Hergün 7 saat hiç oturmadan, susmadan üstelik sizi dinlememeye şartlanmış bir topluluğa ki şayet; mesleğe yeni başladıysanız şu an zorunlu 6 yıl evinizden, ailenizden uzakta, aynı dili konuşmadığınız bir topluluğa sürekli aynı şeyleri anlatmak, üstelik bu işi ciddi işitme kayıplarının görüldüğü 80 desibelin çok çok daha üzerinde bir gürültü seviyesinde yapmak, ders arası 8 er dakikalık ihtiyaç molası vermek zorunda olduğu için tüm gün hiçbir mesai arkadaşıyla " merhaba ve nasılsın?" Dan öte herhangi bir sohbet geliştiremediği için aslında tek başına çalışıyormuş gibi hissetmek, rapor almanın alakası olsun olmasın herkesin gözüne battığı bir mesleği olduğu için neredeyse imkansızlığına bağlı olarak; çalıştığı koca eğitim yılında hep bir koah hastası gibi öksürerek yaşamak zorunda olmak ve tüm bunları yaparken hep gülümsemeye çalışmak... Çünkü sizin gişe memurları gibi somurtma lüksünüz yoktur. ya da icra avukatları veya kadın doğum uzmanları gibi karizmatik görünmeye değil, sempatik olmaya ihtiyacınız vardır. Gülümsemezseniz sevemezsiniz, sevmezseniz sevdiremezsiniz, sevdiremezseniz öğretemezsiniz.
Haa bir de işte bu; "3 ay yatıyorlar şehir efsanesini" oturdukları klavyenin başından, kahvelerini yudumlarken yazan insanlara meramını anlatmak zorundadırlar. eğer bir maden işçisi veya tır şoförü değilseniz eleştirmeyiniz efendim.
idalist biçimde gerçekten kültürlü ve ahlaklı nesiller yetiştirmek için çalışan tüm öğretmenlere aldıkları her kuruş sonuna kadar helal ve yetersizdir.
Siz ilk önce işe gitmeden bankamatikten maaş alan belediye çalışanlarına mecliste olup da hiçbir yaralı parmağa işemeyip sadece maaş alan vekillere sarın sonra sıra öğretmenlere gelsin tabi onlara 2 kelam etmeye büzük yemeyince gariban öğretmenleri tokatlıyorsunuz öğretmenleri itibarsızlaştırıp itin kıçına sokuyorsunuz sonra da memlekette neden adam yetişmiyo diye sızlanıyorsunuz memleketin geleceğini emanet edeceği genç dimağlar tarlada ağaçta bitip yetişmez sizin aşağıladığınız öğretmenler yetiştirir öyle gündem yapıp haybiyeden laf söyleyim diye boş yere çayır dibini taşlamayın ekmek çıkmaz öyle...
sorunun sorulacağı kişi baştan yanlış. 48 ayda kazanılamayacak parayı 1 ayda kazanan adama kalkıp yaz tatili boyunca 3 ay maaş alınır mı diye sorulur mu lan *
hak dendiğinde kafasında sadece bir masal kahramanı belirenlerden de olsa olsa hakların helal ile sorgulanması beklenir. hırsızları, haramzadeleri, zalimleri ve efendilerini sorgulamaya gelince kuyruklarını bacakları arasına alıp titremekten başka bir çapı olmayan, ama dişine kestirdiği toplum kesimlerine hırlamayı marifet bilenlerin helalini dileyelim o halde: öğretmensiz kalınız.
bir öğretmen trollü daha, neredeyse 2 entrysinden birinde öğretmenlere laf atmış. gına geldi bu başlıklardan orijinal olun biraz be. yetersiz gördüğün öğretmenin adını almadan gündeme bile gelemiyorsun. atanana kadar zaten feleğin çemberinden geçiyorlar bi rahat bırakın öğretmenleri. yiyorsa bi öğretmen olmayı dene bakalım. çoğu şımarık 40 çocuğu bir arada tutup ders anlatmak kolay mı sanıyorsun. hani bir laf vardır ya; öğretmenin kral olduğu zaman öğrenciydik öğrencinin kral olduğu zaman öğretmen olduk.
din adamlarının aldığı maaş helal mi?
allah için yapılan ibadet karşılığında para alınması, ibadetin allah rızası için olmasını, din işinin maaş para karşılığı yapılmasını geçtim, şu an camiler boş.
diyanet neden cami personeline para ödüyor?