ülkesindeki insanları sınıflara ayırırlar ve ona göre davranırlar,
ben daha dizilerden başka yerde görmedim sapkın bir çocuğu yola getiren bir öğretmen..
onlar için çocuklar;
zeki
az zeki
idare eder
gerizekalı
olarak ayrılırlar ve ona göre davranırlar..
işleri zeki çocuklarladır. onları bir yere getirir ve ismi iyi öğretmen ya da kötü öğretmen olur.
ogretmen saril saril su akitan musluk gibidir..senin kapagin kapali ise ogretmenin sucu ne..eee diceksin ogretmen o kapagi acsin .. ee onu acmak icin de biraz guc kullanmasi gerekir ozamanda agliyorsunuz cocugama dokunma diye .. ne yapsin simdi bu ogretmen
sen o sıcak yatagında cenin pozisyonunda mışıl mışıl uyurken 07.00'da ilk dersine hakkari'de şırnak'ta diyarbakır'da 50-60 kişilik sınıflara girip bi şeyler öğretmeye çalışan, her gün elektriğin suyun gittiği, dolayısıyla ortalıgı bok goturen okullarda işini yapmaya çalışan insan cevaplı sorunsal. amk siz ne sanıyosunuz anlamıyorum ekşide de aynı muhabbet. her okul doga koleji kıvamında falan mı? biraz araştırın. sorun. bu ulke sadece istanbul izmir ankara'dan oluşmamakta zira.
öğretmen düşmanı ak trollerin aldıkları son emir doğrultusunda taş kafalarının almayacağı problemle uğraşmalarıdır.
--spoiler--
ulan it önce sen yüzbinlerce cami imamı ne iş yapıyor onu sor amına koduğumun çocuğu. ne üretiyor? kime ne kazandırıyor? katma değerleri ne? işleri güçleri camide sopayla çocuk dövmek olan imamlara da laf söyle sonra gel anır, it!
--spoiler--
sikilesi gotlerini o ogretmen koltuguna yapistirip aksama kadar ona buna ustunluk taslarlar. isini yapani da var onlara laf yok.
adam sabahin korunde kalkmis gelmis sen sacini kestir sunu yap bunu yap azarliyosun senin buna hakkin yok hoca . ogretmeni doven ogrencilerde bazi yerlerde haklidir. senin isin ders anlatmak ogretmen oldun diye ogrenciyi ezmek degil amina kodugumun gavati . dusunceleri soyledir : (cogunluk) ben ogretmen oldum ogrenciye istedigimi yaparim istedigim gibi azarlarim.
okulu sevmeyen, ne istediğini bilmeyen, her sabah zorla uyanıp okula gelen, farklı isteklere ve birbirinden farklı zeka, kültür seviyesine sahip olan en az 30 öğrencinin eğitimi- öğretimi ile ilgilenirler.
siz konuşmaktan bıkmadınız ben ise cevaplamaktan. bıkmayacağımda!
Sen hiç muş'a gittin mi?
Muşta malazgirtin bir köyünde çalışan bir öğretmenle konuştun mu hiç?
6ay kar altında yaşayan bir köy burası, elektriğin 3hafta kesildiği, suyun donmasından ötürü sürekli su taşınan bir köy.
30 hanesi var yada yok. bu köyde birleştirilmiş sınıfta öğrencilerine bir şeyler öğretmeye çalışan bir insan tanıdın mı?
tanımadın değil mi? o zaman o ufacık beynini yorma birader insanların ne iş yaptığıyla.
başkalarının mutsuz olması sizin mutluluğunuz olmasın gençler. öğretmenler ezilsin, küfrdilsin, hor görülsün biz mutlu olalım diye bakmayın şu hayata.
sen hafta sonları çalışıyorsun diye öğretmen de çalışsın istiyorsun.
halbuki normal olan şey hafta sonu dinlenmek. doğru olanı savunacağına, senin yaşadığın kötü, yorucu hayata öğretmeni de çekmeye çalışıyorsun.
yarın başka başlıkta sevgi pıtırcığı olursun.
alo 147'ye gelen veli şikayetlerine cevap veriyor.
yer değiştirmelerde nereye atanacakları konusunu düşünüyor. (müdür ve müdür yardımcıları için)
sanal alemde milliyetçi muhafazakar geçinen ama okulda düzenlenen bayrak ve önemli gün törenlerinden kaçan çocuklara öğüt veriyor.
kendisine dayatılan bazı sendikal faaliyetlere göğüs germeye çalışıyor.
sınıf içerisinde disiplin adına bir etkinliği kalmadığı için sınıf içinde düzeni nasıl sağlarım konusunda kafa patlatıyor.
ders araç ve gereçleri bazı konularda yetersiz kaldığı için ek kaynakları velilerine aldırmanın hesaplarını yapıyor.
okul dışında saygınlığı azaldığı yetmiyormuş gibi bir de üzerine dayak yeyince acaba başka mesleğe mi yönelseydim diye düşünüyor.
kendisi çok çalıştığı halde kendisinden daha az çalışan ve öğretmenlik mesleğini ayaklar altına alan bazı meslektaşlarına serzenişte bulunuyor.
öğretmen olmaması gerekenlerin kendisiyle aynı statüde olmasına içerleniyor.
hizmet içi eğitim faaliyetlerine katıldıktan sonra bu faaliyetlerde öğrendiklerini kullanacağı bir yer olmadığı için hayıflanıyor.
azcık sivrilse müdür ya da müdür yardımcılarınca dikkati çekiliyor.
uzatmadan; öğretmenlik haricinde hemen hemen her şeye kafa yoruyor.
Ogretmenlik pratik gerektiren bir istir. Fakat bizim ulkemizde ogrendigini yapamayan ogretmen oluyor. Kitaptan ezber yaptirmak disinda cogunun yetkinligi yok. Derslerin en az yuzde 50 si lab ortaminda gecmedigi surece Turk ogrencilerinden uretimi beklemeyin.
Yapılan son uluslararası çalışmalara göre instada tatil fotoları atmaktan başka bir şey yapmıyorlar zira son sıralarda olmamızı başka neyle açıklayabiliriz ki? Dilerim öyledir çünkü çalışıp da yine de sonuncu oluyorlarsa bu daha acı. Hatta traji komik.