abartılı her çeşit kimlikten oluşan sınıflarda ders verdiğimizi bilmeyen zihniyetlerin, bunu da öğrenmesi temennisiyle... sizin gibi muslukları adam etmeye çalışıyoruz, toplum içinde daha fazla su kaçırmayasanız diye.
tanımdan önce bir örnek vererek konuya açıklık küfürlerime geçerlik vermek istiyorum.
a harfini öğretmeye çalışıyorum ve yapılan işlemleri sırasıyla buraya yazıyorum
* a harfiyle ilgili tekerleme söyledim, söylettim, öğrettim.
* a harfiyle ilgili tiyatro izlettim pcden.
* a harfiyle ilgili müzikli bir video izlettim.
* a harfinin sıkça geçtiği şarkı buldum dinlettim.
* kum havuzu yaptım tek tek geldiler kum havuzunda a çizdiler.
* oyun hamuru aldım a yaptılar.
* tahtaya devasa a çizdim. yol gibi yani sırayla çocuklara tahtada a nın içini doldurttum.
* a4 kağıdına kocaman içi boş a çizdim fotokopi çektim çoğaltıp dağıttım içini doldurdular.
* kitaplarına bir sayfa a çizdiler.
*a ile ilgiili çalışma kağıdı hazırladım bi sayfa onu yaptılar.
* defterlerine sayfalarca a çizdiler.
ertesi gün a yı sorduğumda e dedi çocuk ya. e dedi. naparsın sevgili sözlükçü. sabredersin. öğretmensin çünkü. öğretmelisin. bunca emeğine rağmen hala öğrenemediyse sabredersin ve yeni yollar ararsın. öğrenmeli çünkü. öğretmen sabretmezse uğraşmazsa şuraya bile yazamazsın sayın sözlükçü. neyse lan.
öğretmenliği sadece geçimini sağlamak için yapan kişilerin sebep olduğu bir yanılgıdır. öğretmeni olmasa da öğretmenliği kutsal saymak, onun gereğini yerine getirmede hassas davranmak açısından önemlidir. öğretmen olarak söylediklerinizden çok yaptıklarınız makes bulur körpe yüreklerde. işte bu sebepten kutsal bir noktada durmaktadır. çocuk "öğretmenim böyle dedi." dediği için, "öğretmenimiz böyle yaptı." dediği için kutsaldır. kutsal olmak zorundadır öğretmenlik.
tamam 1. sınıf öğretmenin işi zordur. ancak ondan sonraki dönemlerde o kadar değildir diye düşünmekteyim. ayrıca öğretim üyeliği daha zor bir kavramdır bence. öğretmen kendini geliştirmeye bile açık değil ülkemizde. öğretim üyeleri mecburdur. öğrenci gelip bir şey sorsa sınıfta rezil olur g.t olur o rezaletle nası yaşar bilinmez tabi.
abi meslek güzel ona bi lafım yok. ama şöyle bir durum da var baya bi abartılıyor. sadece bir meslek abi. hintlilerin inekleri kutsallaştırması gibi öğretmenliği de zirveye oturtmayalım.
aynı şey diğer meslekler için de geçerli değil midir? o hakim diye gözümüzde büyüttüğümüz insanların yüzde doksanı adliyede ne işlerle uğraşıyor görseniz gülersiniz. avukatlığı neresi itibarlı. doktorlar her gün bir ton küfür yiyor. mühendislerimiz bildiğin kalfalık yapıyor.
ben anadolu lisesinde okurken bir çok öğretmen öğrencilerin bile gerisindeydi. öyle saygı sevgi edebiyatı yapmak kolay, en zor şey öz eleştiri yapmak.
ülke sınırında güzel Türkçemizi, anadilini kullanamayan 50 kişilik öğrenci güruhuna ingilizce öğretmeye, konusturmaya çalışmaktır ki... düşmanıma dilemem.Uğraşlarım sürüyor!
aslında hiç de abartılmış bir iş değildir. iyi öğretmen vardır kötü öğretmen vardır ona bi lafım yok. ama doğru düzgün konuşamayan, düşünemeyen, aklı bir karış havada öğrencilere bi şey anlatmaya çalışmak zor iş.
birey üzerinden toplum inşa etme sanatına eğitim/öğretim, inşa eden sanatçılara da öğretmen denir.
meslek açısından bakıldığında bin küsür meslekten biridir.
puan tutmadı bari eğitim fakültesine kapaklanalım diye başlar bir çoğu. ilk zamanlar mistik bir motivasyonla dünyayı değiştirme mücadelesine girilir. derken öğretmenler odasında eğitimsen muhabbetine bulaşılır.
okul idaresinin kurs için belirlediği saat başı ücretlerden şikayet edilir.
her sabah özenle yeniden bağlanan kravatlar bir süre sonra açılmadan kafadan geçirilmeye başlanır. milli eğitim bakanlığının verdiği lap toptan sahibinden com'a girilmiş araba fiyatlarına bakarken arada bir sesiz diye bağrılır.
"öğretmenliğin aslında abartılmış bir iş olması" cümlesini bir araya getirip yazmayı ve daha fazlasını yapmayı öğreten mesleğe yazılabilecek hakaret cümlesi
(bkz: yediğin kaba tükürmek)