herhangi bir ilköğretim, lise, meslek yüksekokulu, üniversite kampüsü veya öğrenci yurdu gibi, öğrencilerin okuduğu/barındığı yerlere görevliler atarlar. örnek verecek olursak;
x öğrenci yurdu a blok 3. kat tuvaletleri reyisi
y kampüsü z bölümü başkanı
endüstri meslek lisesi 9. sınıflar başkanı sekreteri
filan.
sorumluluktur.
herhangi bir kavgada, ellerinde siyah tesbihleri hemen kumaş pantolonlarının yan ceplerinden birine atarlar. ve olaya müdahil olurlar.
kendilerini orasının namus bekçileri zannederler. "biz olmasaydık, burayı bog götürürdü hamua goyum!!11bir!!1" gibi cümleler ile mütevaziliklerini belli ederler.
bizim buradakiler -ayvalık- bir yaz mekanize olmuşlardı. korumak ve kollamak ayağından ellerinde telsizlerle dolanıyorlardı piyasa da. en azından bir tuşa basmayı ve sonra konuşmayı, sırayla konuşmayı falan öğrenmiş olmalılar. herşey sırayla şimidi ki tuş zamanı.
daha çocukken, ilkokulda gitmeye başladım ben bu meclislere.
çok eğlenceli, babacan, sevecen abiler amcalar vardı.hoşuma gidiyordu burada vakit geçirmek,sohbet etmek. hatta bana dini bilgiler ezberletip böyle kurtlu hilalli bi tişört vermişti bıyıklı kilolu bir amca.
sonra lisede de birkaç defa gittim.ama artık eğlenceli gidilesi bir yer değildi.
okuldan ne kadar sevmediğim kıro,kendini dayı sanan, polata, kosovalıya özenen öğrenci varsa ordaydı hepsi. gitmedim ondan sonra.
sonra üniversitede sınıf arkadaşım temsilci olduğu için onu kıramadım. iki üç defa daha gittim. bu sefer hiç hoşnut olmadım, gurur filan da duymadım.
zira çoğu din nedir,kitap nedir, niçin yaratıldık, niçin türk-islam ülküsünün peşinden koşuyoruz bilmeden "ya allah bismillah allahu ekber" diye bağırıyorlardı.
halbuki ne kadar doğru söylüyorlardı:allahu ekber.
ama onlar bunu hissettikleri için değil karşılarında duran reisleri öyle istediği için, belki de onun gözüne girmek için böyle bağırıyorlardı. günah almayım birçoğu cünuptu belki.
onlar bir sosyal kabul olarak görüyorlardı bunu.
işte böyle.
katkılarına gelince kolay kız tavlarsın, çevren olur, dayak az yer çok atarsın.
keşke özünü kavrayıp asıl nimetlerinden faydalansanız be ülkücü gençlik.
ben mi, ben vatanımı dinimi belki onlardan çok seviyorum.
bazı ülkü ocaklarında üniversiteliler liselilere satırla adam doğrama, bıyık bırakmanın incelikleri ve 10 derste nasıl linç edilir konularında ders veriyor. mesela ben buna karşıyım.
özellikle üniversitelerde millete salça olan tipler genelde sınıfta kalmış sözüm ona tecrübeli elemanlar olduklarından ve bunada ülkü ocakları farketmeden prim verdiğinden bu çocukları üst düzey yönetici yaptığından devletine öğrenci olarak bir bedeli olduğundan habersiz milliyetçiliği öğretir.