ilkokulda çok korkulan bi durumdur. öğretmen soru yazar cevap bekler sınıfın ileri zeka öğrencileri (önde otururlardı tabi) hemen parmak kaldırır ama öğretmen inat eder hiç kalkmayanlar soruyu cevaplasın der. kendini çok saklarsın, başını öne eğersin öğretmenle gözgöze gelmemek için ama öğretmen yakalar, browni tahtaya kalk ve soruyu cevapla der. işte bittiğin andır.
öğretmenin sizi tahtaya kaldırmamasını sağlayacak bir açığını bulmanın buna bir çözüm olacağı durumdur. ancak sonunda size takacaktır haberiniz olsun.
fizik öğretmenime sorduğum soruya mantığını bilsem çözerim demesi.
lise yıllarımda kadrolu fizik öğretmenimizin hamile olduğu dönemde vakıf tarafından tutulan muhteşem zeki bir hocamızın bize çalışmak için verdiği sorulardan bir tanesini sormaya
gittiğimde bana vermiş olduğu yanıttır. devamında ise istersen sen o soruyu bana ver ben evde bakıp yarın sana söylerim dedi. bende gerek yok diğer hocamıza sorarım diyerek
geçiştirdim. tabi bu olay okulda baya bir yankılandı. sonra tabi hoca bana taktı haliyle. toplantıda abime bu çok tembel, hiç çalışmıyor diye de sıkmış tabi.
ertesi günlerde hoca ders anlatırken biz arkada sohbet ediyorduk arkadaşlarla. tabi taktıya bana, beni küçük düşürecek. kalk bu soruyu çöz sözlü notu vereceğim sana dedi. çokta iyi
bildiğim bir soruydu. ancak ona hocam mantığını bilmiyorum, bilsem çözerim dedim. eğer izin verirseniz yarın size cevabını veririm dediğimde bütün sınıf yıkıldı. haliyle sözlü notuda
veremedi. o sene öss de fizikten full çıkarmıştım, sonucunu hocaya götürdüm ancak başka yere atanmıştı. dua etsin atanmış.
