Bir kız bir bisküvi ile doyabilirken ben bir paket makarnayı tek bitirebiliyorum. Spor yapıyorum, çalışıyorum, yoruyorum kendimi fakat istediğini yap yine de o azgınlık gitmiyor. Bunun sebebi beslenmeyle ve sağlıklı olmanla alakalı. Korkulacak bir şey yok yani. Tabi hayvan gibi ye hayvan gibi seviş o zaman o azgınlık olmaz bünyede.
türk kadınına kurulmuş baskıdandır. erkeğin üstün olup herşeyi yapabileceğini savunan zihniyetler kadını kısıtladıklarından ihtiyacınızı bir şekilde gideremiyorsunuz. ne ekersen onu biçersin yani, siz hala ataerkil toplum diye vıdı vıdılayın.
yasakların her zaman çekici olması gibi bir durumdan kaynaklanan azgınlıktır.zina haram günah töbe de zındık gibi söylemler olduğu sürece bu durum değişmeyecektir.
7/24 yolda bağda bahçede dükkanda sokakta televizyonda internette orada burada am göt meme şu bu kalça göğüs göt muhabbeti ederseniz bir çocuğun yanında yıllar yılı en nihayetinde çocuk o ergenliğe girişte bunların meyvesini toplamak isteyecek fakat siz ona durrr! diyeceksiniz bu süreç de 8-10 yıl kadar devam edecek şanslıysa yok değilse 35ine kadar 2 eline bir sikine muhtaç devam edecek sonra da vay amısına bizim bu erkekler neden bu kadar azgın. lan .......... siz çok mu sakinsiniz hayvan gibi sevişiyorsunuz sonra da gayet hanım hanımcık pozlar bilmem neler sikerler lan böyle hayatı.
bu dönem id'in egemenliği altındadır. doğal dürtülerin hemen doyurulması, gerginliğin hemen giderilmesi çocuğun en başta beklentisidir. çocuk dışardan verilecek bakıma tümden bağımlı ve çaresizdir. çocuk ancak kendine verebilecek bir annenin varlığıyla yaşamını sürdürebilir.
çocuğun bu dönemde kazandığı ilk toplumsal işlev, almak, almayı bilmek ve elde etmektir. yani çocuk kendisine anne tarafından verilen şeyleri alırken, toplumsal anlamda almayı da öğrenir. çocuk kendisine veren kişilerden verilmiş olmayı da değerlendirerek "vermek-verebilmek" yetisini de kazanır.
sürekli bakım veren kişinin (anne ya da sürekli bir bakıcı) bebekliğin ilk aylarındaki eksikliği, çocuğun motor, bilişsel, duygusal ve sosyal gelişiminde önemli aksamaya ve yetmezliğe, hatta geriliğe yol açabilir.
oral dönemde çevresel koşullara ve biyolojik yapıya bağlı olarak, aşır doyurulma ya da aşırı doyumsuzluk içinde kalma yüzünden çocuk sonraki dönemlerine ilerleyemeye bilir. bu nedenle yetişkinlik yaşamında da oral dönem özelliklerine fazlaca tutunabilir. aşırı ağızcılık (oburluk), aşırı bağımlılık, alıcılık, edilgenlik baskın olursa bu davranış özellikleri oral saplanma belirtileri olarak yorumlanabilir. böyle bir kişi başkalarından almaya alışmış, aşırı isteyici ve bağımlıdır. oral dönemde çocuğun kazanması beklenen duygu özgüven duygusudur. bu da ancak annenin (ya da çocuğa bakım veren kişinin) düzenli ve tutarlı bir şekilde çocuğun ihtiyaçlarını karşılamasıyla mümkündür. oral dönemde idin haz ilkesi işlemektedir.
--spoiler--