mustafa kemal atatürk'ün 1937 yılında anayasaya koyduğu ilkelerle beraber bütünleyici ilkelerinin de benimsendiği bir devlet anlayışıdır. bu ilkeler at gözlüklerini çıkarıp görebilenler için bir ülkeyi refaha kavuşturacak yol haritası niteliğindedir. ve kurucusu olduğu türkiye cumhuriyetinin hayatı boyunca iyiliğini ve gelişmesini isteyen bir liderin ülkenin yarınlarına bıraktığı bir hazinedir.
bugün güzel ülkemizdeki hangi soruna baksak, bu ilkelerin yok sayılmasından ya da tam olarak anlaşılamamış olmasından kaynaklı bir sorun olduğu düşünebilen bireyler için apaçık ortadadır. ülkenin karşılaşabileceği sorunları ve tehditleri öngörebilecek askeri ve politik öngörüye sahip atatürk, bu ilkelerin yabana atılabileceğini de öngörmüş olsa gerek ki, önemini şu sözleriyle vurgulama gereği duymuştur; ''Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır. Ve Türk milleti güven ve mutluluğun kefili olan ilkelerle, uygarlık yolunda, tereddütsüz yürümeye devam edecektir.''
uzun lafın kısası hayatı boyunca hem ülkemiz hem de dünya hakkındaki öngörüleriyle hep haklı çıkmış atatürk gibi bir liderin yarınların huzurunu ve refahını düşünerek benimsenmesini vasiyet ettiği atatürk ilkelerini devlet ve millet olarak tam anlamıyla anlamak ve yönetim anlayışımıza uygulamak ülkemiz için olması gereken en hayırlı şey olacaktır.