ben trakya üniversitesi'ndeyken, okutmanlık yapan şişman olduğu kadar çirkin bir bayan hocamız vardı. kendisi ultra iğrenç dekolte ve elbiseler giyerdi. yakın arkadaşımla beraber ona bu lakabı takmıştık. ama hakkaten ters bira şişesine benziyordu lan kadın.
kafasının büyük bir bölümü kel olan ve bu boşluğu kapatmak adına alnının üst kısmında yer alan saçları (her ne kadar kafanın boş olan kısmıyla pek bir alakası olmasa da) bu boşluğun etrafına sarıp sarmalayan hatta jöleleyen fakat bir rüzgar anında yine de uçuşmasına engel olamayan coğrafya hocası için takılan lakap; ekvator.
müdür yardımcımıza adolf hitler derdik sabahın köründe kar kış kıyamet demez bizi bahçeye dikerdi. Sonra bir edebiyatçımız vardı yürüyen cenaze derdik kadına bir böh desek ölecek gibiydi. Birde kimyacımız vardı adamın her iki lafından biri pekiydi peki peki bekir derdik. Ne günlerdi be özledim şimdi.
Lisedeyken 70 yasinda bulgar gocmeni bi kimya hocamiz vardi, saclari bembeyaz. Atom dede derdik, simdiye kadar duydugum en yerinde tespit ve en guzel lakapti ki zaten hocanin da hosuna giderdi.