nereden gözüme çarpıp canımı çektirdiğini çözemediğim, gece gece beni tekel bayilere sürüklemiş gofrettir.
ulan o değilde acayip acayip tipler arkadaş bu tekelciler girdim birinden içeri adam dükkana girmemle siyah poşetini kapıp bira dolabının kapağını açtı ve dertli mi neşeli mi anlayamadığım bir surat ifadesiyle gaç tane veriyim yiğenim? dedi. adamın bu sorusuna ülker çikolatalı gofret var mı? sorusuyla cevap veremedim iki bira alıp eve döndüm. gönül isterdi ki bu entrymi gofretimi yerken gireyim ama biraları içerken giriyorum. neye niyet neye kısmet işte.
Bana çocukluğumu hatırlatan bir şey o. Aile istemediği bir berber ziyareti için, bir kutu ülker çikolata gofret getirebilirdi. şimdi nesil, illa akıllı telefon ya da güzel bir lüks oyuncakla belki tav oluyor. Belki de biz küçük rüşvetlerden mutlu olabiliyorduk.
fiyatı yıllardır neredeyse değişmemekte olan gofret.
fakat üzerindeki çikolata miktarı mg bazında günden güne azalmakta, gofret oranı ise artmaktadır. bariz şekilde eski tadı vermiyor artık.
ambalajı çocukluğumdaki güzel anılara götüren çikolatalı gofretgillerdendir.
aynı zamanda bizim kantinci markettekinden iki katı fiyatıyla satmaktadır.
yokluğunda deli divane eden ancak varlığında beni yemelisin diye bağıran tansiyonu yükselten kırmızı ambalajıyla akıllara kazınan
o lezzetli çikolatalı gofrettir efenim.
bim'de satılan çakması centro'nun neredeyse birebir aynı lezzette olması ve fiyatının da ülker'in yarısı kadar olması bazen tüketicileri bim ürünlerine doğru kaydırmaktadır.