öğretmenlerin sürekli para ve maaş muhabbeti yapmalarından kendini belli edendir. ayrıca çok cimri olur bunlar. bir de her alışveriş yaptıkları yere (mağaza bile) ben öğretmenim deyip indirim beklerler.
bi de paragöz olmayan meslek dalı hangisiymiş onu da bi deyiversen. bunu yazdığına göre heralde sen paragöz değilsindir, tebrikler.
acaba kaç kişi öğrenciyken yazın okul olsa da gitsek, öğretmenler de yatmasa dedi? memleketler neresi. örneğin hani insanlar urfadan, hakkariden, ne bileyim çemişgezek'ten istanbul'a falan göçer ya, benim bi arkadaş öğretmen olarak tam tersi istanbul'dan ş.urfa-akçakale'ye gitti, suriye sınırına yani. bi dinleseniz hikayelerini... bu yerlere bi polis, bi asker bi de öğretmen gidiyor, gençlikleri oralarda geçiyor.
haberlerde diyor ya hani enflasyon hesabına göre memur maaşları artıyor, bu yıl başı enflasyon %5 mi 6 mı ne dendi, memurlara (ve öğretmenlere) zam ona göre yapıldı. peki neden vergilere, trafik cezalarına %22 zam geldi, o da enflasyona bağlı değil mi? yani gerçekte maaşın alım gücü düşüyor, vergi dilimleri ise sabit olduğundan sayısal olarak maaş artınca her sene vergi dilimine daha erken giriliyor.
Paragöz tarafları zerre kadar ilgimi çekmez ama sürekli olarak ağlıyorlar. Doğuya gidip geliyorlar, istanbul'da süper bi okulda çalışmaya devam ediyorlar yine ağlıyorlar. 2 ay yatıyorlar yine ağlıyorlar. Bi yerden sonra da artık insan hassiktir be rıfat abi diyor hakikaten.
Bizim ülkede bu işler böyledir zaten, kişi kendi yaptığı veya maruz kaldığı bişeyi o kadar zormuş gibi anlatır ki, hem karşı tarafa havasını atar hem de karşı tarafta ben senden daha üstünüm imajı vermeye çalışır.