişler.
    Ey benim yalnızlığım! Soğuk otların altından bakacağız onlara, değil mi?
    Onları ağaçların bittiği yerde görüyorum. Yorgunlar. Anlıyorum ki
    ormanın çevresinde dört dönmüşler. Benim çıkmamı bekliyorlar. Beni
    götürecekler.
    Ey benim yalnızlığım! Bu kadar eğilmeselerdi üstüne senin. Bu
    kadar anlatmasalardı seni. N'olurdu, yalnız ben yazsaydım bu
    yapraklara seni. Seni yalnız ben bilseydim. Beraber ölseydik
    seninle.
    Ne aptal adamlar! Oysa ki nasıl olsa bırakacağım buraları bir gün.
    Gidip evlerinde otursalar ya, okula bile başlamamış ölü çocukların
    gezindiği büyük sobalarda. Nasıl olsa, oysa ki nasıl olsa
    bir gün kapılarını çalacağım. "Ben ormandan geldim."
    diyeceğim. "Beni yanınıza alın," diyeceğim.
    Soğuk otların altında büyür çocuklar. Oraya da gitmesek, ey benim
    yalnızlığım! Evet, soğuk otların altında kuş mezarları vardır belki.

    Ben yalnız seni istedim belki.
    Ben yalnız bütün ormanı belki.
    Ben yalnız ışıklarını şehrin.

    neden, anlayamıyorum bir türlü, neden bu ormanı istedim ve neden,
    anlamıyorum bir türlü, neden beni istiyor bu kaçtığım atlılar?
    Gizliden gizliye onları istediğim için mi?
    Atlarında taşındıkça yorgunlar.
    Ne güzel! Onları yoruyorum. Bu sürüp gidecek anlaşılan; hemencecik
    ölüversek. Bekleseler. Dönseler. Hep bekleseler. Ölüversek.
    Soğuk otların altı...

    ancak bu kadar olurdu insanın ilk açtığında karşısına çıkacak olan şiir. aradığım ne varsa vardı. ve daha fazlası.
    sonra yürürken bir başka şiirini, onur ünlünün güneşin oğlu filminde okuttuğu şiire rastladım. yolda onu ezberledim. şimdi aklımdan yazacağım.

    KONUŞMALAR

    Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
    üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
    ben olsam utanırım , bu ne biçim öğrenci?
    hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

    iyi nişan alırdı kendini asan zenci
    bira içmez ağlardı, babası değirmenci
    sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
    -çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen

    dinlemek içinse haluk bilginerden -> https://www.youtube.com/watch?v=eG24N-zIr-E
    0 ...
  28. 64.
  29. Kararmaya durdu mu ortalıklar
    Büyük mor bir ışık yalın kat yüreğinde
    Oysa birçokları yalnız gecede
    Yaşar en ışıksız yerini bölünerek
    Unuttuğu bir şey vardır başkalarının
    Oysa bir yerlerde hepsini duyar
    Üşür gecelerden bir ince yürek

    Ama dağ başında bir yalnız diken
    Ama tepelerde iri bir rüzgar
    Yaşamazlar birçokları gecede
    Karanlık gölgeler düşer yollara
    Sonra geçip bütün korkulardan, karanlıklardan
    Yiğitçe karşı koyar da bir ince yürek
    Yansıyan duru ışıklar gibi iyimserliği
    Geçer uzak güneşlerden, sulardan.
    1 ...
  30. 65.
  31. Kararmaya durdu mu ortalıklar
    Büyük mor bir ışık yalın kat yüreğinde
    Oysa birçokları yalnız gecede
    Yaşar en ışıksız yerini bölünerek
    Unuttuğu bir şey vardır başkalarının
    Oysa bir yerlerde hepsini duyar
    Üşür gecelerden bir ince yürek

    Ama dağ başında bir yalnız diken
    Ama tepelerde iri bir rüzgar
    Yaşamazlar birçokları gecede
    Karanlık gölgeler düşer yollara
    Sonra geçip bütün korkulardan, karanlıklardan
    Yiğitçe karşı koyar da bir ince yürek
    Yansıyan duru ışıklar gibi iyimserliği
    Geçer uzak güneşlerden, sulardan.
    1 ...
  32. 66.
  33. içime çektiğim hava değil gökyüzüdür.
    0 ...
  34. 67.
  35. Şiir uykusuzluğun şiltesidir,
    uykunun haritası.

    Balkonun uyanışıdır şiir.
    3 ...
  36. 68.
  37. Kendini asan iyi nişan alan bira içmeyip ağlayan babasının mesleği dilecilik olan dul bir zenciyi şiirine konuk etmiş biridir.
    0 ...
  38. 69.
  39. içime çektiğim hava değil gökyüzüdür adlı eseri hakkında hiçbir bilgi bulamadığımdır. bu bir kitap ise satıldığı yeri bilen birisi var mı acaba? şiiri okumuştum o ayrı.
    1 ...
  40. 70.
  41. Cemal Süreya için şu dizeleri yazan ikinci yeni akımının temsilcilerinden bir şairdir.

    Bin birinci gece kadını yarattı tanrı,
    Bin ikinci gece Cemal'i
    Bin üçüncü gece şiir okudu tanrı.
    Başa döndü sonra,
    Ve kadını yeniden yarattı.
    0 ...
  42. 71.
  43. Dağın uykusuna, kuşun gözüne,
    Sabahın sesine, taşıdım seni.
    Kerem’in yaralı, ince dizine,
    Irmağın yasına taşıdım seni.
    Canın içinden, canımı duyan,
    Canımın içine taşıdım seni.
    Elma kabuğunda, nar tanesinde,
    Gizlenen mermere taşıdım seni.
    Gecenin ördüğü, gün kafesinde,
    Dolaşan kedere taşıdım seni.
    Canın içinden, canımı duyan,
    Canımın içine taşıdım seni.
    Arının yazına, kışın otuna,
    Yaprağın güzüne taşıdım seni.
    Yürekten yüreğe mekik dokuyan,
    Sevginin göçüne taşıdım seni.
    Canın içinden, canımı duyan,
    Canımın içine taşıdım seni.
    1 ...
  44. 72.
  45. Kıştan üşüyen virgül

    Defterin bir çok sayfasını koparmışlar,
    Örtünemez artık virgül bazı sayfalarla,
    Kış gelir, virgül üşür,
    Kış insanı üşütür,
    Üşenen hayvanlar da
    Girip toprağın altına
    Uyurlar,
    Toprağın sayfalarını koparmamışlar,

    Çocukların sayfaları her kış koparılır.
    Kar toplarıyla voleybol oynayan
    Ağaçlarla,
    Her çocuğun defterinde
    Bir çok sayfası olmayan
    Bir çok güzel virgül vardır,

    Virgül kıştan üşür,
    Çünkü kış gelince koparılır
    Artık kalmayan öğrenciliğin,
    Artık kalmayan tembelliğin sayfaları.
    2 ...
  46. 73.
  47. Kuş

    eski bir aynada çoğalıyordum. Birden
    On, onken yirmi; büyüyor kalabalığım.
    Fırıncı, demirci, sabuncu, meyhaneci;
    Deniz ben, sokak ben, ağaç ben, yalnızlık ben.
    Kendimi içiyordum bardaktan, kendimi
    Dişliyordum elmada.Yat kalk, uyu uyan
    Çevreye serptiğim benler içinde ben
    Sonra gün battı, morardı dağların ardı.
    Bir kuş öttü ovada, başka bir hamurda,
    Aynamızda ay ışığı gibi yansıyan.
    1 ...
  48. 74.
  49. Gecede

    Kararmaya durdu mu ortalıklar
    Büyük mor bir ışık yalın kat yüreğinde
    Oysa birçokları yalnız gecede
    Yaşar en ışıksız yerini bölünerek
    Unuttuğu bir şey vardır başkalarının
    Oysa bir yerlerde hepsini duyar
    Üşür gecelerden bir ince yürek

    Ama dağ başında bir yalnız diken
    Ama tepelerde iri bir rüzgar
    Yaşamazlar birçokları gecede
    Karanlık gölgeler düşer yollara
    Sonra geçip bütün korkulardan, karanlıklardan
    Yiğitçe karşı koyar da bir ince yürek
    Yansıyan duru ışıklar gibi iyimserliği
    Geçer uzak güneşlerden, sulardan.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük