gerçekten garip bir durum. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu,acaba gerçek mi? yok canım ben inanmam,atatürk öyle şey yapmaz, o ülkesini kendinden daha çok severdi yobaz uydurması dedirttirir. lakin doğrudur tarihle ilgilenen herkes en azından ilkokul 3 e kadar ilgilenen herkes bilir.belgeler ile de mevcuttur. ayrıca savaştan yeni çıkılmıştır ekonomik siyasal durumlarda az çok herkes tarafından bilinir.halk doğru düzgün yiyecek ekmeğe muhtaçken ülkede adam akıllı fabrika yokken,işsizlik, ,açlık ,sefalet, ve benzeri bir çok kötü durum söz konusu iken ve savarona'ya verilen parayla çok iyi işler yapılabilecekken abesle iştigal bir iştir.
(bkz: müsrüflük)
(bkz: 7 numara)
bahsedilen savarona yatı 1938 yılında alındı. o zamanın türkiye'sinin durumu bu zamanın türkiye'sine on basacak düzeydeydi. inanmayan araştırsın atmasın amk.
garip olaydır. iülkede doktor öğretmen sayısı parmakla gösterilecek kadarken okul hastahane yapacak sermaye zar zor bulunurken buna rağmen o zamanın türkiye'sinin durumu bu zamanın türkiye'sine on basacak düzeydeydi diyenleri ayyuka çıkarmıştır.
Türkiye Savaronayı 23 Şubat 1938de 1 milyon 200 bin dolara almıştır. 1938 yılının gelir gider tablosuna (http://sablon.sdu.edu.tr/...bilder/dosyalar/19_16.pdf ) bakıldığında ise cari açık -19.044.895 TL olarak görülmektedir. Yani demem o ki alınamayacak bir şey değildir, alınabilir. Maddi açıdan külfet getirdiği aşikardır, ülke gelirinin hemen hemen 10'da 1'ini bir yata harcıyorsunuz sonuçta ancak ülke başbakanının tabiri yerinde ise "cakasını" belirleyecek konumdaki bir araç için çok da mantıksız bir harcama gibi gelmiyor bana.
savurganlıktır....lakin 2. dünya savaşının kıtlık döneminde anıtkabir'in inşası için harcanan torbalar dolusu paranın yanında, savaronaya harcanan para çok cüzi bir miktardır..
türk ekonomisine katkı sağlamak için almıştır. ileriki yıllarda kendini atatürkçü olarak gören bazı tiplerin savarona yı kerhaneye çevireceğini görmüştür belkide.
Türkiye'de iktidara gelmiş, hangi adam zengin olmadan iktidardan düşmüştür ? Atatürk, bütün çile, fikir çatışması, devrimlerin gerçekleşmesi vb. gibi birçok önemli değişimi gerçekleştiren dahi bir liderken, böyle bir açıklama önyargılıdır. Kendi dönemindeki diğer liderler, nasıl şaşaalı bir hayat yaşıyordu bakmak lazım. Atatürk'ün yurt dışında bursla okuttuğu öğrenciler, devrim arabası'nı yapacak kadar gelişebilmişse, bir savarona yatı lüks bir zevk değildir. Vefat ettikten sonra, bütün malları yine devlete geçmiştir. Kimsenin debdebeli hayatını arttırmamıştır. Atatürk orman çiftliği de müsriflik olarak görülebilir o açıdan. Ama bu eseri ankaralı arkadaşlara soralım, nasıl yorumlarlar şimdi ?
ülke borç batağındayken, hasta adam denirken dolmabahçe'yi, yetmedi çırağan'ı yaptırana sorulması gerekendir.
atatürk'ün o dönemde savarona'yı alması, tayyip'i temize çıkarmaz.
tayyip önce işgal altındaki bir ülkeyi seferber etsin, devlet kursun, sonra düşünürüz. gerçi onun tek kurmayı planladığı devlet kürdistan. başırırsa bitlis'e sarayını yapar, van gölünde yatını yüzdürür. ok?
ama millet izin verir mi bilmem. türkler uykuda ama ölmedi daha. ve uyandıklarında kaçacak delik arayacak birileri.
edit: bakın geri zekalıya anlatır gibi anlatıyorum. atatürk milli mücadelenin başkomutanı, tc'nin kurucusu, ilk cumhurbaşkanı olarak bu millet nezdinde en büyük kredisi olan lider. adam yapmış bu kadar, ben ve çoğu türk'ten yana helal hoş olsun denmektedir.
rte ise özal, demirel, gül gibi, kendisine tc cumhurbaşkanlığı lütfedilmiş bir memurdur. bu kadar.
siz istediğiniz kadar tepenize çıkarın, her geçen gün daha fazla oranda insan ondan nefret ediyor.
almasaydı da babanın adı yorgo mu olsaydı; serzenişine yol açan durumdur. hele ki yaptırdığı köşk ve çiftlikleri yaptırmasaydı babamız kim bilemezdik belki de alimallah.
şu başlığı görünce kan beynime sıçradı ve fark ettim ki benim bir beynim var ve burda bu beyinsiz kimselere ne kadar laf anlatırsan anlat beyin denen organ kendilerinde olmadığı için anlamayacaklar. tayyibin göt kılları sizi.
saray yaptırmakla eş değer tutanlar olmuş. şayet saray yapıldıysa yapanın tapusunda değildir. savarona ise savaştan çıkmış bir milletin yoksulluğu hiçe sayılarak alınmıştır. fiyatını internetten araştıran bulabilir.
her zaman şunu savundum. mustafa kemal ne ise tayyip erdoğan da odur. icraat olarak aynıdır. sadece dini görüşleri farklıdır. onun dışında 90% aynıdır.
keşke şimdikilerde bir tanecik savarona alıp yetinebilselerdi.Şimdikiler maaşaallah kendileri yetmezmiş gibi 7 sülalerinede aldıklarıyla ülkenin köküne kibrit suyunu sıkmışlardır.