Kiz kardesim ogretmen. Ve ozel cocuklara ogretmenlik yapiyor. Evet zor diyor, olmayacak seyler yapiyorlar, bazen yuzume tukuruyorlar diyor. Ama bazen bana sen benim prensesimsin dediklerinde her seyi unutuyorum diyor. Ve ben bir gun olsun isi yuzunden mutsuz oldugunu gormedim. Benim kiz kardesimi mutlu eden bu cocuklari hic gormedim, ama gittigim yerlerden cikolata alirim ki kardesim gotursun bu cocuklara.
Ogretmen olduysaniz bu isin zorlugunu bilerek olmus olmaniz gerekirdi. Yani benim isim de zor, ben bir hata yapsam belki binlerce insan internete giremez, telefonlasamaz ya da ne bileyim o an internet bankaciligni kullanamaz. Ucunda bir hayat yok. Dogrusu hata yapsam cok da uzerinde durmam. Ama bir ogretmen hata yaparsa belki bu bir cocuga, ileride bir aileye, belki daha sonra cok daha fazla insana mal olur. Ogretmen olduysaniz sorumlulugunu bilin. Kimse size kolay olacak demedi.
Devletteyse ayrı bela özeldeyse ayrı beladır. Hele bir de dershane öğretmeniyseniz çok büyük beladır. Bir de baş öğretmenimiz var. Baş tacı. Özlemle , saygıyla.
Sevilen ve öğrencilerini seven bir öğretmenseniz onlara istemeden kızdığınız zaman oturup saatlerce üzülmektir. Maddi imkansızlıklarına şahit olup bazı şeylere de sizin yetişmek isteyip bunun imkansız olduğunu anlamanızdır.
Koridorda bir küme halinde sizi yakalayıp sıkıca göbeğinizden sarılmalarını, nefessiz bırakmalarını özlemenizdir.
Aile eğitimi almamışsa o çocuğa bir de annelik yapmaktır.
Velilerin de ailevi sorunlarını dinleyip bir de onlara üzülmektir.
'Bizim çocukla biraz daha fazla ilgilenir misiniz' talebinin sadece kendisinden geldiğini zanneden velilerin gönlünü hoş etmektir.
Çizdikleri resimleri hediye ederkenki o ışıl ışıl masum gözlerin geleceği için kaygılanmaktır.
ergenlik dönemindeki öğrencilerleyse ders, o şımarıklıkları çekmek zorunda olmaktır.
aptal saptal espriler, her lafa öküz sesleriyle gülüşen * erkekler. genç erkek hocalara yılışan kızlar.
al kafalarını duvara sürt. ama yapamazsın işte. kimi de hak ediyo aslında. * (bkz: hakketmek)
