malumunuz türkiye denildiğinde galatasaray markası ‘made in turkey’ damgası ile tüm avrupa’da izini bırakmıştır, ülke içinde zaten yerini sağlamlaştırmış ve başarılarını pekiştirmiştir.
yani birincilik tartışmaya uzun bir süre daha kapalıdır, peki ya ikincilik?
uzun süredir ikincilik koltuğunda oturan fenerbahçe takımı artık üçüncülük koltuğuna kurulmuştur. yerini ülkenin en iyi ikinci takımı olan beşiktaş’a kaptırmıştır.
son zamanlardaki çıkışı ve iki adet lig liderliği ile üçüncü yıldızını takmış, avrupa’da da bir somut başarı yakalamıştır. böyle bir seçenek varken kim silkeler fenerbahçe’yi ve ikinciliğini.
beşiktaş; 3 yıldızlı, avrupa’da yenilmeden gruptan çıkan tek takım. en yüksek cl puanı da cabası, tebrikler.
fenerbahçe; 3 yıldızlı, avrupa’ya en son gittiğinde türkiye ab birliği için müzakerelere başlamıştı. şampiyonlar ligi başarısı hatırladığım kadarıyla yok. belki sevilla maçı....
şimdi bu iki seçenekten hangisi ikincilik için iddialı?
türkiye kupası fatihi manita takımı mı, yoksa son yıllarda sıçrama yapmış beşiktaş mı?
fenerbahçe’nin en büyük rakibi birkaç senedir zaten trabzonspor, gerek didişmeler, gerek tavırlar bu iki kulübün artık kemik şekilde rekabette olduğunu göstermekte.
bir beşiktaş taraftarı olarak gerçekçi olmamız gerekirse, geçmişte avrupa kupalarında göğsümüzü kabartan, ağlamaktan göz pınarlarımızı kurutan galatasaray ülke futbolunun en iyi futbol takımı olduğununu istisnasız kabul etmek mecburiyetindeyiz.
fenerbahçe ülke futbolunun en fazla ikinci taraftar kitlesine sahip olduğu için insanlar tarafından en iyi ikinci futbol kulübü olarak değerlendirilir fakat çok uzun süredir ülkemizi uefa şampiyonlar ligin de temsil edememesinden dolayı maalesef bu yetisini kaybetmek üzeredir. lakin ülke 'spor' tarihinin yine istisnasız en iyi spor takımı olduğunu da göz ardı etmemeliyiz.
