bir takım politikalarla iç savaş olan bir ülkenin insanına kapılarına açan ülkeye yapılan hadsiz ve şerefsizce yapılan nankörlüklerdir.
adamları ülkemize alıyoruz , iş veriyoruz, ev veriyoruz, çocukları bizim çocuklarımızın okuyamadığı okullara gidiyor susup oturacakları halde edepsizce konuşma haklarına sahip oluyorlar.
geçen günlerde eşi minibüs şöforlüğü yapan birinin anlattığı bir olaydır bu.
minibüse iki tane suriyeli mülteci biner ve aralarında arapça konuşmaya başlar. rahat rahat!
bir tanesi der ki ' bu türkler ne garip. ev istedik verdiler, iş istedik verdiler , karı istesek onu da verecekler!'
arapça bilen minibüs şöforu arabadan indirip hadlerini bildiriyor tabi.
ulan şerefsiz sen zaten çok şerefli onurlu olsan o ülkende sana yıllar yılı eziyet eden adama başkoyabilirsin. gelip buralara sığınmazsın. he madem sığındın sen ne hakla bu ülkenin değer yargılarına dil uzatabiliyorsun.
çok güzel bir söz var dilimizde ' besle kargayı oysun gözünü ' diye. tam da bu tip asalaklar için söylemiş. defolup gitsinler ülkelerine. sanki aynı şey bizim başımıza gelse kapılarını bize açacaklarmış gibi.