Lisede bir dil ve anlatım hocası vardı. Adamın kafası kırıktı. Üst üste girdiği 2 ders süresinde ritimli bir şekilde sıraların arasında dolaşır kendi kendine konuşurdu. 2 yıl boyunca ağzından işime yarayacak tek kelime çıkmamıştır. Müdüre falan şikayet edildi, ne denetlendi ne de kimse umursadı. Ve bu adam bu şekilde emekli oldu. Yani demek istediğim çok çalışmak, işini düzgün yapmak falan hiç önemli değil. Bu ülkede yalnızca doğru zamanda doğru yerde olacaksın. Bu da biraz şans işi. Gerisi hikaye.
ilkokul terk her bir genç pırıl pırıl beyne sahip, nöronları zehir gibi çalışan zıpkın gibi delikanlı adayıdır.
aklınız varsa çocuklarınızı lisede aöf ten mezun olmaya teşvik edersiniz, gereksiz okul masrafları yüzünden sağlık, beslenme, eğlence harcamalarından kısmak zorunda kalmazsınız hem, hem de hayatı daha küçük yaşta internetten takip ede ede, iş sektöründe beyaz yaka personellerin altında ezile ezile öğrenir, 12-13 yaşlarında makine, elektronik alanında stajyerliğe, çıraklığa başlayan çocuk ileride üniversite mezunu olmak ister, tertemiz beyinle sabah akşam çalışıp gider itüyü, odtüyü kazanır.
yanında çalıştığı ezip sünepe tipleri de, kıytırık üniden mezun olan mankafaları da siker atar.
yakın bir arkadaşın hanımı doğuya atandı, her bayramda çocukları ıskatayla nasıl dövdüğünü harıl harıl anlatıyor, vah amına koyayım gören de zanneder ki halden getirdiği malları tokatlayarak teşhir eden pazarcı...
bunları maaşa bağlayan sistemin ta a... koyayım ben.
çocuklarınızı devlet okullarına göndermeyin!
mümkünse hiç okutmayın!
high tech işlerde varsa bir dayınız, direkt işe sokun, meslek öğrensin!
ne okulda akran şiddetine maruz kalır, ne de her gün öğretmenlerden dayak ve fırça yiye yiye beyinsizleşir.
%90'ının zaten hak etmediği maaşlardır. sebebini zaten biliyorsunuz, özellikle kadınlar rahat iş diye öğretmenliği seçiyor. sabah 9, öğlen 3 oh gün bitti git evine. sonra maaşı beğenme. iyi valla ya.
bir işçi gibi sabah 8 de iş başı yapıp, akşam 6.30 işten çıkıp 17 bin maaş alın da göreyim sizi...
Bütçe aynı kalmalı, maaşlar yarı yarıya indirilmeli. Böylelikle öğretmen sayısı artmış olur, hem de “atanacaz diye götömöz çokoyor” gibi boş laflar da erimiş olur.
Memurlarin içinde, zırıl zırıl ağlayan sadece öğretmen tayfasıdir. Okul bahçeleri hınca hınç model model öğretmen arabalariyla doludur. Sorsan açız geberiyoz derler. Öğretmen tayfasina güneşi ver, ayı neden vermedin diye ağlar. o yüzden bu tayfayi ciddiye almayın.
ya verelim vermesine de öğretmenlerin ezici çoğunluğu bu parayı hak etmiyor ki. üniversiteye geldiğimde fark etmiştim bunu. o kadar kifayetsizlerdi ki. neyse.
Özel sektörde oldukça düşüktür. Sen eğitim alsın diye biriciğini emanet ediyorsun öğretmenlere. Öğretmenler gereken değeri ve parayı almayınca da işini doğru düzgün yapmıyor. Devlette bir nebze daha iyi maaşlar özele göre. Tatil konusuna da gelecek olursak karşımızdaki bireylerin yaşı küçük olduğu için 12 aylık bir eğitimi kaldıramadığı için yaz tatili var. Öğretmenlik kolay diyenlere gerçekten sinirlenmiyorum bile artık. Daha iyisini yapabiliyorsanız buyrun sahneye davet ediyorum sizleri. Karşısında 7 yaşındaki çocuk yarım saat ağlasa, zırlasa ülkeyi terk edecek adamlar gelmiş öğretmenlik kolay diyor. Öğrettiğin şeyler müfredat olarak kolay evet karşındaki çocuğun algı kapasitesine göre hazırlanmış çünkü. Ülkedeki çoğu öğretmen artık işini bırakmak isteyecek duruma gelmiş durumda. Devlet okulları bakın tekrar diyorum en azından daha kolay ama oradaki şartlarda iç açıcı değil. Bir sınıfta 35 40 çocuğu okuduğu zamanlar oldu. Bu çocukları sıfırdan alıp belli bir temel vermeye çalışıyorsun. Hepsi aynı zekaya da sahip değil. Sınıfta ister istemez akademik olarak farklılık çıkıyor. Yeri geliyor geride kalanları tamamlamak için ekstra etütler yapıyorsun. Tabi ki mesleğinin gereği olduğu için karşındaki çocuğa saygı duymalı ve onu en iyi haline getirene kadar da çabalamalısın. Tabi ki devlet kapısına dayanıp işini kötüye kullananlar olmadı mı oldu. Pandemi sürecinde Online dersleri açmayanlar, Ya da kendi isteğine göre ders saati belirleyenler oldu. Çocukların 1.5 senesini boşu boşuna heba edenler oldu mu oldu. Bu yadsınamaz bir gerçek ama bir o kadar da işini hakkıyla yapan insan var. Tatili fazla olan bir meslek evet buna kimsenin dediği bir şey yok ama özel sektörde öğretmenseniz size tanınan tatil max 1.5 ay * 1 haftalık ara tatillerde de okula çağırıldığınız oluyor. Gidince ne yapıyoruz hiçbir şey. Ne bir eğitim veriliyor ne bir seu yapılıyor. Sırf patronun sana maaş veriyor diye seni o 1 hafta okula çağırıyor. Sözlerimi şu şekilde noktalamak istiyorum insanla uğraşılan her meslek zordur ve saygıyı hak eder.
Edit1: düşündükçe bu konu hakkında bir şeyler ekleme gereği duyuyorum. Ülkede eli kolu tutan herkesi öğretmen yapabilecek bir eğitim sistemi var maalesef. Hal böyle olunca da ülkenin eğitim kalitesi düşüyor. Belli başlı okullarda eğitim fakülteleri olmalı hatta puanlar o kadar yüksek olmalı ki insanlar çalışıp girebilsin. Bunun yanı sıra eğitim fakültelerine öğretmen kabul ederken mülakatlar da yapılmalı ama yapıyor muyuz asla. Sistemimiz o kadar kötü ki. Puanı yapan alınıyor bölüme, son sene kpssye çalışıp ezber yapan kişi de devlete atanıyor ve bitiyor, kpssden sonra yalandan bir mülakat yapılıyor evet ama ne kadar yansız bilemiyorum. Her öğretmenlikten binlerce mezun veriyoruz. Devlete atanamayan veya atanmak istemeyen kişilerde istemeyerek özel sektöre başvuruyor. Kendini geliştirmiş alanında iyi olan kişi iş başvurusunda iyi maaş bekliyor haliyle. herhangi bir okuldan mezun olan veya öğretmenlik alanında yeterli bilgisi olmayan veya sırf açıkta kalmamak adına her maaşı kabul eden kişiler yüzünden maaş skalası git gide aşağı çekiliyor. Senin kabul etmediğini başkası kabul edince patron da ucuza çalışacak insanı alıyor. Geçen gün çok sevdiğim ve cvsi dopdolu olan bir matematik hocamız ile görüştüm. Adam o kadar iyi ki alanında. iş görüşmesinde Red yeme sebebi başvurduğu okulların onun istediği maaşı vermemesi. Siz iyi olanı görmezden gelip,hakkını vermedikçe bu eğitim düzelmez. Öğretmenler açız iş bulamıyoruz diye ağlıyor her yerde ve hala eğitim fakülteleri azaltılmıyor. Hadi azaltmadınız açmaya da devam etmeyin.
öğretmen maaşı/doktor maaşı diye sürekli bu durumun kategorize edilmesi artık epey gereksiz.
Herkes değerinden az kazanıyor ve herkesin maaşı eriyor artık ülke şartlarında.
Ha öğretmenlere gelince 9bin küsür azdır. Ama genelde maaşlar haftalık 40 saat üzerinden hesaplanırken öğretmenlerin haftalık 20 saat üzerinden hesaplanır. illa ki bunun ders hazırlığı, sınav hazırlığı vs. bunlar için de harcanan bir mesai vardır. Bunun yanında veli terörü de vardır. Kolay demiyoruz. Ama haftada 2,5 gün fiziksel olarak çalışma lüksün de vardır.
Title bazlı değil bir azınlık dışında artık genel olarak aldığımız paranın bir şeye yaradığı yok.
Şikayet edenlerden sıkılınca da koyun oluyorsun. Ama bizim gibi insanların da yapabileceklerinin bir sınırı var. Bir kibrit dünyayı aydıtlatmaya yetmiyor o özlü sözlerdeki gibi maalesef. Herkes şikayet etmek yerine kendi sahip olduklarına sarılıp ve çıkarabildiği kadar anlarının tadını çıkaracak. Bundan ötesi yok.
Ulan 500 dolar maaşa fazla diyen mallar var.
Evladım ya çok fakirsiniz ya da malsınız.
Yukarda yazılan maksimum miktar. Bu sene ortalama 8.5 bin civarı maaş aldı öğretmenler.
Büyük şehirde bu paraya sokağa çıkamaz insanlar.
Ülkedeki enflasyona yağmaya yolsuzluğa hırsızlığa değil öğretmen maaşına saydırıp sonrada RTE niye kazanıyor diye ağlayacak kadar malsınız.
Size müstehak.