bugün

müzikleri Cahit Berkay'a aittir. toplum gerçeklerini yüzünüze tokat gibi çarpar.
haftada 15 saat çalışıp, dünya para alıp, öğretmenlik çok zor yeaaa, az para alıyoruz diyen kitle.

işinize gelmiyorsa bırakın fabrikada işcilik yapın.

şerefsizim fabrikada 1 gün çalışamazlar.
haftada kaç saat çalıştığı, kaç bin lira aldığı da yalnız öğretmenleri ve öğretmenlerin dert yandığı devleti ilgilendirir.

size ne? batıyor mu?
batıyorsa git öğretmen ol, olma mı dedik.

yoksa kafa ütülemeyin, ikileyin. evet.

zor ama güzel meslektir.
gidip yazın 3 ay yatmayıp başka yerlerde çalıştırılması gereken meslek gurubu.

gitsinler gerekirse çöp toplasınlar.
Bazılarını görünce ,Nasıl bu hale geldi, denilen meslek grubu. Eğitim sistemini çok kolay eleştiriyoruz. Sistem eğitimcilere destek olmalı evet, ama eğitimciler de bu kadar basit olmamalı. Öğretmenler odasında, sigara içtikleri çay ocaklarında öğrencilerden böcek gibi bahseden, çocukları sevmeyen öğretmenlerin eğitime, öğrencilere ne gibi katkısı olabilir? işini, mesleğini, çocukları sevmeyen, sürekli şikayet eden bir grup mutsuz insan. Orta sosyoekonomik düzeyde mahallere gidince okullarda öğrencinin ağzını yüzünü patlatan öğretmenlerle de karşılaşabiliyoruz. Yani evet öğretmenler kadar sistemi de eleştirmek lazım. Bu insanlar bu mesleğin yeterliliğine sahip değil ya da deforme olmuşlar. bunlar her ay aldıkları o parayı da hak etmiyorlar. Bunlar çocuklarımızı geliştirmiyor, çocukların sahip olduğu özgüveni de yıkıp geçiyor. Oturup sohbet edince de yeni öğretmenlerin de birkaç yıla kendileri gibi olacağını iddia ediyor. Eğer okullarda çalışırsam sizin gibi olmamak için çalışacağım. işini aşkla yapmayan yorulur. Ben sizin gibileri değil, işini aşkla yapan bana sevgi ve saygısını gösteren değerli öğretmenlerimi örnek alacağım. Onların izinden gideceğim. Çünkü onlar Öğretmenliği bela olarak değil, nimet olarak görüyorlar. Öğretmenlik ücret karşılığı öğreten tanımının cok daha üstünde. Umarım ,nalet olsun bugün de okul var, diyerek okula gelen ve kendi eksikliklerini görmeyip, çocukları ezerek tatmin olan öğretmenlerin sayısı azalır.

edit: sözüm mesleğin saygınlığını düşüren niteliksiz öğretmenlere.
4 aylık tatillerine az kalmiştır.
Geçen hafta sonu açık öğretim sınavlarında görevliydim. iki günde dört oturum sınavda salon Başkanıydım. Haliyle yanıma gözetmen olarak da meb personeli olan öğretmenler denk geldi.

Ya gerçekten hayret ediyorum. Yaşlısı da genci de ayrı tuhaf bu öğretmenlerin. O kadar müfredat insanı olmuşlar o kadar müfredat insanı olmuşlar ki, insiyatif almakmış, anlık yaşanan sorunlara çözüm üretmekmiş, girişimci olmakmış, pratik ve akıcı hareket etmekmiş.. Hiçbiri yok.
Söz edebilecek bir şeyleri yok.
Anlatabilecek bir şeyleri yok.
Sınav mevzuatlarını bile okumuyorlar. Bilmiyorlar. Zahmet edip kurcalamıyorlar bile. Ulan özellikle ösym sınavlarında insanların kaderini etkileyen şeyler oluyor oradan para alıyorsun insan bi bakar okur da gelir. Yok abi.
Sınav önü tanışıyoruz iki laf edelim diyoruz entelektüel bir birikim yok, sohbet edecek bir kafa yok. Ya şartlarının ne kadar zor olduğunu biliyorum da, olan Nasıl oluyor, ara sıra öyle öğretmenler denk geliyor ki, idealist, güçlü, entelektüel, pratik, sorumluluk sahibi, insiyatif alabilen, girişimci ve nazik.. Ama büyük çoğunluğu möö gbi.
Yani insan hayret ediyor..
En sevidigim kadın meslegi. Evet.
Beden egitimi öğretmeninin 7 bin lira aldigini soyleyen arkadas var bana.dogru mu lan bu.birisi beni aydinlatsin.
Doğru değil. Onun tam yarısını kazanıyor, en azından devletten o kadar.
3 bin ek ders aliyorum falan diyo. Allah versin gozumuz yok da yalan konusuyo gibi geldi.
bu gün içi son derece boşalan mefhum. En fazla propaganda aracı olabilecek kıvamda birikime sahip, bildiklerinin tamamı ezber, mefkurevi dünyası kendisine okulda öğretildiği minvalde "sağ atatürk!, sol atatürk!, ön atatürk!, arka atatürk!, her taraf atatürk!, her şey atatürk!" kıvamında olan robottur.

heyhat ki cemiyetimizin imamlarla birlikte en ağır başlı olması gereken güruhu iken onun yerine zamanımızın şer tebliğ etme vasıtası olmuşlardır. öyle ki bu gün mankenler, modeller gibi sosyal medyada kıçını başını açanı, yok fitnessçi gibi vücudunu neşredenleri, aleni surette dinsizlik, devlete mefkurevi saiklerle itaatsizlik telkin edenleri felan gırladır. Acilen nizam verilmesi icab eden, hatta ekserisini devletten en şedid surette, ibret-i alem olacak surette şutlamak icab eden meslektir.
Tüm genellemeler hatalıdır lafını hatırlatan başlık. Yok 3 ay tatilmiş ( 2 aydır o okullar kapalı napalım boş okulda nöbet mi tutalım)
yok 34567 tl maaş artı ekdersi vardır (yalnızca bizim maaşa göz dikmişler sanki). Duydukça gülesim geliyor bunları
millet deliler gibi çalışırken, şu an ve tüm üç ay hepsinin , öğlenlere kadar götlerinde pireler uçuşacak, kutsal meslek.

edit: kudurun demiş kutsal öğretmen. sınavda kaydırma yapsam öğretmenlik gelirdi lan. sanki bana ceo anasını satayım. götünü yırtarak belki ilk yüzbine girip de burda caka satmayın.

edit 2: görüyor ve artırıyorum. bir çoğu küçük hesap insanıdır yakınen gördüm. aralarında ek ders için, yatakhane nöbeti için kavga eden camia. şahit oldum arkadaşlardan. seçimlerde sınavlarda görev verilmezse ağlayanları da gördüm.
Kutsal meslek değildir. Hangi meslek kutsaldır ki? Ya da kutsiyet kavramı kimlere ya da nelere verilmelidir? işini ahlaklı, dürüst, özverili yapan tüm meslek sahipleri kutsal değildir, değerli insanlardır.
Öğreten kimse. Film adı. Eğiten kişi. Bilirkişi.
ilkokul öğretmenimin yıllarca çocuğu olmamış, yeğenini evlatlık edinmiş falan. Beni okutacağı 5 yıl içinde iki kez hamile kaldı. Hep geçici öğretmenlerde okumak zorunda kaldım. ilkokulum tamamen çöp. Şu an 30 yaşındayım ve hala öğretmenim sağolsun arar beni, her seferinde de ben ve dönem arkadaşlarımla ne kadar gurur duyduğunu anlatır, sayesinde bugünlere geldiğimizi ima eder, biz de şükranlarımızı sunarız. Asla aslında ne düşündüğümüzü bilemeyecek.
insanın adı geçtiğinde tebessüm veya çatık kaş mimikleri andığıdır. o ince çizgi önemli.
rahmetli kemal sunal'ın en sevdiğim filmlerinden birisidir. komediliği ile nam salmış birinin, dram konulu geçim sıkıntısından kafayı üşüten bir öğretmeni, ancak bu kadar başarılı canlandırabilirdi.
ataması yapılması gereken güzel insan.
Kanımca öğretmenlik algılandığı gibi dersi anlatıp çıkmak ya da sınavı yapıp gitmek değildir. Yıllar boyu bir öğrencinizin çevresine anlattığı okul hatıralarında yaşlanmaktır.

Bir insanın daha da önemlisi bir çocuğun hayatına dokunabilme yetisi bulunabilen nadir insanlardandır. Önemli olan bu yetiyi olumlu yönde kullanabilmektir.
Şu içinde olduğumuz eğitim sistemi ve öğrenci profiline ragmen gercekten kendinden bir şeyler verebilmek icin canini dişine katan meslek grubudur.
Degeri yerlerde. Bazi seyler bana o kadar abartili geliyor ki. Tamam belki cocugum yok anlamiyorum diyebilirsiniz. Ama cocuk olduk biz yahu. Sınıfta ayakta dikti diye yada puanindan kirdi diye ogretmenlere tepki gosterilmesini bilmislik yapılmasını anlamiyorum. Çocuğun o kadar kiymetliyse okula da gönderme? Sen evinde bi cocuga tahammül edemiyorsun, okullar açılsa da bi nefes alsam diyorsun o kac ogrenciyle ugrasiyor. Hakaret yada en ufak bir şiddette ben de deliririm ama küçük cezalar da veremeyecekse nasil otorite saglayacak. Gerci puan konusu biraz sıkıntı. Ama ogretmenin her hareketinde velilerin ayaklanmasini anlamiyorum. Simdi sen boyle yaparsan o cocuk ogretmenini sallamaz. Sallamazsa dersle de işi olmaz. Eli kolu bagli olan insan hic birsey ogretemez.
Ogretmenler benim icin her zaman değerlidir cunku ogretmek zor iştir evde cinnet geciriyor bi hece icin anneler. He tekrarlıyorum, hakaret olur, en ufak itip kakmam olur. O zaman git nereye şikayet edersen et.
ziraat Fakültesi mezunlarının öğretmen
4 yıllık öğretmenlik okuyanlarinda atanamayip başka sektörde çalıştığı ilginç meslek...
Okuldaki annedir haftanın beş günü seninle okulda o ilgilenir.