Ülke refahını Nasıl sağlayabiliriz, sağlam ekonomik temelleri nasıl atabiliriz ortak ve farklı düşünceleri bir araya getirmek için açılan başlıktır. Yazın belkide siz kurtarırsınız neden olmasın.
Refah tanimindan başlamak gerekiyor. Refah nedir. Gayri safi milli hasıla artışı değildir. 80 milyon insan çalışıp üretirken 1 milyon insanın bu uretimin getirisinin % 99 unu alması değildir.
BOR bor BOR. eğer biz bu boru işleyipte saf hale getirebilirsek ve bunun yurt dışına satışını kısıp kendı emellerimiz uğruna kullanırsak iş tammdır. ayrıca anayasa isvicre kanunlarından ziyade abd nın kanunları cevcevesinde düzenlenmelidir. cunku ulkede her ırkdan adam var ne olacağı bellı olmuyor.
ülkenin refahı elbet eğitime bağlı. herşey eğitime bağlı. önce 'insan' yetiştireceksin. sonra ilerleme gelir. yok köprüler yaptık, raylar döşedik, gökdelenler diktik demeyle olmuyor, refah bununla ölçülmüyor. bir o kadar da tecavüzcüler arttı. eşini, çocuğunu dövenler, öldürenler arttı. bölücüler, teröristler arttı. bunlar ancak okumayla, eğitimle giderilir. doğru hukuk sistemiyle giderilir. kamu görevleriyle giderilir. kültürle, sanatla, sporla giderilir. yani kardeşim önce eğitim olacak sonra işlersiniz madeninizi, sonra değiştirirsiniz yönetim rejiminizi...
refah seviyesinin yükselmesi, o toplumda yaşayan tüm insanlara huzur mutluluk ve sağlık getiriyor mu aynı oranda? yada gelir eşit dağıtılıyor mu? sosyal adaleti toplumun her katmanına yayıyor mu? temel sorun bu.
bu cevap hayır olduğu müddetçe ki öyle, o zaman o toplumda birilerinin yaşaması diğerlerinin sürünmesi ile neticelenecek kapitalist sistemin çarklarını işletmekten başka bir şeye yaramayacağı aşikardır. köle düzenini "refah seviyesi " adı altında lanse edip kakalamak, yutturmak. kandırmaca..
bunu rahmetli ecevit denemişti ama, bir takım sanayii çevreleri ve amerika izin vermedi. ecevit dinlenseydi şu an bambaşka bir türkiye tablosu görecektik.