haber değeri taşımaz. bu ülke için değil sadece dünya'nın her yerinde karşılaşılabilecek bir durum bu.
genetik mirasımız, sosyo-kültürel baskı, toplumdan aldığımız etkiler ünvan fark etmeksizin herkese cinayet işlettirebilir. aynı şekilde bir profesör aç kaldığında rahatlıkla hırsızlık yapabilir. doğası yaşamayı ve üstünlük kurmayı emreder zira.
bilimsel çekişmenin akademisyenlerin ruh sağlığını bozduğu aşikar. bu haleti ruhiyedeki bir insandan - isterse prof olsun - her türlü melanet beklenebilir. tabi bu son yaşananları bilimsel bir rekabetin yarattığı bir cinnet haline bağlamak mümkün değil. zira ortada ifşa olmuş bir evli sekreter hanım ve bu hanımının odağı olduğu yasak aşk üçgeni var. evet söz ne demiş ilim ilim bilmektir..sen kendin bilmezsen a be bu nice okumadır.
burdaki kadın ulan amma da o..muş ne doymak bilmez y..ak hastasıymış arkadaş; hem kocası var, hem aynı üniversitede iki kişi, kimbilir başka kaç tane daha sevgilisi var! kadınlığın yüz karası pislik be.
ne kadar vahim bir durumda olduğumuzu gösterir.
çok üzücü bir olaydır ve 05.06.2014 tarihinde selçuk üniversitesi mühendislik fakültesinde gerçekleşmiştir.
insanlarımızı artık hiçbir şeye tahammülü kalmamıştır.
konumu yada eğitimi ne olursa olsun bu tip durumlara gelebilen insanlarımız psikolojik olarak ne kadar vahim bir halde olduğunu gösteren eylemdir
sonumuz hayır olsun...
