-öğrenciye nefret dolu gözlerle bakmak.
-öğretmenliği sadece maaş alacagı günü beklemek için yapmak.
-ülkenin geleceği olan gençlerin beynini köreltmek.
-öğrencileri derslerden, okuldan ve hayattan soğutmak.
kötü bir öğretmen gerçekten bir gencin hayata bakış açısını değiştirir. şöyle bir hatırladımda lise yıllarımda, derslerin huzurunu bozmayı ve öğretmenleri sürekli rezil etmeyi amaç edinmiştim. öyle ki onlardan nefret ederdim.
ders anlatırken sürekli ideoloji aşılamaya yönelik mesaj vermeleri, ukala ve küçük düşürücü davranışlar(özellikle yeni mezun bayan öğretmenler) , tanışma faslında baba mesleği sormaları.
bir insandan, tek bir insandan nefret etmek dahi zor iştir. bir kitleden nefret edebilenleri kutluyorum, azıcık daha zorlayıp faşist olmayı becerebilirler, ha gayret!
ülkedeki eğitim olanakları tavan yapmış durumda, eğitim sistemi mükemmel, çocuğun yaşam tarzı ve anne baba eğitimi süper, maaşlarda sorun yok, öğretmen saygınlığı en üst seviyede, öğrenmeye aç çocuklar ve faşist öğretmenler. burdaki anlatım bozukluğunu bulmak gibi bir şey öğretmenlerden nefret etmek.
hepsinden değil tabii ki ama ilk ve orta öğrenim yıllarında hiç yoktan sebeplerden yediğimiz dayakları düşününce kimilerinin öğretmenlik vasfı bir kenara insan bile olmadığını düşünüyorum.
bizim zamanımızda bir kaç öğretmenimiz böyleydi, artık dayak falan yok sanıyorum - umuyorum.
kazandıkları bölümlere 100.000 sıradan girmiş olmaları. matematik' inden tarih' ine, coğrafya' sından biyoloji' sine 100.000-300.000 sıralarda yerleşmişlerdir zamanında fakültelerine.
ıq' su düşük adamı öğretmen diye koy, sonra da verim al alabilirsen.
Her gün en önde oturan bir-iki kızın, bir-iki çocuğun halini hatrını sorar, "annen nasıl?", "baban döndü mü yurt dışından?" tarzında sorular sorardı, sınıfın arkalarına hiç uğramazdı bile.
Sırf önde oturan o kızlardan birisini elimle kenara çekilmesi için hafifçe iteklediğimden tokat yemiştim o öğretmenden.
ilkokul bir'e giderken ilk öğretmenimin koca koca tırnaklarını kulağıma batırarak kulağımı sağa sola çekiştirerek azarlaması ve hakaretler etmesi. çok şükür ki o jenererasyondan öğretmen kalmadı artık. yeni nesil sever öğretmenlerini.
Kesinlikle nottur. eğer öğretmen bol bol not veriyorsa iyi ve sevilen öğretmendir ama gerçekten öğrencinin seviyesini ölçmek istiyor ve öğrenciye kendi kapasitesini göstermek istiyorsa işte o zaman nefret edilen öğretmen olur.
derste "canınız sıkıldıgı zaman namaz kılın !" diyen ve bülent arıncin ikizine benziyorsa, her gördugu disi varliga yavsayan ve sozlülerinize 50 55 veriyorsa yeterli degil midir.
kendine eş olarak seçeceği kişinin mutlaka kendi mesleğinden biri olmasına özen göstermeleri. bu bir istem olarak kalmıyor, ciddi uğraş veriyorlar.
bu tavrın herhangi bir orospuyu belli bir süre kiralamakla ya da jigolo tutmaktan farkı nerede?
öğretmen odası tiksinç bir yer, dünyanın en samimiyetsiz yeri.
daha böyle milyonlarca sebep var. milyonlarca hem de.
sizlerden nefret ediyorum, en iyi olanınızdan da .
çok derin sebeplerdir. öyle 4 ay yatıyorlar maaş alıyorlar değil. o kadar basit değil. geçen bir koltuk istedim çalışma odama adamlar gelip kuruyorlar biri dedi
ki siz ne iş yapıyorsunuz öğretmen misiniz bu kadar kitap var odanızda dedi. hayır değilim ben memur bile değilim dedim. ama bir öğretmenin de odasında kütüphane olduğunu da sanmıyorum dedim.neden dedi. olsaydı eğitim düzeyi böyle olmazdı dedim. öğretmenler her zaman bir araya geldiklerinde konuştukları konular bellidir.
yazlığın taksitleri, arabanın taksitleri,bakımı vs
evin sorunları ısı yalıtım falan. yönetici kim seçilecek,
aidat. arabayı değiştirsem kredi faizi ne olur? bana da mı aynı olur ama ben öğretmenim.
otobüste yer vermediler nasıl vermezler ben öğretmenim.
mağazaya gittim (ykm de oldu) indirim yapmadılar nasıl yapmazlar ben öğretmenim.
arabayı servise götürdüm indirim yapmadılar (bizim dükkan) nasıl yapmazlar ben öğretmenim.
marketteki adam indirim yapmıyor
bim de biz de mi aynıyız?
lan arkadaş bir kere de felsefik bir konu konuş. bir kere de insanları aydınlat. sen çocuklarla da mı böyle konuşuyorsun. dünyanın en sığır adamı. yani sen hiç mi bir şey bilmiyorsun? onca arkadaş grubunda bana en cahil gelen kesim bu öğretmen kesimidir. en boş konuşan bunlar. en kötü ihtimal cümle kurarlar düzgün şekilde. ama içi boş cümleler. sen insanları aydınlatamıyorsun. ya da bilmiyorsun. ne öğrenmişsin ki ne aydınlatasın ya da şaşırtasın?
3 buçuk ay yatıp ayda 3 bin lira maaş almalarıdır. 40 derece sıcakta millet emeğiyle çalışırken bunların yattığı yerden vatandaşın vergisiyle maaş almaları.