öğretmenler günü hediyesi olarak okul müdürüm bana ismimin yazılı olduğu bir anahtarlık yaptırmış. on yıllık emeğimin karşılığı olan anahtarlığı ömür boyu saklayacağım be sözlük. *
öğretmen maaşıyla ayakkabı kutusunun dolmadığı, öğretmenin ayakkabı kutusuna sadece ayakkabı koyabildiği ülkemizde, kutlamasıda yavan olan bir gündür, kolay değildir öğretmen olmak, fakülte bitirmek, formasyon almak, sonra kpss ye hazırlanmak, kpss de birinci olsan bile atanamama riski taşır bu memlekette, kısaca günümüzde devlet ne isterse o olur, bu çileleri yaşayan tüm öğretmenlerin günü kutlu olsun.
Zor iş bu devirde öğretmen olmak.
Çocuklarına öğretmedikleri saygı yerine "özgür çocuklar yetiştiriyoruz" kılıfına sığınan, kendi çocuğunu empatiden uzak bir şekilde en iyi gören, öğretmeni her koşulda zorlayan günümüz BAZI velileri ile uğraşıyor olmanız bile yeter...
Atama sorunlarını ve ücret politikalarını yazmaya ise can dayanmıyor, el uzanmıyor...
Ama Olsun!
Siz de kutsalsınız, mesleğiniz de...
Gününüz kutlu olsun öğretmenlerimiz... *
memlekette "öğretmen" diye bir meslek kalmadığından dolayı, kutlanması abesle iştigal olan gün.
öğretmenlik eskidendi.
öğretmenler eskiden öğretirdi...
şimdiki öğretmenlere bakıyorum da, öğretmen demeye bin şahit gerek.
hiç birisi idealist değil, hemen hemen hepsi geçim derdinde, eğitim-öğretimden önce gelen başka ihtiyaçları, başka amaçları var.
bizler ne öğretmenler biliyoruz, ayağında ayakkabı olmadan köylerin çamurlu yollarında yürüyen, yatacak yeri olmadan sıraların üzerinde yatan. ama yine de vazifesini aşk ile ifa eden öğretmenler vardı bu topraklarda.
öğrencilerini "adam" eden öğretmenler gördü bu vatan.
şimdikilerin tek derdi kredi kartı borcunu ödemek.
kimse, senin benim çocukları siklemiyor.
robot gibi ders anlatıp siktir olup gidiyor şimdikiler.
ama eskiler öyle miydi.
kafana vura vura, sike sike öğretirdi sana. hem dersi, hem hayatı anlatırdı.
e tabi öğrenci profili de değişti.
biz sokakta hocamızı görsek kaçacak delik arardık.
şimdiki gençler hocalarıyla feyste arkadaşlık yapıyor, istek gönderiyor, hocalarını dürtüyorlar.
e hal böyle olunca da bu eğitim-öğretim sisteminden birşeyler beklememek gerek.
ama yine de öğretmenler günü kutlu olsun.
not: lisedeki edebiyat öğretmenim, mahmut hocam ellerinden binlerce kez öpüyorum, allah sana ve sevdiklerine uzun ömürler versin.
fiilen ilk kez dolu dolu kutladığımdır. tüm özel günler gibi tırı vırı bir şey de ne bileyim insanız sonuçta önemsenmek hoşumuza gidiyor bu yüzden bu gibi ince şeyleri taktığımı bilen sevmediğim görüşmediğim arkadaşlarım mesaj attı da beklediklerim kutlamadı bir şok oldum tabi.
onun dışında öğrencilerim sabırsız olduklarından yaklaşık bir kutu renkli tebeşir harcayıp bugünden tahtayı sevgi sözcükleriyle doldurmuşlardı. hediye edilen gülleri de takıları da saklayacağım özenle. minik kalplere girişimin ilk somut örnekleri sonuçta bunlar. meslekte taze kan olmak böyle bir şey işte bir nebze görmemişlik.