dikkate almak ve üzerine düşünmek. çünkü her öğüt doğru olmayabiliyor.
yaşayarak öğrenmek ise yaptığı hataları kabullenmeyip de; ''yaşayarak deneyimlemiş oldum.'' kalıbına sokarak hayal ettiğini yaşıyormuş gibi görünenler tarafından tercih edilir.
öğütleri dınleyınce fazla bır heyecanı kalmaz olayları yasamadan tabi buna butun deneyımler dahıl degıldır.
benım dusunceme gore ınsanlar yasayarak ogrenmelı ogutlerını ıse bellı bır olcude takmalıdır.
Öğütten çok veren kişiye bakın. Eğer insanları çözmüşseniz, yeteri kadar kazıklanıp ihanet görmüşseniz o öğüt veren kişiyi dinleyip dinlemeyeceğiniz kabak gibi ortada olacaktır.
insanoğlu istediği kadar öğüt alsın yine bildiğini yapacaktır. evet bildiğini de yapmalı insan. yapmalı ki yapınca sonucunu kendi görüp mutlu olduysa doyasıya tadını çıkarsın mutlu olmazsa da kaybettiklerinden ders çıkarsın.
Bugüne kadar hep yaşayarak öğrendim. Dönüp baktığımda da acaba o ne yaşadı da bu öğüdü verebilmişti dedim.
Belki oldurabilen var ama tokadı yemeden öğüdü aklım alamadı hiç. Şimdi de ağzımın payıyla beraber oturmuş ne kadarından dönüş var ne kadarında yolun sonuna vardık hesabı yapıyorum.