öğretmen adaylarının atanması için meb tarafından yapılacak olan ve her branşın sadece kendi alanından sınava girmesini sağlayan sınav sistemi. ilk olarak 2011'de yapılması planlanmaktadır.
resim, müzik ve beden eğitimi mezunlarını nasıl bir yeterlilikten geçirecekleri merak konusudur. yetenek sınavına bir kere daha gireriz problem değil de ne derece şeffaf olur o sınav. yine her türlü nane döner.
çirkin isimli bir sınavdır. öğrenciyi yeterli bulmayan devlet, onu mezun eden üniversiteyi de mi yeterli bulmayacak? "arkadaş sen bu yetersiz insana neden diploma verdin" mi diyecek? türkiye' nin üniversitelerine, odtülerine, boğaziçilerine, hocalarına ders mi verecekler yeterli öğretmen nasıl yetiştirilir diye?
bu sınavı kazanamayan öğretmen adayımız mı yetersiz yoksa onu mezun ederek diploma veren ve bu mesleği icra edebilirsin diyen okul mu? yoksa işsizlik sorununa çare bulmak yerine gün geçtikçe artan bu kalabalıktan asgari sayıda insan alabilmek için sınav türeten devlet beyni mi?
1 senelik işsizlik sürecinden ve henüz işe girebilen bendenize göre siz suçlusunuz öğretmen adayı arkadaşlarım; çünkü öss ile milyonlarca insanın önüne geçip, başarılı olup, güzel bir bölüm kazanıp, ailenizden aldığınız harçlıklarla zor bela geçinip, dört yıl dirsek çürütüp başarıyla mezun olduğunuz için.
vize final derken dört sene yeterliliğini üniversiteler ölçsün, sonra tamam sen yeterlisin denilip koskoca öğretmen diplomasi al, tam öğretmen olduk derken karşına milli eğitim bakanlığı çıksın 'gel bir de biz bakalım yeterli misin' sınavıdır.milli eğitim bakanlığı ilk önce zamanında veteriner,ziraat,su ürünleri fakültelerinden mezun olup şu anda öğretmenlik yapan öğretmenlerin yeterliliklerini ölçsün.köylüye sormuşlar öğretmeninizden memnunmusunuz diye, onlarda çok memnunuz, ineklerin süt verimi iki katına çıktı diye cevap vermiş.araştırmışlar öğretmen veteriner fakültesi mezunu.acaba bu öğretmen ineklere yeterli gelmiş de öğrencilere ne kadar yeterli olmuş merak konusu.
üniversiteden sonra değil de önce yapılsa daha mantıklı olacak iştir. her yere mantar gibi üniversiteler açan ülkemin güzide işlerinden birisi daha. her önüne geleni alırsan eğitim fakültesine sonra istihdam edemez, sarasın sınava. aklanmak kolay " çalış, kazan sınavı". adı da ayrı güzel. yeterlilik. mezun etme o zaman güzel kardeşim. ben yeterli değilsem etme beni mezun. diploma verip öğretmen olabilir diyorsun sonra gel bakayım sınava gir. vah vah olmadı yapamadın sen yeterli değilsin. ayrıca hiçbir şeyin değişmeyeceği sınavdır.
(bkz: bok değil ebem sıçtı)
Bakan Ömer Dinçer'in Öğretmenleri 3 aşamalı yeterlilik sınavıyla seçeceğiz sözüyle yeni atanacak 11400 öğretmenin oryantasyon eğitimine alınacağı haberleri düşmüştür. Bir nevi kesinleşen sınavdır. Ayrıca 84 ayrı branştan sınav yapılacağı söyleniyor.
yeniden üniversite mi okusam dedirten gelişme. kpss'yi geçmek zaten baş belasıyken bir de bu çıktı. haydi! asosyal, başını kitaptan kaldırmayan öğretmenler olalım!
olursa güzel olacaktır. herkes işini hakkıyla yapsın. yapamıyorsa eğitilsin gene yapamıyorsa gitsin başka bir iş yapsın. eğitim bir memleketin gelişmesinde ilerlemesinde önemli deriz hep. en başta eğitimciler olarak biz kendimizi sınamaz ve bundan korkar gibi geri durursak olmaz ki bu.
madem diplomamı adam yerine koymayacaksın aldığım bir dünya dersin üzerine yetersizsin diyeceksin neden beni mezun ediyorsun ki üniversiteden? hangi akla hizmet aldın? Bu ülkede hukuk mezununun tıp mezununun ücretlisi var mı ki eğitim mezununun var bu utanç yetmiyor bir de yeterlilik yapacağız diyorsunuz. O zaman bir zahmet yeterli görüp! öğretmen olara atadığınız ziraatçılardan, veterinerlerden, işletme mezunlarından başlayın önce. Bu ülkede matematik ortalamaları boşuna 3-5 arasında değişmiyor.
"..Türkçe öğretmeni olmak isteyen bir aday, bu alanda lisans eğitimin tamamladıktan sonra gireceği yeterlilik sınavında, Matematik, "Fizik" soruları çözmek zorunda kalmayacak..." fizik ? evet bakan yeterlilik sınavı ne zamanaymış acaba ?
biran önce uygulamaya konulması gerekendir. eğer iyi bir gelecek istiyorsak onları eğitenler de işini en iyi yapanlar olmalı. yoksa hadi ben mezun oldum, o kadar okudum bunlar bana yeter, çocuklarda benim okuduklarımı kendilerine saysın gibi bir düşünceye sahip öğretmenlerle bir yere gelemeyiz. bir öğretmen her türlü donanıma sahip olmalı ve kendini sürekli geliştirmelidir.
bu sınavda bizim tembellikten ölen öğretmenlerimize iyi gelecektir.
eğitim sisteminin deneme tahtası olduğunu gözler önüne seren yeni icat.
haberi okudum, sinirden güldüm. "ay evet nitelikli öğretmen şart, hıhı" diyen çok sevgili bazı zat-ı muhteremleri gördüm, daha da güldüm. tuzu kuru olmak böyle bir şey olsa gerek. vay anasını arkadaş. zaten bu ülkede herkes eğitim profesörü. söz konusu eğitim olunca herkesin bir bilgisi, bir fikri, bir zımbırtısı var ve söylemekten de hiiiiiç çekinmezler. yeni gelen her milli eğitim bakanının "şunu değiştiricem, şöyle güzel olucak, böyle eksikleri var hede hödö" demesi ve akabinde olayı daha da bombok bir hale sokması ise tam bir güler misin ağlar mısın durumu.
bismillah demeden söylemem gereken bir şey var ki,
ey öğretmenleri yeterli bulmayan çok bilmiş güruh,
"bugün hükümeti savunmak için ne yaptın" eylemlerine bir son verip, biraz gözünü açmaya ne dersin?
ulan, öss için her sene kontenjanlar artıyor. eğitim fakülteleri de bu kontenjan artımından payını fazlasıyla alıyor. mezun edince atayamayacağın adamları ne diye üniversiteye sokmaya çalışıyorsun demek lazım gelmez mi biraz? maksat işsiz insan sayısını az göstermek. herkes üniversiteye girsin, öğrenci pozisyonuna bi geçsin de, sonrası bizi ilgilendirmez mantığıyla işleyen gayet güzel bir eğitim sistemimiz var canlarım, evet.
(bkz: her üniversite mezunu iş bulur diye bir kural yok)
gelelim asıl meseleye:
bu yeterli olup olmadığı(?) anlaşılamayan öğretmenler, uzaydan mı geliyor acaba?
bizim ülkemizin, bizim eğitim fakültelerinde yetiştiriliyor bu öğretmenler. ne kadar enteresan. öğretmen olmaları için eğitim verilen, mezun olunca diplomasını alıp öğretmen ilan edilen insanlar "acaba güzel yetiştirmiş miyiz?" diyerek test ediliyor. şu an için halen kpss ile, kim bilir ilerleyen günlerde, yıllarda, daha neler çıkacak...
insanları sınava sokmanın onların branşlarında gelişimini sağlayacağına inanan bünyeler var bir de. kendilerine kocaman bir hahayyyt demek istiyorum.
çok çok basit bir örnek vereceğim: sınavdan çıktığınız an, çalıştığınız konuların ne kadarını hatırlıyorsunuz?
sınavlara çalışmak kişinin kendini geliştirmesine katkı falan sağlamaz sayın pembe gözlüklüler. çünkü, özellikle de çoktan seçmeli bir testse söz konusu olan, soru bazlı çalışılır daha çok. "böyle soru çıkmaz, şu konu olmaz, bu tip sorular sorulur" gibi yorumlar yapılır hatta. kişi, sınavda işine yarayacak bilgileri öğrenmeye çalışır. ha, sınavdan çıktıktan sonra da zaten unutulur gider.
öğretmenlerin kendilerini geliştirmesi gerekir, bittabi. fakat bu şekilde, onları bir sınav maratonunun içine atarak, gelecek kaygısı taşımalarına sebep olarak, meslekten soğutarak değil. bu uygulama, öğretmenleri geliştirmeye değil, onları, amacı sadece neyi ne ölçüde ölçtüğü bile belli olmayan bir sınavı kazanıp (büyük olasılıkla herhangi bir yere) atanmak olan bireylere dönüştürür. gelişmek isteyen öğretmen okur, araştırır, merak eder. yani kendini geliştirmek "ister!". böyle şeyler sınavla bilmem neyle falan sağ-lan-maz. sınavdan çıktığında "ay oley iyi ki sınav varmış, çok geliştim evet bunu hissediyorum" diyen birini görmedim, duymadım. komik olmayın.
