az önce kokusunu duyduğum bisküvidir. bir amca geldi yanıma oturdu tren beklerken, elli yaşında var. elinde bir şişe su bir tane de beyaz paketinde kremalı bisküvi. amca su şişesini yanına bıraktı, paketi açarken suratından anladım adam acıkmış bellki ki öğle yemeği niyetine yiyecek. bir tane attı ağzına sonra hemen ardından bir tane daha kokusu yayıldı tabi o sırada etrafa, nasıl iştahlı yiyordu anlatamam. şuan kremalı bisküvi yiyorum, siz düşünün artık.
eskiden 100 gr'lık ambalajda satılan, günümüzde ise ambalajı aynı kalıp, gramajı çaktırmadan 75 grama düşürülen, tadı ise eskiyi aratan, giderek kalitesizleşmiş şey.
teşekkürler murat, teşekkürler tayyip.
iki nesil büyütmüş bisküvidir. Olası Türkiye-israil veya Türkiye-Suriya savaşında, cephe menüsünde yer tutacak ve gelecek nesillere 'vay be dedelerimiz ne fedakarlıklarla savaşmışlar' dedirtecek ; ellerinde iki adet G3 ile poz vermiş iki mehmetçiğin fotoğrafının üzerine basılacak aynı menüde sınırsız reklam yapacak olan bisküvidir..
annemin bana sevdirdiği, çayın olmazsa olmaz eşlikçisidir. eskiden 2 tanede tıkanırdım, şimdi en az yarım paket.
özel ve güzel yanı kremasının lezzetidir kanımca. gevrekliğini hiç bir zaman kaybetmez, ağızda dağılır adeta.
arası kremalı, iki sade bisküviden oluşur. sandviç şeklindeki bisküviyi ikiye ayırdıktan sonra arasındaki kremasını yemenin tadı başka şeye benzemez. *