genelde ergenlik dönemine girilmesiyle birlikte oluşan bir olgudur. öğrenci kanımca kafayı takacak birini arıyordur ve gözüne öğretmenini kestirir. bundan sonra öğretmen için zor zamanlar başlamıştır. herkesin kendi yaşıtına aşık olması herkes için en hayırlı durumdur.
öğrencinin kafasında ki oluşturduğu kadın tipidir aslında ileride ulen şöyle bi hoca bulamadık ki hem kültürlü hem olgun vb. gibi düşünceleri geçirmesine sebep olan öğretmenini yıllar sonra görüp ulen bu kadına aşık olmuştum evlensek sıçtıydık küçük bir ipne gülümsemiyle.
her genç kızın başına gelebilen olaylardan sadece bir tanesi. dersanedeki stajyere hangi kız bakmadı ki? üniversitedeki araştırma görevlilerine özellikle. * dersleri çekilir kılıyorlar bazen ama.
hemen hemen her erginliğe giren veya girmekte olan veya erginliği yanından geçmekte olan öğrencinin başınag gelebilecek durumdur. ama bilmezler ki birkaç zaman sonra salakça birşey olduğunu anlayacaklardır.
Genellikle bedensel temaslar sebebiyle beden eğitimi öğretmenleri ya da duygusal dokunuşlar sebebiyle de edebiyat öğretmenlerini idolü yapan az bunalımlı genç tayfası.
ögrencinin aşık olması etkileşim anlamında kabul edilebilir. ama öğretmenin olması , eğitimci anlamında ters , bir düşünceye itebilir. duyan , duymayan herkesi.
yalnızca liseli ergenlerin yaşadığı durum değildir. bazen 26 yaşındaki biri yabancı dil kursunda aynı yaştaki hocasına aşık olabiliyor. ama ne yazıkki ergen kardeşiyle aynı sonu paylaşmaktan kurtulamıyor.
üniversitede oldu. aman ne ilişkiydi hem de. el ele, göz göze, diz dize. ev bakmalar, arsa bakmalar, efendime söyleyeyim evlilik hayalleri. sonra baktığında bir anda hasiktir. bununla aramızdaki yaş farkına ben 3 çocuk sığdırırım. ayrıca bu özgüvensiz benim yaşımı büyütüyor sağda solda, tiyatro dahil bütün iyi olduğum sanat dallarından uzak tutuyor beni. önceden hayran olduğu o ben, onu rahatsız etmeye başladı diyorsun. sonra mı? sonrası (bkz: biraz ayrılık biraz hüzün) . geçmiyor mu? geçiyor. bir de lisedeyken hepimizin it gibi korktuğu, nişanlı bir tuğyan hocamız vardı. ah ne severdim o adamın o duruşunu, inanılmaz saygı duyardım. sen kalk öğrencine aşık ol, hem de nişanlınla evlendikten sonra... duyduk ki çok sonradan, o kadından boşanıp bizim zeliş i almış. çok da mutlularmış. diyeceğim o ki, her zaman mutsuz sonla bitmiyor.