imar kanunları, beyinsiz müteahhitler ve eğitim sistemi çerçevesinde hiçbi bok yapamayan insanlardır. Dikkat ederseniz odanın itibarsızlaştırılması ve siyasal rantları hesaba katmadım bile.
genelde aynı tip binaları yapmaya çalışırlar. kentlerimiz gezin, apartmanların çoğu aynı mimardan çıkmış gibi sıradan ve banal. tasarım diye hiçbir şey yok.
Mimarlik okumasi zordur ama ilgiliysen zevklidir.
Piyasaya atilinca kafayi yersin.
Sik gibi dikdortgen binalar cikariyor diyenler, dunyanin en iyi mimarlarini getirsin turkiyeye de is yaptirsin bakalim, 3 gune kacmazlarsa serefsizim.
Belediye mahvetmis zaten her yeri. Ufak ufak parseller. 5 metre yoldan cek 3 metre yandan cek, alan birakmiyor ibneler. E musterinin zihniyeti belli zaten. Fazla daire ciksinda ne olursa olsun.
Avrupada ki projelere bakiyorum. Adam 200 m2 yapilasacak alan getirmis, mustakil ev yapmislar. Maksimum 2 katli. Adam parseli istedigi gibi kullanmis, ne de olsa alan var. Mis gibi cikmis ev. Yasanacak alan olmus.
Biz de nasil? Adam 100 m2 taban alanli yer getiriyor. Kendine ev cikacak, kardesine cikacak bilmem nesine cikacak. Dikdortgen yapmaktan baska care yok.
Kisacasi mimarliga ilgiliyseniz okulda hosunuza gider, mezun olduktan sonra bir sure kafayi yersin. Bir kac sene sonrada sokarim boyle ise der piyasa mimari olursun.
Oh 35 m2 salon cikti 15m2 mutfak var, mis gibi oldu dersin. iste mimarlarin bir sure sonra yapacagi is bu oluyor ne yazik ki.
iç mimarlık. mimarlık saçma sapan prosedürlere takılıyor çünkü insan dilediğince tasarım yapamıyor. yarışma projelerinde aynı jüriler oluyor, bundan mütevellit aynı kişiler yarışma kazanıyor. biraz köy ve ağalık müessesesi haline dönmüş durumda mimarlık. o yüzden iç mimarlık işte...
