Genelde ilköğretimde çokça rastlanan zararsız bir durum. Çocuğu incitecek bir davranışta bulunulmamalıdır. Zamanla erişemeyeceğini anlayıp salt sevgiye dönüşecektir. O derste de gayet başarılı olur bu tarz platonikler.
üniversitede oldu. aman ne ilişkiydi hem de. el ele, göz göze, diz dize. ev bakmalar, arsa bakmalar, efendime söyleyeyim evlilik hayalleri. sonra baktığında bir anda hasiktir. bununla aramızdaki yaş farkına ben 3 çocuk sığdırırım. ayrıca bu özgüvensiz benim yaşımı büyütüyor sağda solda, tiyatro dahil bütün iyi olduğum sanat dallarından uzak tutuyor beni. önceden hayran olduğu o ben, onu rahatsız etmeye başladı diyorsun. sonra mı? sonrası (bkz: biraz ayrılık biraz hüzün) . geçmiyor mu? geçiyor. bir de lisedeyken hepimizin it gibi korktuğu, nişanlı bir tuğyan hocamız vardı. ah ne severdim o adamın o duruşunu, inanılmaz saygı duyardım. sen kalk öğrencine aşık ol, hem de nişanlınla evlendikten sonra... duyduk ki çok sonradan, o kadından boşanıp bizim zeliş i almış. çok da mutlularmış. diyeceğim o ki, her zaman mutsuz sonla bitmiyor.
yalnızca liseli ergenlerin yaşadığı durum değildir. bazen 26 yaşındaki biri yabancı dil kursunda aynı yaştaki hocasına aşık olabiliyor. ama ne yazıkki ergen kardeşiyle aynı sonu paylaşmaktan kurtulamıyor.
ögrencinin aşık olması etkileşim anlamında kabul edilebilir. ama öğretmenin olması , eğitimci anlamında ters , bir düşünceye itebilir. duyan , duymayan herkesi.
Genellikle bedensel temaslar sebebiyle beden eğitimi öğretmenleri ya da duygusal dokunuşlar sebebiyle de edebiyat öğretmenlerini idolü yapan az bunalımlı genç tayfası.
hemen hemen her erginliğe giren veya girmekte olan veya erginliği yanından geçmekte olan öğrencinin başınag gelebilecek durumdur. ama bilmezler ki birkaç zaman sonra salakça birşey olduğunu anlayacaklardır.