gerçeklerle yüzleşmekten korkma olarak izah edilebilecek nedenlerdir.
bir de kitap okuyup anlayamayacak kadar kalın 'beyinli' olanları vardır ki onlar kitapçılardan hatta ibrahim müteferrikadan bile nefter ederler.
1. nefret etme olmasın.
2. ülkücüleri tanımadan, aralarına girmeden hemen boş laflar üretmeyin. ocaklara giren gençlere zorla kitap okutulur ve ders çalıştırmaya ikna edilir. gençlere artık kavga etmeyin okuyun, bizi öyle temsil edin denilir.
açtığı başlığa verilen tonla ayardan sonra nefter'i düzeltip nefret yazdıktan sonra başlığı tamam sanıp, başlıktaki diğer yanlışı halen daha görmeyen, lise talebelerinin edebiyat derslerinde hata bulma iştiyakını kabartan ve yazı yazmakta bu kadar zorlanan bir cehl-i mürekkebin ülkücülerin okudukları/okumadıkları kitaplar üzerinden prim yapmaya çalışması yazara yakışır bir rezalet sergilemiş.
bu rezalet yazara kafi gelmediyse eğer, lisede okuyan okumak iptilasının müptelalarından bazı ülkücülerle tanıştırmak isterim kendisini, zira ötesi yazara fazla gelecektir.
Dik kafalılıklarının yerin dibine girmesin amacıyla iç kişiliklerine ettikleri temennidir. Şöyle anlayın hocam, öğrenmeyelim de bildiklerimizi insanların gözlerine sokalım..
(bkz: bu nasıl güzel kafa)
Atsız gibi türkçü yazarların kitapları baştan sona okuyup şiirlerini ezberleyen tek insanlardır ülkücüler. En azından parka giyip süs niyetine tutmaz bunlar kitapları. Sektirin gidin şimdi.
bunu sscb çocukları söylediğinde insan şaşırmıyor değil.
türk cumhuriyetleri sscb zamanında haber alma özgürlüğü dahi kısıtlanan ve kitapların yakıldığı bir coğrafya idi.