-hocam şey..
+ne oldu yavrum?
-hocam bir problemim var da.
+anlat evladım.
-hocam sınavınızdan çok düşük not aldım ama ortalamam bir F i bile kaldırmaz.
+olur mu kızım ben sana hiç F verir miyim. sen çok güzelsin sana A vereceğim.
-gerçekten mi ? *
+evet gerçekten yavrum.
-çok sağolun hocam borcumu nasıl ödeyebilirim ben size.
+yarın akşamüstü odama gel konuşalım yavrum.
-tamam hocam.
+gelmezsen F veririm ha.
-tamam geleceğim hocam valla bak hatta jartiyerde giyiyim mi?
+ağzından bal damlıyor yavrum..
uzatmanın anlamı olmayan bir yöntemdir. yapılacak şey basittir. hocanın odasına girilir ve sert bir tavır takınılır. selam verilir ve hocanın karşısına geçilir. laf uzatılmaz. zaten dönem içinden gıcık olunulan hocaya başlanılır söylenilmeye. lafı söylerken sağ el arkaya atılır ve.
+ hocam! bu dersten kalırsam yaz okuluna kalıyorum. tek dersten kalmak istemiyorum. ya beni geçirirsin ya da benim kaybedecek bir şeyim yok. her şeyi göze aldım. beni bu dersten geçir.
denir. hoca hafiften tırsarır gibi olur. gibi değil hatta öyledir. sonuç olarak hoca yumuşar ve sizi geçirir.
unutmadan da ekliyeyim: tasvip edilen bir yol değildir. tarafımca "denenmemiştir." ama deneyen bir insanın bu hikayeyi okul arkadaşlarının yanında anlattığına şahit oldum ki bu okul arkadaşlarından birisi de abimdir. varın gerisini siz yorumlayın.
eğer bayan hoca ise şöyle bir diyalog yaşanabilir.
-hocam bakar mısınız?
-efendim yavrum.
-yavrum mu?
-söyle evladım
-hocam gerçekten evladınız olarak mı gördünüz. ben size çok ısındım zaten.
-ne istiyorsun evladım?
-hocam ne istediğimi biliyorsunuz.
-neyi biliyorum?
-hocam verirseniz beni dünyanın en mutlu insanı yaparsınız.
-o derece mi önemli...
-evet hocam bir tek siz vermediniz yani koskoca okulda.
-nasıl yani?
-evet hocam istediğim hiç kimse beni geri çevirmedi.
-kim onlar?
-şenol hoca, hulusi hoca...
-ne?
-evet biraz zor oldu ama yine verdiler.
-hemen disipline mehmet efendi hemen.
-ne disiplini hocam yanlış anladınız.
-gayet doğru anladım hadi bakalım.
-hocam bi not istedik diye ama yapılır mı?
-not mu?
-evet not siz ne anladınız?
-ee şey neyse tamam not senin...
-heee...
-kimseye anlatmak yok ama bunu.
-tamam hocam notu verdikten sonra.
lise 1'e giderken bir arkadaşım ingilizce öğretmenine tost makinesi almıştı. edebiyat öğretmeni tost makinesini gördü diye ertesi gün ona kase takımı almıştı. çocuğun iki dersi dört iken beş geldi. ortalamayla geçti. bence en iyi yöntemlerden. biraz pahalı ama idare edeceğiz.
-hocam farkındayım bu dönem pek çalışmadım. ama söz iyi not verirseniz ikinci dönem inekliycem("p" harfi yutulmuştur). 63 olan matematiğim 75 civarında gelmişti zamanında bu yöntem sayesinde.
- hocam 44 vermişsiniz tarihten allah'tan revamıdır bu ? hiç bir insan evladına yapılır mı bu? hadi gelin şunu 45 yapalım ?
- olmaz kızım.
- hocam ya zaten alttan 3 tane dersim var * hem ben tarihi çok severim. bu sınavda yapamadım çelişkili sorular sormuşsunuz hep. ben bütün gece tarih sınavına kafa patlattım annem babam 100 bekliyor benden.
bla bla bla bir sürü cümle kur
- tamam tamam diğer sınavda 1 puan daha veririm 45 yaparız onu.
- teşkür *
- hocam buyrun bu sizin.
+ bu ne oğlum?
- düğün davetiyem iki hafta sonra evleniyorum...
+ aaa sen o kadar büyüdün mü?
- evet hocam biraz büyüdük ne de olsa üniversitede sekizinci yılım. artık bir düğün hediyesi verirsiniz değil mi hocam?
+ ehh vereceğiz artık ama senin için değil gelinimiz için...
- çok teşekkürler hocam.bir de düğüne mutlaka bekliyorum.
+ gelcem gelcem seni alan kızı merak ettim.
yukarıdaki diyolag x üniversitesinde arkadaşım ve hocası tarafından gerçekleştirilmiştir.hoca düğüne gittiğinde oyuna geldiğini anlar ama iş işten geçmiştir. çünkü bizim delikanlı çoktan puanı kapıp mezun olmuştur.
