havasından mıdır, suyundan mıdır bilinmez, dünya erkekleriyle kıyaslanınca tartışmasız en abazan erkekler ülkemiz erkekleridir! bu yüzdendir ki en azgın kızlar klasmanında birinci sırada kabul edilecek rus kızlarıyla iyi anlaşırlar!
Kim kendinde ne eksikse onu ister sözü ile açıklanabilecek önermedir.
Ama ispanyol erkeklerini isteyen yazara göre de yazarın eksiğini açıkça gösteren durum.
Sebebi bellidir tamamen dinsel açıdandır. islam dininde zinanın yasak olduğundan dolayı kızların çoğu bu işe soğuk bakarlar. Ama götüren evlilik vaadi ile kandırıp işini görüp bir kenara atabilir.
bütün erkekler azgındır gibi saçma sapan toplumsal bir önyargı yüzünden şeklinde cevaplanabilecek soru. zira öyle bir toplumdayız ki en önemli organları penis olduğu erkeklerin kafasına kazınırken kadınlara vajinaları olduğu gerçeği unutturulmaya çalışıyor.
ülkemizdeki erkekler neden bu kadar azgın; türk milletinin çok eski yıllardır genetik durumundan dolayıdır bir atasözü çeçenlere canını azerilere malını türkler e karını emanet etme demişler. bizim insanımız oldum olası kadın takımına düşkündür, kim değil derse yalan söyler. eskiden öyle erkekler kadın uğruna evinin tapusunu dost edindiği kadının üstüne veren insanlarla doluydu. rusların, şöyle bir lafı vardır, türkler için. biz kadına değer vermeyiz fakat sizi takdir ediyoruz derler. bizim insanımızın kadınlara düşkünlüğü tarih kitaplarına bile konu olmuştur.
bu dönem id'in egemenliği altındadır. doğal dürtülerin hemen doyurulması, gerginliğin hemen giderilmesi çocuğun en başta beklentisidir. çocuk dışardan verilecek bakıma tümden bağımlı ve çaresizdir. çocuk ancak kendine verebilecek bir annenin varlığıyla yaşamını sürdürebilir.
çocuğun bu dönemde kazandığı ilk toplumsal işlev, almak, almayı bilmek ve elde etmektir. yani çocuk kendisine anne tarafından verilen şeyleri alırken, toplumsal anlamda almayı da öğrenir. çocuk kendisine veren kişilerden verilmiş olmayı da değerlendirerek "vermek-verebilmek" yetisini de kazanır.
sürekli bakım veren kişinin (anne ya da sürekli bir bakıcı) bebekliğin ilk aylarındaki eksikliği, çocuğun motor, bilişsel, duygusal ve sosyal gelişiminde önemli aksamaya ve yetmezliğe, hatta geriliğe yol açabilir.
oral dönemde çevresel koşullara ve biyolojik yapıya bağlı olarak, aşır doyurulma ya da aşırı doyumsuzluk içinde kalma yüzünden çocuk sonraki dönemlerine ilerleyemeye bilir. bu nedenle yetişkinlik yaşamında da oral dönem özelliklerine fazlaca tutunabilir. aşırı ağızcılık (oburluk), aşırı bağımlılık, alıcılık, edilgenlik baskın olursa bu davranış özellikleri oral saplanma belirtileri olarak yorumlanabilir. böyle bir kişi başkalarından almaya alışmış, aşırı isteyici ve bağımlıdır. oral dönemde çocuğun kazanması beklenen duygu özgüven duygusudur. bu da ancak annenin (ya da çocuğa bakım veren kişinin) düzenli ve tutarlı bir şekilde çocuğun ihtiyaçlarını karşılamasıyla mümkündür. oral dönemde idin haz ilkesi işlemektedir.
--spoiler--
7/24 yolda bağda bahçede dükkanda sokakta televizyonda internette orada burada am göt meme şu bu kalça göğüs göt muhabbeti ederseniz bir çocuğun yanında yıllar yılı en nihayetinde çocuk o ergenliğe girişte bunların meyvesini toplamak isteyecek fakat siz ona durrr! diyeceksiniz bu süreç de 8-10 yıl kadar devam edecek şanslıysa yok değilse 35ine kadar 2 eline bir sikine muhtaç devam edecek sonra da vay amısına bizim bu erkekler neden bu kadar azgın. lan .......... siz çok mu sakinsiniz hayvan gibi sevişiyorsunuz sonra da gayet hanım hanımcık pozlar bilmem neler sikerler lan böyle hayatı.