nasıl düz mantık bir hesaptır anlamıyorum. sabahtan beri bu açıklamanın verdiği sinirle boğuşuyorum. günde 3 saat!! ben sadece dün gece 10.00 da başlayıp 12.30 a kadar öğrencilere sınav ve etkinlik hazırladım, sabah da bu açıklamayı duydum. kendime acıyorum sadece. başka bir memuriyet olsa 3 saat dediyse 3 saat çalışır maaşımı alır otururdum. ama öyle olmuyor doğuda çalışan bir öğretmenim ve bulunduğum köyde bir tane bile üniversite okumuş biri yok. ne kadar sinirlensemde bu ardı arkası gelmeyen basit açıklamalara diyorum belki biri benim sayemde okur, güzel bir mesleği ve hayatı olur. yazık diyorum sadece.
bu hesapla bakarsan imam günde beş kez ezan okuyor, toplasan günde 1 saat çalışıyor. bir cerrah günde bir ameliyata girse ve 2 saat sürse iki saat çalışmış oluyor. 40 dakikalık mesaisinde 40 kişinin karşısında sürekli konuşmak zorunda olan, sınıf yönetimini sağlayıp aynı zamanda bir şeyler öğretme zorunluluğu olan; velilerle, idareyle, evraklarla boğuşan, öğrenci devamsızlıklık yapıyorsa ailesinin kapısını çalan dilenci gibi okula gönderilmesi için yalvaran, doğuda hiç bir memurun, askerin olmadığı ücra yerlerde gençliğini tüketen kaç memur olduğunu da her şeyden anlayan başbakan açıklasın lütfen.
bu ülkede nice üniversite mezunu insanlar neredeyse asgari ücrete günde 10 ile 12 saat arasında çalışmaktayken, sabah saat 9 da gelip öğlenden sonra evine giden, yılın yarısını neredeyse tatilde geçiren öğretmenlerin ve diğer bir çok memur kesimin haketmediği maaştır, rte nin birçok politikasını kesinlikle sevmem ama bu konuda kendisine de hak vermeden edemiyorum.
ben de ticaretle uğraşan bir adam olduğum ve devletten zırnık alamadığım için bundan böyle şu şekilde davranmaya başlayacağım.
* işini teslim ettiğim müşteri ile herhangi bir bağım kalmayacak. ibneler işten önce ve işten sonra danışmanlık hizmeti alıyorlardı bizden. hem de bedava! yerim öyle işi ben. insanlık öldü. üzerine toprak atın.
* anlaştığım ücretin %70'ini peşinat olarak ödemeyen müşterinin donunu kafasına geçireceğim. paran yoksa ne işin var buralarda!
* ödemesini geciktiren müşterinin çayına hap atıp borcumu tahsil etmek için farklı tecrübelere başvuracağım.
* bundan böyle beni sokakta gülerken gören olursa adım gece uykusu olsun.
* herkese gider
* alayına isyan
* aşkım dağlarda gezer
* siz görürsünüz
* şimdi onlar düşünsün
bir işletmeci nasıl küstürülür bunu izlediniz.
not: devletten ihale bile almıyorum!
not: duman6kelimeler nickli yazarın (#15594801) nolu entrysini garipsedim. ve ever nickli yazarın (#15594881) nolu yerinde entrysi ile kahkaha attım. bunun üzerine bir memur değilde işletmeci olarak koyacağım tavrı yazdım. herkes ayağını denk alsın artık! hadi bakalım!
Başbakan'ın fütursuzlukta son noktaya geldiğini gösteren açıklamadır.
Ben öğretmen adayıyım. Nasip olursa o maaşı almak için ben de emek vericem bi kaç sene sonra.
Başbakan'ın açıklamalarına göre hareket edecek olursam; iş saati dışında öğrencilerle ilgilenmeyen, ders dışında ek olarak herhangi bir yardım amacı gütmeyen, çocukların gelişimine sadece 40-50 dakikalık ders saatleri sınırlılıklarında katkıda bulunan, ücretsiz dağıtılan kitaplar dahilinde bir müfredat takip eden, yaratıcılığı ve hayal gücünü tamamen devletin benimsediği çerçeveyle çocuklara aktaran, anlık müdahale konusunda kılını kıpırdatmayan, sıkıntılı çocuklar konusunda "benim işim değil" kıvamında bir davranış sergileyen, okul aile iş birliğini imza ve toplantılardan ibaret olarak gören, çocuğa değil bir şeyler katmak onun derste olup olmamasını bile umursamayan bir öğretmen olmalıyım.
neticede az çalışıp çok kazanıyor ya öğretmenler. tatilleri de bol. onlardan rahatı yok değil mi sayın başbakan?
siz alışmışsınız efendim koltuk sevdalısı mendebur suratlı yaşlı öğretmenlere. sizi eğitenler neyse siz de osunuz çünkü.
Bu ülkede köy okuluna atanıp geceleri sınıfta yatan, sabah öğrenciler gelmeden uyanıp yatağını kaldıran öğretmenler var sayın recep bey. Tek sınıflı okulda birleştirilmiş sınıflara ders verirken geceleri okulun yanındaki ahırda yatan öğretmenler var bu ülkede. Veli tarafından tecavüze uğrayan, öğrencisi tarafından tehdit edilen öğretmenler var. tüm bunlara rağmen çocukların, gençlerin ufkunu ne kadar açarsam o kadar iyi tadında öğretmenler var.
40 saat çalışan memuru küçümsediğimizden değil ama öğretmenlik sadece bedenle yapılan bir meslek değil sayın erdoğan.
--spoiler--
Öğretmen olarak zam da istemiyorum, lise mezunu, önlisans mezunu ya da lisans mezunu herhangi bir memurla kıyaslanmak da istemiyorum. Nedeni aşağıda madde madde sıralanmıştır.
Ben yani öğretmen asgari ücretle çalışmaya da razıyım, milletvekilliği, cumhurbaşkanlığı, bakanlık, doktorluk, mühendislik, hemşirelik, vs vs Tüm mesleklere verin bakalım aynı ücreti(mesela 1640TL), bakalım en çok hangi meslek grubu kabul edecek ya da en çok hagileri isyan edecek
Biz öğretmenlerle ilgili olarak haftada 15saat derse giriyor 1640 maaş alıyor. Hafta sonu tatil, yazın 3ay tatil, yatarak para diyenlere her söylediklerine ayrı cevap ve izahat var ama ben cevaben diyorum ki: alın paranızı başınıza çalın! Zam filan istemiyorum, kapayın çenenizi Siz öğretmeni ve öğretmenliği anlayabilecek kapasitede değilsiniz
Öğretmenlik, öğrencisinin derdinden uyuyamamaktır
Öğretmenlik, rüyada öğrenci görebilmektir
Öğretmenlik, geleceğin anne babalarını, toplumunu yetiştiriyor olmanın ıstırabını yaşamaktır
Öğretmenlik, öğrencinin düşük aldığı sınav için öğrenciden daha çok üzülebilmektir
Öğretmenlik, öğrenci ile birlikte, öğrencinin hatalarının arkasında duran velileri yetiştirebilmektir
Öğretmenlik, ücretle ölçülemeyecek ehemmiyette bir meslektir; ücretsiz nöbet, ücretsiz veli ziyareti, ücretsiz dert dinleme, öğretmenlerin şikayet etmeden aşkla yaptıkları hizmetlerdir
Öğretmenlik, sadece ders anlatmak değil, anlatacağın bir saatlik derse saatlerce hazırlık yapmaktır
Öğretmenlik, yapılan hizmetin ehemmiyetine binaen diğer hiçbir meslekle kıyaslanamayacak bir kutsi vazifedir
Bu satırları okurken böyle öğretmen mi var diyenler olabilir, ya da etrafınızda böyle öğretmenler göremiyor olabilirsiniz. Ancak açıkça ifade etmeliyim ki böyle öğretmenler var ve gerçek öğretmeler onlardır. Bunları yapmayanlar mı? Öğretmeni yetiştiren kurumlara sorun onu da
Öğretmen olarak ben zam istemiyorum, saygı istiyorum, sevgi istiyorum, değer görmek istiyorum, yan gelip yatan ayın 15inde maaş çeken değil, devletin, milletin geleceğini planlayan, geleceğini şekillendirmek için ıstırabını çeken büyük ruhlar olarak anılmak istiyorum
Saygılar
Öğretmene saygı ve hürmet duyan duymayan herkese
aslında başbakan teknik olarak haklı. çünkü halihazırda öğretmenlik maalesef ayağa düşmüş durumda, aslen gönül işi olan bu mesleği en asgari düzeyde yerine getiriyorlar. bunun nedenlerinden biri zamanında 6 ayda alınan formasyonlar ve "hiçbirşey olamazsam öğretmen olurum" sanrısı. bu kapsamdaki öğretmenlere bi iş yaptırmak için kırk dereden su getirmek lazım.
öte yandan haksızlık dediği memurların ekserisinin de nasıl çalıştığı ortada. özel sektörde bir kişinin yaptığı sıradan bir işi devlet dairesinde en az 3 kişi "yapıyor". 3 insaflı rakam tabii, bu rakam daha da fazla olabilir. devlet dairesine işi düşen bilir, orada da kırk dereden su gelmeden iş yapmayan dallamalar mevcut, üstelik onlarda öğretmenler gibi bi alay çocuk/gençle uğraşmak, sınav okumak vs. derdi de yok.
bu işin çözümü memura iş garantisinin kalkması. böyle olursa herkes işini tutmak için adam gibi çalışacaktır hiç değilse.
öncelikle kabul edelim 1600 lira maaş sağlam para. karı koca öğretmen olsa 3200 lira anadolunun bir şehirinde yaşadıklarını düşünürsek her ay 1800, 2000 lira para kalıyor yılda 24 bin lira. kim senenin yarısı yatarak o kadar maaş alabiliyor ?
yok bir daha soru çözmeyeceğim yok şöyle yok böyle.s*ke s*ke çözeceksin özel okullarda götünü yırtıyor öğretmenler anca alıyor 1500.
tüm memleketin "ama onların 2 ay tatilleri var"dan yola çıkarak tespit ettiği sözde haksızlık.
bir öğretmenin tek yaşıyorsa 1600 lira maaşla nasıl geçineceğini, geçim derdiyle birlikte öğrencilere nasıl verimli olabileceğini; standart bir memurun iş yükü ile saatlerce ayakta öğrencilerle ilgilenen ve onlara ders anlatan kişilerin yaptığı işin neye dayanarak ölçüldüğünü biri açıklarsa sevinirim.
şimdi götlük yapmanın lüzumu yok. açık açık ülke ekonomisi boka batar zam yaparsak diyemiyorsunuz da ülkenin nesilini yetiştiren insanlara sırf 2 ay fazladan tatilleri var diye boka batırmaya leke sürmeye ve insanları birbirine ekmek kavgası üzerinden kırdırmaya çalışıyorsunuz. allah belanızı versin.
nöbet, yazılı okuma,plan hazırlama gibi ıvır zıvır olarak gördüğüm işleri çıkarıyorum, yaz tatilini üç ay olarak kabul ediyor(samimiyim) ve söylüyorum;
öğretmenin 40 dk da harcadığı performansı hiçbir memur harcamaz, kendileri söylüyor bunları 1 kişinin yapacağını 3 kişi yapıyor mesai saatinde boş boş oturuyoruz ya da civarlarda iş halletmeye diye çıkıp gezinip geliyoruz diye.
beni yarım gün değil çeyrek gün çalışıyor kabul edin arkadaş ne fark eder. ben nitelikli iş yapıyorum. insan yetiştiriyorum.
beni yarım gün değil çeyrek gün çalışıyor kabul edin arkadaş ne fark eder. ben nitelikli iş yapıyorum. insan yetiştiriyorum.
beni yarım gün değil çeyrek gün çalışıyor kabul edin arkadaş ne fark eder. ben nitelikli iş yapıyorum. insan yetiştiriyorum.
hükümete oy verecek öğretmenlere şimdiden diyeceğim şu ki "aptalın yüzüne tükürmüşler yarabbi şükür demiş"
hükümet memuru memura düşürme derdinde. kimse "hepimiz hak ediyoruz" demiyor. "ben hak ediyorum öteki hak etmiyor" diyor. niye hükümet böyle istiyor.
23 mayıs grevinde polisler memurlara biber gazı sıktı. niye onlar memur değil mi bu zam onları etkilemeycek mi? ama hükümet bizi birbirimize düşürüyor.
herkes unuttu milletvekillerine bir gecede yapılan zammı. memurun maaşı birbiriyle kıyaslanıyor. herkes alsın imam da polis de asker de öğretmen de...
oy vermekten ziyade hakkımı helal etmiyorum. buyrun ödeşelim diğer tarafta.
(ayrıca bizim yaz tatilimiz 2 ay evde yazılı okuyoruz diye bık bık bık eden öğretmenlere de sinir oluyorum)
böl parçala ve yönet taktiği gereği yapılmış bir açıklama. farklı konumlardaki devlet memurlarını birbirine düşürüp asıl mücadele etmeleri gereken kişileri unutturmaktır bu açıklamanın amacı. ama şu görülüyor ki ne öğretmenler ne de diğer devlet memurları arasında bunu görebilecek kapasitede biri yok.
diğer memurların iddiasıdır. kanaatimce memuriyet müessesesinin yeniden yapılandırılmaya ihtiyacı vardır. hak edenin hak ettiği ücreti alması, gereksiz istihdamın önüne geçilebilmesi, hem halkın hem de memurun mutlu olabilmesi için yeniden yapılandırılmaya ihtiyaç vardır.
küçük bir anadolu şehrinde öğretmenim, eşim de öğretmen. ancak yukarda yapılan hesabı biz bir türlü tutturamadık. ayda 2000 liradan yılda 24000 lira biriktirilebilirmiş. hay senin hesap kabiliyetini. ulan bunların hiç mi masrafları olmuyor diye sorarlar adama. kiraydı, bakıcı parasıydı, yol parasıydı, sağa sola ödenen borçlardı derken, nerdeyse her ay eksiye düşen öğretmenlerden kimsenin haberi yok herhalde.
o çoook kutsal mesleği yapan öğretmenlerimizin şu anki durumu aşağıdaki gibidir.
derse geç giriyor.
öğrenci teneffüste bi şey söylemek istiyor,git başımdan diyor
paralı etüt yapıyor ve bu etüte on beş dakika geç giriyor
güne gitmek ya da ev işi yapmak için bazen sevk alabiliyor.
seminer dönemi sadece lak lakla geçiyor.
ayrıca 5 e kadar durması gerekirken hiç bir öğretmen durmaz.diğer memurlar buna neden ses çıkarmıyor hayret ederim hep.
iki ay tatili hepimiz biliyoruz.
sonuçta normal memurla kıyaslanamayacak derecede az çalışıyor çoğu öğretmen.köydedir, imkanları kısıtlıdır , doğudadır can korkusu vardır onlar ayrı.ama geneli böyle.
ayrıca;parasını aldığın hiç bir meslek kutsal değildir.
atanana kadar insanın ansını ağlatırlar, sonra binbir sorun çıkarmaya hala utanmadan devam ederler. milli eğitim bakanı başbakanı dahil ağızlarından zehirden başkası çıkmaz. yeter artık yeter !!! seni yetiştiren kimdi? belki bir gün onlar yüzünden öğretmenlikten utanabilirim.
her ne kadar öğretmenler de memur olsa bile durum göründüğü kadar basit değildir.
ülkemizde öğretmenliği özendirecek bir takım ayrıcalıklar bulunmalıdır. bu ayrıcalıklar, zeki ve kaliteli öğrencilerin öğretmenlik tercihi yapmasında etkili olacaktır. aksi takdirde öğretmenlerin kalitesi düşecek, bu da eğitimde kalite düşmesine neden olacaktır.
öğretmenler geleceğimizi şekillendiren çok önemli insanlardır.
öncelikle ögretmenliğin puanları kısmen yükseltilmeli. çünkü hiç bişey olamazsam ögretmen olurum zihniyeti değişmeli. ögretmenlik degerlenmeli. tıp kadar olmasada, vayy be dedirtecek meslek olmalı.
2. olarak, puanı yukselen öğretmenligi daha az kişi okuyacagı için maaşlarıda yükseltilmeli. yani çok ögretmen az maaş yerine az ögretmen, yüksek puanlı kaliteli ögretmen ve çok maaş verilmeli.
ögretmenlik sadece sınavla degil mülakatla da alınmalı. kaliteyi arttırmak için. sadece konu bilmek yetmiyor anlatabilmek de önemli.
kolay degil. ögretmenler gelecegimize şekil veriyor.
memurlarla öğretmenler eğer kıyaslanabiliyorsa önce öğretmenlik mesleği kutsaldır yalanına bir son verilsin bence. herhangi bir devlet dairesine gidin bir de bir saat için (bir saat diyorum çünkü öğretmenler dışında kimse okuldaki sese bir saatten fazla dayanamaz. allah size kolaylık versin hocam burda ne gürültü var der ve kaçar) bir okula gidin aradaki farkı kendiniz görürsünüz.
memurlar ellerinde çay kahve suratları beş karış asık götürdüğünüz bir evrağı alt kata götür üst kata götür der, basacakları bir mührü atacakları bir imzayı dahi atmaz başkasına havale ederler. ama okullarda bir dakikanın dahi hesabı yapılır. zil çaldığı anda dersinize girmezseniz müdür tarafından soruşturma dahi açılabilrmektedir.hangi kurumda boşa geçirilen bir dakikanın hesabı soruşturma ile sorulmaktadır?
öğretmen mesai saatleri dahilinde 15 saat konuşuyor ders anlatıyor bunun dışında birçok angaryayla sınavlarla dosyalarla öğrenci sorunlarıyla ilgileniyor ve bu maaşı alıyor haksızlık diyorsunuz peki ya imamlar kaç saat çalışıyor ne işler yapıyor da öğretmenden fazla maaş alıyor. hey başbakan kendine gel saçmasapan çıkarımlarda bulunarak biryerlere varmaya çalışma o maaşlar senin lutfun değil. dedirten başbakan açıklamasıdır.
öğretmenleri memurun ve hatta halkın önüne atan şark kurnazlığında son nokta açıklaması. çok değil on yıl önce öğretmenin maaşı alt sınıf memurun iki katıydı, şimdi arada fark yok. bazı yerlerde alt sınıfın öne geçtiği gelen iddialar arasında. oy kazanmak için en düşük memur maaşını inanılmaz fırlattılar, şimdi de öğretmen maaşına zam gelirse memura haksızlık olurmuş diyorlar.
maaşlar umrumda değil ama bu açıklama hiç komik değil.
madem haksızlık o zaman memur maaşını yükselt de haksızlık ortadan kalksın diye sitem edilen durumdur.
boşbakanımız önce halkı doktora düşman etti sonra halkı askere düşman etti şimdi de öğretmene ettirmeye çalışıyor yazıklar olsun böyle boşbakana.
ingiltere de eğitim bakanına gazeteciler soruyor: Sayın bakan öğretmenler haftada 15 saat çalışıyor fakat doktorlarla aynı maaşı alıyor burda bir adaletsizlik yok mu? diye ve iNGiLTERE EĞiTiM BAKANI CEVAPLIYOR: - Bilimsel çalışmalar göstermiştirki öğretmenin sınıfta işlediği BiR SAATLiK DERS DiĞER ÇALIŞANLARIN 3 SAATLiK ÇALIŞMASINA BEDEL. Ayrıca öğretmenlerimiz 7 GÜN 24 SAAT MESAi YAPMASI GEREKEN iNSANLARDIR ÇÜNKÜ ENTELLEKTÜEL OLMAK VE ÇOCUKLARIMIZA EĞiTiM VERMEK iÇiN SÜREKLi OLARAK OKUMALI, ARAŞTIRMALI, GEZMELi, iNCELEMELi VE DÜŞÜNMELiDiR. iNGiLTERE EĞiTiM BAKANLIĞI OLARAK HERBiR ÖĞRETMENiMiZDEN BiR DÜŞÜNÜR OLMALARINI VE ÇOCUKLARIMIZI BU ŞEKiLDE YETiŞTiRMELERiNi BEKLiYORUZ.
Öğretmenlerin mesaisini 15 saat olarak ifade etmek EN HAFiF TABiRLE YALAN!!!!!DIR. Çünkü öğretmenler Eve iŞ GÖTÜREN BELKi DE TEK MEMUR SINIFIDIR. Sadece bir sınıfın bir yazılısını hazırlamak ortalama 2 saat sürer, ortalama 7 ile 15 arası sınıfı vardır bir öğretmenin bunların yazılılarını hazırlamak, yazılılarını okumak, e okula girişlerini yapmak, tek tek bu öğrencilerin öğrenim durumlarını değerlendirmek, bu durumlara göre tek tek ortalama 200 ile 500 öğrenciye yönelik yaklaşımlar belirlemek, hazırlıklar yapmak, onları yönlendirmek, aileleri ile görüşmek, Proje ve performans ödevlerini incelemek, değerlendirmek, sorunlu çocuklarla ilgili özel yöntemler uygulamak vs.vs.vs. Bu çalışmaların HiÇBiRiSi DERS ESNASINDA YAPILAMAZ... Öğretmenlerin 15 saat çalıştığı EN HAFiF TABiRLE YALANDIR, iFTiRADIR. Öğretmenler en az 15 saat derse girer doğrudur FAKAT bu 15 saatlik çalışma bile başlı başına diğer tüm memurların çalışmalarıyla kıyaslanamayacak bir çalışmadır çünkü diğer memurlar 40 saat mesai yapar fakat 40 saat PROFESYONEL BiR ŞEKiLDE ÇALIŞMAZ... ÖĞRETMENSE BU 15 SAATiN TAMAMINDA HER BiR DAKiKASINDA aktif olarak profesyonel bir şekilde çalışmalıdır. Siz hiç bir sınıftaki 30 - 40 öğrencinin vebalini sırtınızda hissettiniz mi? Onların geleceğine şekil vermenin nasıl ağır bir sorumluluk olduğunu, gözlerinizin içine bakan o çocukların sizin vereceğiniz yada verebileceğiniz bir gelecek ve kariyere sahip olduğunu, bu sorumluluk duygusuyla gece uykunuzdan uyandınız mı? Hiç anne babası boşandığı için derslerde gerilemeye başlayan bir öğrencinizin duygularını anlayıp gözyaşı döktünüz mü? okuldan sonra onunla çay içmeye gidip dertleştiniz mi? Başka bir öğrenciniz sizi davranışlarıyla hayal kırıklığına uğrattığında kendi çocuğunuza üzülür gibi üzülüp nerde yanlış yaptım, neyi eksik yaptım diye vicdan azabı duydunuz mu? SiZ NE ANLARSINIZ ÖĞRETMENLiKTEN... Bu yaklaşımlarınızla siz öğretmenlere HANGi ÇALIŞMANIZ VARSA HEPSiNi DERSTE YAPIN OKULDAN ÇIKINCA DA ÖĞRETMENLiĞi UNUTUN iŞiNiZE BAKIN DiYORSUNUZ... VE BU ÜLKENiN GELECEĞi iLE OYNUYORSUNUZ. SiZiN BU YAKLAŞIMINIZ NEDENiYLE ÖĞRETMENLiK MESLEĞiNi HAKKIYLA YAPMA MOTiVASYONUNU KAYBEDEN HER ÖĞRETMEN VE O ÖĞRETMENiN ULAŞAMADIĞI HER ÇOCUKTAN KOCAMAN BiR VEBAL VARDIR..