bir sikim katmadı. ama o olmasaydı da işi gücü, okulu olmayan serseri ruhlu biraz da ekonomik yönden zayıf ve cahil gençler veyahutta çok parası pulu, babaso forslu gençler yine kavga ederlerdi, yine adam döverlerd, yeri gelir vururlardı. açıkçası çok değişen bir şey olmadı.
yani o cahil kesim olur muydu? gene olurdu. benim ocağa hayatında gitmeyip her gün iş olsun diye hadise çıkartan 500 tane arkadaşım oldu hayatım boyunca.
çünkü halkımızın büyük bölümü ya çok cahil ya da ne oldum budalası.
yani ülkü ocaklarını kapatsanız, üstüne de 100 sene geçse, yine bazı insanlar oldukları gibi kalırlar. bunun içinde ocağa falan gerek yoktur.
ama şu da bir gerçek ki almanlar dazlaklarıyla bizim kadar uğraşmazlar, milli kahraman olarak görürler hatta.
hem çocuklarımızı yanlış yetiştiren biziz, hem de ölümüne eleştiren biziz.
komunizm in masum bir gençlik hayalinden öte vahşi bir karabasan olduğu düşüncesi, ayrıca yıllar boyunca bu ülkenin milli reflekslerini diri tutmak adına maruz kaldığı "aptal provokatör" yakıştırmaları da cabasıdır. türk milletine kattıkları ise; beş bin şehittir.
üç dakika sonra gelen edit: biliyordum ilk oyun eksi geleceğini, biliyordum bunları bilmeyen ve kabullenmeyen nice cahilin varlığını.
70'li yıllarda bazı yobazların yaptıklarıyla özellikle liselerdeki ve üniversitelerdeki türk gençlerini milliyetçilikten ve ülkücülükten nefret ettirmiştir. ancak bahçeli'nin genel başkan olmasıyla biraz daha ılımlı fikirlere yönelmiştir.fakat yıllar geçmesine rağmen hala 3-5 serserinin bir yerleri sıkılması sonucu başvurduğu kavgacı tiplerden oluşan topluluktan öteye geçememiştir.
ramazan ayında öğrenci yurtlarının kantininde sabah ve öğle vakitleri yemek yemeye gelen öğrenci kafilelerini kantinden içeri sokmamak için canla başla çalışan; ters bakma,yol çevirme,kafa atma gibi faaliyetlerle kendini gösteren zihniyet..
hiçbir şekilde mantık ve saygı çerçevesinde tartışamayacağınız gençler kazandırmıştır bu ülkeye ülkü ocakları. o değil de lan ermeni olarak doğsan senin bu düşüncelerine göre ne bok yiyecektin hiç düşündün mü arkadaşcağızım? ha bir de kerhaneye gitme organizasyonları yaparlar bu ocak gençleri aralarında. böyle erkek olduklarını sanıyorlar sanırsam. içlerinde de tonlarca gay vardır. öyle asıp kestiklerine bakmayın. Vallahi billahi, o kadar söyleyeyim size.
Türk gençliğine kattıkları değil hazırdan yediklerinden bahsedilebilir. Yontulmamak konusunda direnç merkezidirler. Dünya kendi eksenleri etrafında döner. Allah korusun onlar olmaz ise vatan göçtü gitti. Türkeş 27 Mayıs da icat olmadan önce bunlar tedavüle girmemişlerdi.
insanın en güzel örneklemesi kendisi olsa gerek;
türkçüyüm ama hayatımda hiç ülkü ocağına gitmedim.
damarlarımda taşıdığım kanı farketmem için ne bir ocağa ne de bir ocak başına ihtiyacım olmadı.
kavgalarımda, inançlarımı ve kendi gölgemi arkadaş edindim.
inançlarımda, atalarımın yüzyıllar ötesinden haykıran sesini klavuz edindim.
ayrıca;
ülkü ocaklarını dolduran onca insan, paylaşımlarında dürüst olsalardı, türk ün kendi ülkesinde çektiği eza bu kadar büyük olurmuydu?
bir katkı göremiyorum ben. kendini boşlukta hisseden genç arkadaş sosyal statü edinmek ve arkam sağlam diyebilmek için sığındığı mekandır ülkü ocakları. misyonu ve vizyonundan bu anlamda tamamıyle sapmıştır. ülkü ocağı çıkışlı olupta ülkücülüğün tanımını yapan kaç kişi vardır sorarım.
ülkücülüğü asıp kesme zanneden, kız arkadaş edinmede kızı ikna edemeyince tehdit edebilecek acizliğine düşen, kurtlar vadisini seyredip, uzun palto giyerek ülkeyi kurtaracağını zanneden, atatürk millyetçiliği yerine; kafatası ırkçılık yapan ve malesef körkörüne bir partiye bağlı kalmak kendini geliştirememek( partiye gönül verirsin ama lider ne derse baştakiler ne derse doğrudur diye kabul edersen analiz yapamazsan bu acizliktir kastım budur) ve buna benzer olumsuz izlenimlerim dışında günümüz ülkü ocaklarının misyon ve vizyonuna özüne dair yaptığı 5 çalışmayı sayabilecek varsa beri gelsin.
mafya özentisi. kendi hoşuna gitmeyen şeyleri yapanlara düşman gözüyle bakmak, grubu toplayıp sevmediği çocuğu köşede dövmek.
bunlara söylencek söz kalabalıkta artistlik yapanın kuytuda özrü kabul olmaz.