öğretmen doğruyu söylemekle mükelleftir doğruyu çarpıtıp kendi görüşünü empoze etmekle değil. rte çok hatalar yapmıştır, yapacaktır ama diğerlerinin yanında 7 defa zemzemle yıkanmış gibidir. istanbul belediye başkanlığından önce içecek su bulamıyordu istanbul. duble yollardan öncesi can pazarıydı yollar.. açılım saçmalığı önceden de denemişti tam bir rezaletti zaten. sonra rant çevrelerinin düzenini hala bozamaması,hala gelirirn %80ini %20 elit kesimin götürmesi. neyse işte anladınız...
görevini yapan öğretmendir. "öğretmen çocuğun rehberidir-okul hayatın ta kendisi olmalıdır" diyerek okulda eğitim kuramlarını sike sike beynimize sokup kpss de incir gibi bizi silkeleyenlerin itiraz etmemesi gerekir- bize çocukların dünyadan kopuk yaşamaları, mal olmaları için eğitim verilmedi. bahsi geçen yazıda da öğretmen günün değerlendirmesini yapmıştır. 80li yıllardan kalma konuşursan yanarsın faşist dayatmasına olan itimatları yüzünden üstlerine yapışmış kalmış konuşma korkusuyla, öğretmen siyaset yapıyooğğğ gibi gereksiz ithamlarda bulunanların ıq seviyelerini tahmin etmek istemiyorum artık.
ders saatleri avrupa standartlarına uygun olsun medeni standartlara yetişelim diye orta okul ve ilk okulda dersler 1 saat daha artırıldı. ama müfredata eklenen dersler ağırlıklı olarak kuran, peygamber hayatı vs. bilimle avrupa standartıyla alakası yok. çocuklar tam bi mal şekline girsin diye uğraşıyorlar. biz öğretmenlerinse görevlerine sadık kalarak müfredatmış, kuralmış demeden üstüne düşen vazifeyi yapması şart.
iyi yetişmiş dersini iyi öğrenmiş öğretmenleri olarak, biat eden koyun sürüleri gibi yetiştirmemiz istenen çocuklara sorgulamayı öğretmek olan bitene karşı farkındalık ve duyarlılık kazandırmak bizim görevimizdir. taksimde olan olay toplumsal bi olaydır siyasetle ilişkilendirip öğretmeni suçlu durumu düşürenlerinse canı cehenneme.
80li yıllardan sonra "sen karışma aman sen uzak dur" diye diye öyle pısırık öyle koyun bi nesil yetişmiş ki şuan bunun acısını çekiyoruz.
--spoiler--
lise yıllarımda hocam ile çok samimiydik. meslek lisesi olmasıda etkendi elbette.
kendisi sigara kullandığı için dışarı çıkar bir yerde oturur o sigara içerdi ve sohbet eder çay içerdik.
bazı zamanlar açık öğretim derslerine kaldığı için bende kalırdım ve yaklaşık onbeş saati birlikte geçirirdik.
ne zaman lise bitti. abi-kardeş olduk herşeyi konuşur olduk. doğruyu gösterirdi, yanlışı örneklerdi.
bir abiye ihtiyaç duyduğunuzda nereden gelecek hiç belli olmuyor.
sen çok yaşa öğretmenim!
--spoiler--
bilgileri doğru yansıtıyorsa olması gerekendir.
küçüklüğümden beri anlayamadım zaten siyaset konusu açılınca mala dönen, konuyu kapatan basit öğretmenleri...
sabah okula geldiğimde bahçede öğretmenin etrafında daire şeklinde toplanan öğrenci grubuna rastladım, her halde biri yaralandı dedim kendi kendime, sonra baktım ki öğretmen dün ki gezi parkı eylemini anlatıyor ''jopla vurdular, gaz attılar, hükümet devrilmeli, eylem için toplanalım'' tarzda söylemlerini duyunca kan beynime sıçradı, sen devletten ders anlat diye maaş alıyorsun, gel okulda siyaset yap olur iş değil doğrusu, burada atama bekleyen bir sürü öğretmen var işini yapmayacaksan ayrıl da bekleyenler yerine gelsin demi ama ayıptır.
arkadaşlarımdan da bu işe gerçekten destek verenler de olmadı değil, cahil sürüleri okumaya mı geliyor yoksa siyaset yapmaya mı belli değil ancak arkadaşlarımın arasında helal olsun dediklerim de oldu kimsenin cesaret edemediğini yapıp hocaya atar yaptı, helal kardeşim devam böyle.
