Beşiktaş'ın şampiyonluğu arkasından yaşananlarda ayan beyan gördüğüm durumdur. sokağa çıkıp kutlayan görmedim-duymadım, ama Fenerbahçe bayrağı yakan taraftar haberi gördüm, tebrikler Beşiktaş tan çok kendi şampiyonluk sayılarını yarıştıran gördüm, şampiyonluğun önemsizliğinden, Beşiktaş taraftarını aşağılamaktan bahseden yazılar gördüm.
kanımca ülke içerisindeki güvensizliğin zirve yapmasıyla birlikte insanların, özellikle de sahip oldukları somut bir şey veya manevi bir değer ile gururlanmaya alışmış insanların resmen boşa düşmesi ve en ilginci de ortada öne çıkan bir şey yokken çıkartmaya çalışması veya elindekiyle sevinmek isteyenleri aşağı çekmesini yaşıyoruz.
ya arkadaş delirdik resmen. ben buna çok sağlam gerekçeler bulmak isterim ama şu anki durum bence belli başlı tespitler yapmaktan çok öncelikle adam akıllı teşhise muhtaç bir durum. nedir, bunu anlamak lazım, neden kafayı yedik?
nispeten ülke genelinde etkili olabilecek, tamam magazinel olur, basit popüler olur, bir durumu takip edecek durum bile yok. bambaşka dertlere düşenlerden tutun ortalığı bulandıran trollere, abuk bir yere geldik. ne yani, Beşiktaş taraftarı şampiyonluk da mı kutlamasın? 6 yıl peşpeşe olup sonra mı hak edeceğiz mesela? 6 yıl sonra bugün bunu kutlamak isteyenlerden geçtim umrunda olacağı falan, sağ kalacağına emin olan var mı?
Beşiktaş değil derdim, farklı taraflardan da bakayım. mübarek ramazan ayındayız, bu ayın o farklı havasını hisseden-yaşayan var mı? başlıklarda bir tane ramazan ayına ait detay var mı?
tüm bunları kapsayabilecek daha büyük sorunlara odaklanalım diyelim. e o sorunları somut ortaya koyan var mı? Kemalistler, geziciler ve onlarla ilgili gerçek dışı isnatlar. ya açık açık koyalım ortaya hadi. akp nin hükmettiği yıl da 15 i gördü, koyalım cumhuriyet ile yan yana. hayatınızdan memnun değilseniz, esas nedenleri açıktan konuşalım, buyrun?
bu gidiş iyi bir noktaya gitmiyor bence. bunu her birimiz için üzülerek söylüyorum çünkü gerçeklik, yaşam ile bağlantımız kopuyor. iki durum var gerçi ihtimal dahilinde; daha aklı başında yazılar gördüğümüz günlerde fikirlerini dışa vuran, burada yaşayan insanlar içlerine kapanmış ve/veya buralardan çekilmiş olabilirler. bir ikincisi, bu da doğal akışın ve sonrasında olacak iyiliklerin parçası olabilir; lakin insanlar farklı alanlara kanalize olduklarında hayatları için daha anlamlı buldukları ve kendileri başta olmak üzere hepimizin iyiliğine çalışacak bir takım işlere yönelmiş olabilirler.
yine umutluyuz, yine anlamlandıramıyoruz. yine söylüyorum, toplumsal çatışmayı ve insanların mutsuzluğunu körükleyen kimse,neyse; allah gani gani belasını versin.
hergün işe arabayla gidip geliyorum. yaklaşık 20 dakka gidiş ve 20 dakka geliş olmak üzere toplamda 40 dakikalık süreçte en az 3 kere küfre, sözlü ya da el hareketleriyle tacize, araçla sıkıştırmaya, tehdite, hatta ölümle tehdite maruz kalıyorum. bazen öfkeme yenik düşüp indiğimde ise alayı kaçıyor.
işte bu toplum böyle kansızlaştı. böyle soysuzlaştı. böyle dna kodlarıyla oynandı. edepsizliği, ahlaksızlığı, hırsızlığı, bağnazlığı, hayvanlığı kendine hak görmeye başladı.
