sayisi sinif icindeki hiyerarsik duzeni belirleyen yildizdir.
Benim 15 tane var senin kac tane gibi sualler sorulurdu. Tabi ilkokulda iken. Ne malca hareketlermis.
En pratik ve ekonomik dış motivasyon tekniklerinden biridir.
Üniversite sınavlarına hazırlanırken çözdüğümüz testler için mavi mürekkepli "ankara'nın gülü", yapmadıklarımız içinse kırmızı mürekkepli "mal vallahi mal" diye kaşe basan şahsına münhasır hocamı da anmadan geçmeyeyim. Hızını alamayınca kafamıza basardı da saçımız kıpkırmızı olurdu. Motive etme kısmına değinmiyorum zaten. Bir yıldız etmezdi tabii ki de.
ilkokulda beni en çok mutlu eden şeylerden biriydi. ortaokul ve lisede de imza atılıyordu, onlara da çok mutlu olurdum.
ilkokulda "kimin daha çok yıldızı var?" ya da "kim daha çalışkan?" diye kapışırdık. lisede de -lise 1 hariç- "kimin daha az imzası var?" ya da "kim daha çok hocalara kafa tutuyor?" diye. çalışkan ve hocalarla arası iyi olan dışlanırdı ama hâlâ nedenini anlayamadım. nesi kötü lan bunun?
gerçeğinden daha değerliydi 90larda. hele bir de avrupaî ; değişik ama güzel kokular sürünmüş makyajlı, konuşmaya utandığınız ilk öğretmen aşkınız dolma kalemiyle atmışsa o yıldızı, hele bir de gulumsemişse gozlerinize bakıp.. hemen o akşam hayal kurarsınız 7-8 yaşında bi çocukla öğretmenin evliliği hakkında. ümit beslersiniz ertesi gün için, inek yalamış gibi saç yapıp ona güzel görünmeye çalışırsınız. keşke onu bir kere öpebilseydiniz.. ne sapıklığı olum, daha şey olmamışız o zaman.
Cumhuriyetin ilk yıllarında etrafında bir yuvarlakla defterleri süsleyen yıldızdır. Yuvarlak Arapça beş demekmiş, yıldız da bildiğin yıldız işte. Beşlik sistemde Yıldızlı pekiyi yani. Daha sonra modern rakamlar benimsenince yuvarlak kayboldu demek ki.