olmaya çalıştığım hededir, her ne kadar imkansız olsa da. Düşünmeyeyim diyorum, taaaaa gezi parkının ilk günleri geliyor aklıma, sonra küfürler küfürler.
uc dort gundur sahsim, putin kimi durtmus, portakallar domatesler kime girmis, kim patlamis, kim vizirdamis, euro dolar kac para haberim yok. benden gayrisi tufan kafasina gelince hayat guzellesti.
ülkedeki her şey artık fiziksel olarak midemi bulandırıyor. siyaseti zaten geçtim. artık bu ülkenin filmine, dizisine, müziğine falan hiç tahammülüm kalmadı. youtube'a değinmek bile istemiyorum. sözlükler desen, başta burası olmak üzere ekşi falan rezalet halde...
12 eylül öncesi gençlik siyasetle o kadar ilgili idi ki bu kapitalist çevrelerin işine gelmedi. gençlere vurdum duymazlığı aşıladılar.
siz gidin hamburger yiyin,
kız tavlayın
çabucak köşeyi dönmenin yollarına bakın
size ne ülkenin sorunlarından?
diyerek gençliği siyasetten uzaklaştırdılar. eğitimden yaşantımıza kadar her şeyi değiştirdiler. ülke sorunlarıyla ilgilenen gençleri komünist, anarşist diye yaftaladılar. maalesef biz bunlara seyirci kaldık. nazım'ın dediği gibi;
sen yanmazsan, ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?
'' bize dokunmayan yılan bin yaşasın'' sözüyle hareket ettik ve bu ülkeyi bu hale biz getirdik. bu yüzden ülke gündeminden uzak insanlara kızmaya çok hakkımız yok gibi geliyor.