öncelikle başlık şahane açan zaten şapşahane.
evet ülkede dürüstlük namına bişiy yok ama politika ayrı değerlendirilmeli bu konuda.
malumunuz siyasetin cemaziyel evveli de bellidir cemazel ahiri de.
siyasetten de politikadan da dürüstlük beklenmemeli dünya dönüyor döndüğü sürece insanımız dönmüş çok olmasa gerek.
halkın dürüst insanlara değer vermemesinden kaynaklanan durum. her meclis toplumunun aynasıdır. böyle bir meclisimiz varken toplum olarak utanacak bir şey aramamalıyız. bu topraklardaki herkes kavgasının temsilcisini seçer. özgürlüğün, hakkın, hukukun, adaletin değil! biz neyiz ki, seçtiğimiz ne olsun?
acı gerçektir.
akp sinden chp sine, mhp sinden bdp sine hepsinin bir gizli ajandası, bir içten hesaplı tarafı vardır. kimi iktidarda soyuyordur, kimi belediyesinde. kimi bürokraside torpilini işletiyordur, kimi beldesinde.
muhalefetteyken atıp tutanlar iktidara geldiğinde aynı tas aynı hamam mantığında devam eder. sadece şekli değiştirir, ana fikir aynı kalır.
sözlük yazarlarının bir çoğunun yaşı tutmaz, ama özal ı, demirel i, inönü jr ı, ecevit i, erbakan ı hatırlarım. tarzlarını da hatırlarım. daha eskisini bilmem.
ama kesin olarak bildiğim ve gördüğüm şudur ki, istisnalar kaideyi bozmamakla beraber, evren döneminden bu yana bu memlekette dürüst politikacı yoktur. tamamı kokuşmuştur.
başlık altına troller gelecektir eminim, erdoğan şöyle über süper, kılıçdaroğlu şöyle minnoş, devlet bahçeli şöyle efendi diyecektir. desinler efendim, desinler. neticeyi değiştirmez. ne midir netice?
düzen değişir, düzülen değişmez.