bu nasıl öğretmenliktir? neyin hırsıdır? bir de "pedogojik formasyon aldık" filan derler. kendi formu bozuk olana pedogojik formasyon versen ne olur, vermesen ne olur?
koca koca insanların el kadar bebelere heyula gibi çökmesine ifrit oluyorum. kendisinden güçlü olanlara iki laf edemeyecek korkaklar karşılarında gariban gördüklerinde zalim sırtlan kesiliyorlar.
ilkokul öğretmenlerimiz bizi de korkuturdu sizi disipline vericem diye. ama hiçbirimiz kalkıp intihar etmedik. o yaştaki çocuğun aklında intihar diye bir kavram olması saçmalık. öğretmenleri korumuyorum ama kızı bi depoya kilitleyip günlerce işkence etmediler ya, sadece birdaha yapmaması için korkuttular. büyük ihtimalle kızın psikolojik sorunları vardı, dediğim gibi o yaştaki bir çocuğun aklında intihar kavramı olması saçmalıktır, bir sorun olduğunun göstergesidir.
anlayışı kıt olanların genelleme sandığı tespittir. ilk entrym orada duruyor. genelleme olmadığını anlatmak için başka ne yazmam icap ediyordu?
kimisi ise suçu gariban çocuğa atmış. hırsızlık suçlaması, "şamata yapıyorsun, disipline vereceğim" lafına benzemez. bunlar el kadar çocuk... henüz sucuk fabrikasına muhasebeci olacak yaşta bile değiller ki hırsızlık suçlamasıyla karşılaştıklarında utanmasınlar, sıkıntıya girmesinler...
kimi öğretmenlerimizin bazı sıkıntılarını dile getirmelerine sebep olan mevzudur.
öncelikle söz konusu sıkıntıların konuyla alakası olmadığını ifade etmek isterim. mesele sınıfta disiplini sağlama meselesi değil, el kadar çocuğa "sen hırsızsın" diye yüklenme meselesidir. böyle bir suçlamayı her öğrenci kaldırmaz tabi ki. anlamak bu kadar zor mu? pedogojik formasyonda bunlar öğretilmiyor mu? yahu çocukları sorgulayan polisler, savcılar, yargılayan hakimler bile ayrıdır. bırakalım suç şüphesini, gerçekten suç işlemiş olan çocuklara bile yetişkinler gibi muamele edilmez. en azından yasalar böyle ve onlara uygun kurulan çocuk şube müdürlükleri ve çocuk mahkemeleri var.
keza genelleme yapmadığımı daha kaç kere tekrar etmem gerekiyor? hayır, öğretmen olanlar bile ilk entrymde kurduğum cümleyi anlayamıyorlarsa yazık ki ne yazık...
--spoiler--
maalesef öğretmenlerimiz içinde sayısı az da olsa bulunan tiplerdir.
--spoiler--
kaymakam olan kocasının söz konusu şahıs hakkında soruşturma başlatmasını ise samimi bulmuyorum. dediklerine bir bakın.. çocuğun kırığı yokmuş da filan falan... olmuşken kemiklerini de kırsaydı... derdi karısını korumak, kendisine laf gelmesini önlemek..
dayak atmak malum hastalıklı yobaz zihniyetin alamet-i farikalarındandır. dayak atılarak yetiştirilirler, karşılarında güçsüz bulduklarında dayak atmakta hiç sakınca görmezler. okullardaki en dayakçı hocaların din hocaları olduğunu şerefsiz yalancılar dışında kimse inkar etmez zaten...
Bu ülkede eşi kaymakam yada mevkisi yüksek bir idareci olupta çalışan öğretmen yokki zaten. Hepsi ara sıra okula uğrar ve suni teftişte bulunur. Kimsede gıkını çıkaramaz. Bu durumu baya abartmış. Göstermelik soruşturma kimin umrunda.
iyi ki şunlardan biri çocuğuma bulaşmıyor. hastahaneden aylarca çıkamaz şu başlık altında saydığım şerefsizliklerden birini yapmaya kalkan... hayır, öğrencilerin ailelerine de şaşıyorum... yahu çocuğundan kıymetli neyin var? neden korkuyorsun? bas sopayı, bak bakalım bir daha yapabiliyorlar mı?
ben öğretmen düşmanı değilim. öyle maaşlarına, üç aylık tatillerine filan laf edenlerden hiç değilim... zor iştir. çok daha iyi koşullarda çalışmayı hak ediyorlar...
fakat "efendim öğrenciler şöyle, böyle..." diye bahane olmaz. o senin işin... pedogojik formasyon almışsın.. ne yapıp yapıp düzgünce eğitmenin yolunu bulacaksın.
hayır, mesela konu matematik olsun. herhangi bir matematik öğretmeninden daha iyi bildiğimi söyleyebilirim. peki neden matematik öğretmenliği yapmıyorum? yasal engelleri filan boş verin. onlar olmasa, birileri "aman yap" deseler, koşulları uygun olsa bile yapmam. sebep? çünkü ben öğretmen değilim. pedogojik formasyon filan almadım. sen madem öğretmensin işinin hakkını vermek zorundasın.
bu detay önceki haberlerde yoktu, dolayısıyla böyle zulmedenin ancak yobaz olabileceği yönündeki tahminimi serdetmemiştim.
işte başlık altındaki örnekler ortada... bunca şerefsizliği yapan sırtlanların alayı yobaz... zaten başka türlü olması beklenir mi? yobaz ne anlar insanlıktan, sevgiden, meslek ahlakından...
çocuklarını bu sırtlanlara teslim etmek hoşuna gidenler akp'ye oy vermeye devam etsin...
malum şahıslar gibi, memleketlerin başına bela olan, hastalıklı, otoriter eğilimli şahısları yetiştiren sırtlanlardır. suçun büyüğü ailelerindeyse de, kalanı sırtlanlardadır.
şu hale bakın!.. bu video "eğlenceli"(!) bulunmuş!... yahu bunun nesi eğlenceli? tamam, oradaki mesele bize basit gelebilir ama ağlayan çocuk için basit bir mesele değil... "öğretmen"(!) ne yapıyor? yangına körükle gidiyor!.. çocuklar kırılsın, birbirlerine düşman olsun diye yapmadığını bırakmıyor...
bunlara pedogojik formasyon derslerinde anlatılan bu mudur? yazıklar olsun...
