bütün genellemeler yanlıştır... şüphesiz ki zeki öğretmenler de vardır çok zeki olmayan da... ben öğretmenim ve bir üniversitenin satranç birincisiydim. kaldı ki hangi zeka? benim matematik zekam yüksektir ama diğer zekalarımın aynı seviyede olduğunu iddia edemem... Montaigne, allah akıl konusunda adaletli davranmıştır, herkes kendi aklını beğenir, der. siz de aklınızı beğenmeye devam edin! boyunuzu aşan sözler söylemeyin!
yanlış eğitimin bütün suçunu öğretmenlere yükleyemezsiniz... çocukların zekalarının gelişimi 5 yaşına kadardır. Beş yaşından sonra zeka gelişmez. bilgi yüklersiniz o yaştan sonrakilere... demek ki ailelerimizde problem. ben aileme bakıyorum. kpss'de iddialı olmamakla birlikte Ales'de 95"in altında alan yok! zeki bir aile miyiz yoksa düşünmeyi bilen, sorgulamayı bilen bir aile miyiz… sanırım ikisi de...
matematik hocalarımıza sorduğum aylarca düşünüp çözemediği bir problemi bir yemek esnasında yeğenime soruyorum yemek esnasında çözebiliyor.. Victor Hugo'nun dediği gibi, bir toplumu değiştirmeye başlıyorsanız işe büyük anneden başlamak gerekiyor.
ben de öğrencilerimden ümitli değilim ama en azından onların çocuklarını düşünen sorgulayan çocuklar olarak yetiştirmeleri konusunda ümidim var.
bana kalırsa çocuklarımızı 2 yaşından başlayarak oyun tarzında eğitmemiz lazım... yaz yaz gel şeklinde değil!
ancak yaşamını sürdürecek kadar olan seviyedir. düşünme yetisi gelişmemiş, entelektüel bilgiden uzak yaklaşım...
ayın on beşini iple çeken tiplerden ne bekleyebilirsin.
yozlaşmış fikirler, kalıplaşmış cümlelerle nesil yetiştirenler de öğretmenlerin ta kendisidir.
kendi ideolojisini genç beyinlere zorla aşılamaya çalışanlar da öğretmenlerdir.
kendini geliştirmekten aciz, sorgulamayan, araştırmayan da öğretmenlerdir.
tüm bunlara rağmen bu mesleği kutsallaştıranlar da öğretmenlerdir.