zamanında rusya da gerçekleşen olaydır. Buğdayı evrimleştirmek için 100.000 ton buğdayı buzlu suya yatırıp, akıllarınca soğuk havaya bağışıklık kazandırıp kış ayında tarlaya ekmeye kalktılar. 100.000 ton buğday bi taraflarına girdi. *
ilk önce, ve gene; harf devrimi, kılık kıyafet devrimi, tatil günlerini değiştirme, halkı geçmişinden koparmak ve yozlaştırmak için gerekli diğer düzenlemeler yaparlar hemen alel acele,
karşı çıkanlar olabilir diye, kubilayın şehit edilmesi gibi bir tiyatro tertipler, ve böylelikle, asılacak olanlar için gelecek tepkileri susturur, halkın gözünde kahraman olurlar mesela,
ya ne bileyim işte, inkılap tarihi okuyun oradan çıkarımlar yapın %99 tutar.
herkes eşit olur kimseye bu ''bizden'' muamelesi yapılmaz.
bir dinin mensuplarına kayıt şartsız güven, dürüstlük, iyilik sembolü haline getirmez ve halk kandırılmaz.
herkese aynı gözle bakılır, ona gavur buna kafir denilmez.
kimse kusura bakmasın, kimse de yanlış anlamasın lakin adam kayırmaymış, insan kandırmaymış, haksızlıkmış, hırsızlıkmış... bunların hepsi %80 azalırdı.
- hristiyan ve yahudilere dokunmaz, sadece müslümanları olabildiğince hapse tıkarlardı.
- camileri yıkarlardı
- diyanet işlerini kaldırır, yerine dinsizlikle ilgili kurumlar kurar ve kuruluşlar açarlardı
- müslümanların haklarını olabildiğince sömürmeye ve ellerinden almaya çalışırlardı
- hatta işin bokunu çıkarıp hapishanelerde müslümanlara işkence ederlerdi, pek çok insanı dininden dönmeleri için zorlamaya başlarlardı
- meydanlarda kuran-ı kerimlerin hepsini yakarlardı
- kendisi gibi dinsiz ve allahsız devletlerle iş birliğine girerlerdi, özellikle de müslüman düşmanlarıyla bir olup sadece türkiyede ki müslümanlarla değil, dünyada ki diğer müslümanlarada zulmetmeye başlarlardı.
bunlar gibi pek çok akla gelemeyecek şeyleri yaparladı. biz insanları severiz(hümanistiz) ayaklarına yattıklarına bakmayın bunların ellerine imkan geçse çok korkunç şeyler yaparlar.
her iki uçta artık ülkeye bir yarar sağlamaz kanımca. dini öne sürerek bir yere gelenler, şu anda cahil halkımızı dini korkularla oyun hamuru gibi şekillendirmektedirler. bir de ataistler ülkeyi yönetirse, hepten ipin ucu kaçacağı aşikardır. yoksa yöneten ister musevi, ister müslüman, ister ateist olsun.. din ve devlet işleri ayrı olması gerektiği için problem olmaması gerekir. ama durum açıkça ortadadır ki, halk yine sürü psikolojisiyle ayaklanır. bizim ülkemizin dini görüşüyle ortaya çıkan yöneticilere değil, siyaset bilen, hak hukuk bilen yöneticilere ihtiyacı vardır.