Bir öğretmen kardeşi olarak yalan olduğunu söyleyebilirim. 3 ay değil 2 ay yatıyorlar. Temmuz ayına kadar okula gidip imza atıp geri dönmeleri gerekiyor. Saçma sapan bir sistem yapılan hiçbir şey yok, sadece imza atıp dönüyorlar. Sırf bu yüzden memlekete 1 ay geç gidiyorlar. Ağustos seçimlerinde de tekrar gelip sandık görevlisi olmaları isteniyor. Maaş deseniz şehirden şehire yetmeyebilir. Mesela Urfa'da çok rahat geçinirken istanbulda ucu ucuna geçiniyorsunuz.
Öğretmenlik akıl işi değil. Sadece idealist öğretmen olmak isteyenler öğretmen olmalıdır.
bir öğretmen kardeşi olarak söylüyorum ki, doğru olan durumdur. herif paso yatıyor lan. ne zaman görsem evde. kendisi öğretmen olduğundan beri pijamayla geziyor. adamı giyinik göremedik. paso pijama atlet.
her meslekte çürük çarık vardır.
her mesleğin kendine göre zorlukları, avantajları dezavantajları vardır.
vaktiyle seçmediğimiz bir meslek hakkında atıp tutmak hakkına sahip değiliz.
bırakın herkes işini yapsın.
ayrıca öğretmenler 2 ay tatil yapıyor çünkü sistem böyle kalkıp boş okulda mı otursun.
gel eğitim 12 ay kesintisiz olsun deseler kimbilir neler yazarsınız.
kimse kusura bakmasin ama yatiyorlar, bide üstüne maaslari az buluyorlar, okul bahcesinin araba galerisinden farki yok ne anladik bu isten, sayet ogretmenlik kutsal meslekse maden isciligi dogrudan ibadettir.
cocuk sen cok kucuktun! hatirla!!! altina isedigin zaman arkadaslarin sana gulmustu. sidik kokmustu ustun basin , o zaman ogretmenin sana sahip cikmisti... unuttun mu!!! hapsirdigin zaman sumugun disari cikip baloncuk yapmisti mendilinde yoktu ogretmenin silmisti. hic yildizin yoktu cok salaktin!!! ogretmenin uzulmesin diye sana yildiz verip, sinifi alkislatmisti sana unuttun mu ? burnunla oynuyordun sen . ogretmenin sana bak ! oynama burnunla, kizlar sana bakmaz demisti... bak hala aklinda... sen aslinda yazilida bi bok yapamazdin ogretmenin sana fazla fazla verirdi ; ama sen bilmezdin... sonra sen biraz daha buyudun hep konusuyordun hep. bi boka yaradigin da yoktu . ogretmenin ; yavrum konusmazsan sevinirim diyordu... odevini yapmiyordun sana soruyordu senle ilgileniyordu odevlerimizi yspmamiz gerekir diyordu anlamiyordun...unuttun mu ? ogretmenlerine trip atiyordun sanki bi bokmussun gibi!! triplerine bile karsilik buluyodun... o salakca triplerine... maldin sen bilmiyordun . biraz daha buyudun ogretmenine asik oldun... ne hayaller kurdun ogretmeninle hic utanmadan.... liseyi bitirdin. gecmiste aldigin o guvenle bi universite kazandin... adam oldun demi. asik oldugun o ogretmenin icin simdi yatiyor diyorsun.gotun kalkmis oglum senin . adam degil gavat olmussun...
öğretmen kutup ayısı türevi bir varlık mıdırı ki 3 ay yatsın, kış uykusu mu bu aq dedirten başlık olmasına rağmen birkaç fikir de ben beyan edeyim. öğretmenden öğretmene fark vardır kimisi sabahçıdır akşam 10'da girer yatağına sabah 5'te uyanır gider işine. kimisi öğlencidir gece 3'te vurur kafayı öğlen 11'de alır gözündeki çapağı. demekki neymiş 3 ay yatmıyormuş öğretmenler. hangi meslek olursa olsun bir camiaya genelleyici ifadeler kullanarak rencide etmeye kalkmak realist bir bakış niteliğini taşımaz. elbet idealist olduğu gibi uykumentalist öğretmenler de olabilir milli eğitim personellerinde. yeni jenerasyon donanımlı geliyor, öğretmenlerin bilgili, aksiyoner olması,ailelerinse bilinçlenmeye başlaması ülkemiz adına gelecek vaad ediyor. siktir etmek lazım kim ne kadar yatıyor, kimlerle ne bok yiyor tarzı magazin sorularına cevap arayışlarını.her birey; kendisine, çevresine branşı alanı mesleği ne olursa olsun eğitim aşılamaya baksın. ondan sonra öttürsün düdüğünü vesselam.
özel okullardaki ve dershanelerdeki öğretmelere kıyasla yatmıyorlar amuda kalkıyorlar. ayrıca sen köyde bi zamanlar zorluklarla çalıştın diye şehire atandığın zaman şehirdeki öğrencilerin hayatını zindan edemezsin..
tam olarak üç ay değildir. sene ortasında 15 tatil var. bayram tatilleri var. bir de resmi bayram tatilleri ve bu bayramlardan sonraki günlerde de tatil var. ama diğer günlerde çok çalışıyoruz sormayın. tabi saat iki buçuğa kadar. öyle belgeler dolduruyoruz ki, sanırsın tübitakta çalışıyoruz. ne veliler var her gün evimize kadar takip ediyorlar, faceden soru sorup duruyorlar. bir de sınav okuyoruz biliyo musunuz çok sırtımız ağrıyo o zamanlar. kimsenin sırtı ağrımıyor çalışırken bir tek bizim ağrıyor, o yüzden değil üç ay, altı ay tatil olsa az bize. hem biz kutsalız bi kere. ayağınızı denk alın. çarpılırsınız.
öğretmenlere bok atan dallamalar, size görevi devredeyim görün o zaman ebenizinkini. Öğretmenlerin 3 ay tatili varmış, hassiktir ordan müfredat nedir bilmeden zırvalayanlar ancak boş boş konuşun durun siz. davulun sesi de uzaktan hoş derler ya, bizim durum da aynen öyle. not: öğretmenim.
kendilerine verilen tatil hakkını yata yata paşalar gibi ohh mis gibi geçiriyorlardır. burada çamur atılacak bir durum varsa o da öğretmenler değil milli eğitim bakanlığının işleyişi ve yapısıdır. öğretmenler tatil yapmasın, mantıklı, o zamanda öğretmenler hakkında burada bol keseden atıp tutan güruh yaz tatilinin bile olmamasından şikayetçi olacaktır.
3 ay değil 2 ay yatıyorlardır. öğretmenlerin tatili resmi olarak 1 temmuzda başlar. 1 temmuza kadar seminer adı altında sürekli olarak öğretmenler odasında çay içerler. temmuz ve ağustos tamamen tatildir ve eylülün 1inde tekrar okula giderler. tekrar okul açılana kadar seminer adı altında çay içmeye devam ederler. son. edit: yanlış anlaşılmasın okul açık olduğunda yattıklarının on katı fazlası çalışırlar. o ayrı.
kimse kusura bakmasın ama devlet okullarının çoğunda öğretmenlerin yüzde 80 i yatmaktadır. zaten yatmasaydı dershaneler bu kadar çok olmazdı. devlet okullarındaki öğretmenlerin bir çoğu üniversitede mezun olduğu bilgi birikimiyle emekli olur. aman takıldığınız bir soru sormayın sonunda siz suçlu çıkarsınız.
- ''hocam sınavları okudunuz mu? '' gibi bir soruya bile bağırarak cevap verebilirler '' saçma saçma sorular sorma okusam söylerim dimi saklayacak halim yok ya'' bir ay sonra
'' notlarınızı e okula girdim oradan öğrenin''
- '' hocam kağıdımı görebilir miyim? '' gibi bir soruya
'' hata yoksa puanını kırarım'' zaten 35 almışım amk al götüne sok
- '' hocam şurayı anlamadım ''
''nereyi''
'' şu 3 ün altındaki yeri orada 9x nereden geldi''
'' çocuğum sen beni dinlemiyor musun? anlatmıyorum ben bir kere anlatırım dinleyen dinler. ben burada derste anlatmaya bilirim, anlatsam da anlatmasam da devlet bana paramı veriyor'' bu kadar konuşacağına soruyu anlat
üstte geçen diyalogların hepsi tarafımca yaşanmıştır. iyi öğretmen yok mu derseniz var tabi ama dediğim gibi devlet okullarının hali şu an böyle.
öğretmenden öğretmene değişen durumdur. bütün öğretmenlerimizin işini iyi yapan seven insanlar olduklarını düşünerek işlerini eve taşıdıkları sadece öğretmenlik değil ayrıca öğrencilerinin kişiliklerindeki önemli payı hatırlarak saygıder ve kutsal bir meslek olduğunu söylemek isterim.
Okullar öğrenci dolu biz yatıyoruz amk. getirin olm çocukları okula, verin maaşımızı gelip çalışalım. bu arada normal devlet memuru gibi 20-30 gün izin hakkımızı da istiyoruz. 5'er günden 30 gün 6 hafta, o da 1,5 ay eder. bir de istediğimiz zaman kullanmak istiyoruz efenim. bir de köy okulunda çalışmak istemiyorum amk ben. eşşek miyim lan ben, okulu hem temizleyip hem idaresini, hem öğretmenliğini yapıyorum. bir de soba ile götüm donuyor. verin amk bana da kalorifer, temizlikçi, mis gibi oda. köye gitmek de istemiyorum. gideceğim okul yakın olsun, sabahın 7'sindeki ders için 5,30'da kalkmak nesi. mal mıyım lan ben! cumartesi pazar tüm memurlara tatil zaten. o açıdan bir talebim yok.
bunları yapsınlar, yazın o 3 ay da çocukları okula getirsinler gitmezsem orospu çocuğuyum.
bu arada o seminer dönemleri kalksa keşke de ders yapsak. eziyet lan amk o.
şu 2 aylık yaz tatilleri kısaltılsa da dönem içlerinde kısa tatillere dönüştürülse ve öğretmenlerde bu lanetten, milletin gözüne batmaktan kurtulsa denilen yanılgıdır.