bu başlığı açan beyinden yoksun insanın, bir insanın öğretmen olmak için en 16 sene okuduğunun, bu senelerde bir emek harcadığının farkına varamayacak kadar işlevsel olmayan bir beyne sahip olduğu aşikar. ve 16 seneden sonra kimilerinin yıllarca kazanamadığı kpss sınavından da haberi yoktur. bir ülkenin milli eğitim bakanı bunu bilmiyorsa vatandaşından böyle bir şeyi anlamasını beklemekte benim saflığım.
Bazı sabahlar kumru alıyorum bir simitçi abiden, acı biber istiyorum tamam deyip tatlıyı koyuyor. Geçtiğimiz Cuma yine aldım, bu sefer abi biberi hep tatlı koyuyorsun vallai evden peynir ekmek yapıcam, almıcam ha diye tehdit ettim. Aa bu sefer acı koydum, ağzın burnun yanacak dedi. Sonra gittim, çay aldım ilk biberi attım ağzıma yine tatlı... bu abi zeytinli poğaça bitince kaşarlı verip yolluyor arada beni. Diyeceğim o ki bu kıyaslamayı öğretmenler alır, simitçilerden çok çektim.
Mesleğin iyisi kötüsü yok, insanın var. Biraz da empati, hoşgörü, iyi niyet lazım.
hangisi daha onurlu kişiden kişiye değişir ancak böyle tipler yetiştiğine göre simit satmanın mesleki tatmininin daha yüksek olduğu son derece açıktır.
öğretmenlere karşı beslenen kinin anlamsızlığından kaynaklanan vs dir.
öğretmen 3 ay tatil yapıyor, diğer memurlara göre daha az mesai yapıyor olabilir (hepsi değil) ancak o seviyeye gelmek için hiçbir şey yapmamış mıdır ? üniversiteye hazırlanmamış, üniversite okumamış, kpss ye hiç çalışmamış, rastgele bir okula girip "burada ders vereyim, para gelir" mi demiştir ?
öğretmen kendisine verilen zamanda derse girerek iş yapar. devlet dairesinde sadece oturarak emekli olanlar gibi değildir.
bunlar ne bir öğretmenin (veya adayının) ne de bir simitçinin düşünceleridir. bu devletin hem simitçiye hemde öğretmene ihtiyacı vardır.
