burjuvazi proletaryayı nasıl kullanıyorduysa; krallıkçılar, yerel yönetimciler de milliyetçilik diye doğrusu faşistlik diye bir şey çıkarmışlardı ve üst tarafın çıkar kavgasına halk kitleleri böyle dahil olmuştu taki demokrasi denen şey icat edilene kadar. Türkiye'de ise amele sınıfı olmadan solculuk, cumhuriyet varken de ülkücülük türedi. Hayırlara vesile olsun!
ne amaçla toplandıklarını bi çoğu bilmeyen dağdaki ayıların şehirde yetişmişleri... kendilerini bi şey sanan ona buna laf atıp saldıran sonra dayak yiyip vatan sağolsun diyerek kendilerini bi şey sanan boş insan topluluğu.çay ocağından bi farkı olmayan ocak
hümanist sevgi pıtırcığı bir kısım "ülkücü" için çay ocağı kadar işlevsel bir ocaktır.
filistin askısı, sopa, silah, porno, vs. bunların popüler olması önemli değildir. bu sevgi pıtırcıkları hemen şu şekilde bir savunmaya geçer: "gerçek ülkücülük bu değil, bıdı bıdı, bik bik."
ulan gerçek ülkücülük bu değilse senin de savunmaman lazım ama el aleti ile gerdeğe girmek kolay. sen türk olmayanlara nefretini alakası olmasa da "fikir özgürlüğü" adı altında sözlükte sergiliyorsun, bunlar pata küte dalıyor.
nerede kaldı senin insan sevgin ha? nerede kültigin'in, basurk'un? nerede o çok övündüğün kültürün?
bir de seks fantezilerini anlatıp ülkücüyüm diyen çakma asenalar var ki. çok komik olum!
münevverlerin kalesidir. tkp'nin, devlis'in, ödd'nin faso fisonun halini hesaba katıp bir karşılaştırma yaparsak, devrik cümle kurup çok kültürlüyüm diye ortada gezenlere karşı elbette ki ülkücü gençler tercih edilecektir, en azından onlar samimidir.
eğitimsiz kişilerin sürekli takıldığı mekan.
burda güç birliği sağlanır ve saldırganlık dürtüleri ortaya çıkar.
çoğu dokuz ışık doktrinini bile bilmez.okumayan,araştırmayan ne kadar boş tip varsa ocakta yerini alır.
çoğu ocakta yanmak için sırasını bekleyen birer odundur aslında.
güce biat eden, güç fetişistlerinin ibadethanesi olan, mutlu tutsaklar yetiştirme enstitüsü. enstitüde alternatif kültürel faaliyetlerde bulunmaktadır; kılıç-kalkan oyunu yerine satır-bıçak oyunu,cinsel bilgiler dersi için çocuk pornosu, 10 saniyede tesbihteki tüm taşları sayma kursu, 3 derste kelebek bıçak kullanılımına dair ince detaylar, beyaz çorabı temiz tutmanın yolları, dedektöre yakalanmadan okula nasıl satır-bıçak sokulur..vs..şeklindeki kültürel faaliyetlere büyük önem veren enstitü.
rivayet odur ki; giriş kapılarında duran dedektörler kitaba karşı oldukça hassas,içeriye kitap sokma yasağını delmenize anında engel olmakta.
vatanseverlikle uzaktan yakından alakası kalmamış, çoğunlukla kişilerin çevre oluşturmak ve egolarını tatmin etmek için dahil olduğu, içinde pek çok arap hayranı ümmetçi ve kürdofilinin bulunduğu yer. ülkücülerin arasına kazara karışmış türklük hakkında bilgi sahibi vatanseverler ise çok daha kaliteli insanlar arasında bulunmaları gerekirken burada gençliklerini ve vakitlerini boşa harcamaktadırlar.
bir dönem abd'nin politikalarına hizmet için kurdurulmuş , verilen görevi başarıyla yerine getirerek komünizmi ülkeye sokmamış, türkiye'ye abd işgalini kolylaştırmış , ne kadar kendinden olmayan varsa kominist ve gomunist ilan ederek öldürmüş insanların biraraya geldiği mekan.
oysa ne sağ kaldı ne sol. oyundu zaten bunlar. aynı kantır gibi , halflayf gibi. tabi bu arada abd politikalarına sosylizmi sscb esareti olmak ile eşdeğer gören sözde solcu-sosyalistlerin kurdukları oluşumlar da büyük hizmetler etmişlerdir. ülkü ocaklarıyla katillikte yarışırlar o zamanki sözde sosyalist dernekler.
yani dostum, al birini vur ötekine.
sağ olsunlar ilk öğretim dönemlerimde neredeyse okuldan atılmama neden olacak ocaktı. sınıf başkanı olmam nedeniyle aracı bir sempatizan öğrencinin yönlendirmesiyle bir anda bu heriflerin ortasında buldum kendimi. bana söylenenler, yapacağım işi emri vaki gibi üstüne basa basa anlatmalar yeterince tırsmama neden olmuşken, dergiler, broşürler ve istediğim kadar adam temini gibi gayet kana girecek şekilde vaatler ve neticede yaşanan olaylar. ey devlet bahçeli ben sana ne diyim.
