öğretmenlerin bilmeyerek yaptıkları, öğretmeni unutulmaz yapan gaflardır.
birçok öğretmenin yaptığı ama en çok lisede dikkat çeken gaflar vardır;
- oğlum kaldır şu önündekini...
- ???
orta okul ilkokul ayrımı olan yıllarda bendeniz ortaokulda okurken bir resim hocamız vardı adı mehmet soyadı bende kalsın. bu hocamız her daim bizlerin huzurunda atıp tutar nasıl bir keyif alıyorsa 1.60 olan boyunu biz yaşları 12-13 civarı değişen öğrencilerine 2 metre 80 cm olarak gösterirdi. günlerden 1 gün yabancı dil bilmenin güzelliklerinden bahsetmeye başladı tatilde diyalog kurduğu alman turistlerden bahsetti. almancasının çok iyi olduğundan falan filan bahsetti o gün. ben de nerden duyduysam böyle birşey olduğunu "hocam yabancı dil tazminatı alıyor musunuz" dedim. bu bozardı kızardı cüzzi bir katkı sağlayan böyle bir ek ödemeye ihtiyaç duymadığını söyledi bizlere. ama karizmasını çizdirdiğinin farkındaydı. ilk ders bitti 2. ders başında öğrenciler sınıfa girerken beni işaret edip "sen" dedi "niye öyle sesli gülüyorsun?" afalladım kaldım hiçbir aşırılık, şımarıklık, sersrilik yapmamıştım gülmemiştim bile. devam etti hocamız bana seslenmeye "sen dedi sınıfın arkasına geç tek ayak üzerinde duracaksın" dersin 10 dakikası tek ayak üzerinde durdum. insaf edip sonrasında sırama oturmama müsade etti. o gün anladım ki güçlü olan gaf yapsa da bunu çaktırmadan size yükleyebiliyordu. hem de size hayatı anlatması gereken öğretmeniniz bunu yapıyordu. dersler alıyorduk biz de dolaylı olarak adı konulmamış branşlar üzerine.
-kızım neden ödevini yapmadın?
+tüp bitmişti öğretmenim.
-hey maşallah bu da yeni mi çıktı, yalan mı bulamadın, bi de utanmadan söylüyorsun bıdıbıdhıbdıhdıbd.....
tenüffüs olur ve öğretmenin yanına başka bir öğrenci gelir.
a: öğretmenim haticelerin evinde elektrik yok onlar tüple (lüks denilen, piknik tüpü ile kullanılan aydınlanma aleti) aydınlanıyorlar.
+ ...............(e allah belamı versin benim)
geometri hocası tahtaya bir üçgen çizer ve üçgenin iç açıları toplamı 180'ni geçer. bunun üstüne hoca "matematikte böle durumlar vardır. tahtadaki aslında bir çokgendir ama üçgen görünümündedir" diyerek tarihi gafını yapar.
edebiyat hocası düzeni anlatmaktadır:
-düzen kendi içinde iki elemandan oluşur, düzen ve düzülen.
-....
-mesela bu sınıfta da bi' düzen var. ben düzenim sizlerde düzülenler.
sınıf derin bi' bunalıma sürüklenir.
mesLek Lisesinde atelyede çalışırken işlerden pek anlamayan bi arkadaşımız vardı, parçayı baya yüksek bağlamış kesmeye çalışıyordu. o arada ordan geçen bir öğretmenin tepkisi aynen böyle oldu.
- olm o ne lan sik gibi bağlamışın parçayı.
yeşilay haftasında öğrenciler bir sınıfa toplanmış ve yeşilayla ilgili öğretmen konuşma yapacaktır alkolun zararlarını anlatırken öğretmen Atatürk ün çok içki içtiği için öldüğünü söylemesiyle olaya hemen diğer öğretmenler tarafından müdahale edilmiş ancak her söylenineni kapma yetisine sahip olan öğrenciler için olan olmuş ve atatürk onlar için alkol yüzünden ölen bir adam olarak kalmıştır tabi sonrasında öğretmene derin bir ayar çekilmiş ve öğretmen de bu olaydan dersini almıştır 'bilmediğin konularda susacaksın'.
din dersi hocasının beni benden alan lafı(gafı):
- allaha inananlardan iyilik yapanlar cennete, kötülük yapanlar cehenneme gidecek. allaha inanmayanlara ise bişey olmicak.
- (sınıf) ha?!
aradan 6-7 sene geçti hala unutmam.
not: hoca ateist değildi.
Formasyon derslerinin birinde bir zamanlar ebelik de okumuş olan bayan hoca ders anlatmaktadır.
-arkadaşlar, öğrenci gelişimde yaparak gösterme çok önemlidir. bu sayede öğrenci, teorik olarak gördüklerini pratikte de yaşama fırsatı bulacaktır. örneğin ben ebelik okurken hocamızla çocuk yapar, sonra onu doğurtmaya çalışırdık...
(daha sonra öğrendik ki bezden çocuk yapıp çeşitli doğum senaryoları üretiyorlarmış **
tıp fakültesinde erkek üreme sistemini anlatan hocaya sınıfın hafiften güzelce kızı:
--- hocam ya şimdi siz penisin içine kan doluyor dediniz ama onun içinde kemik yok mu yaaa???
hoca: yok kızım yok sert ya sana öle gelmiştir.
Yazılı yapmış olduğu öğrencilere biriniz isminizi yazmamışsınız diyip isimsiz kağıdı okuması ardından bu kağıda 67 vermesi.
not: O kağıt hocanın kendisinin yazdığı cevap anahtarıdır.
Her zaman olduğu gibi cam kenarındaki haylaz öğrenci dışarı bakmaktadır.
Tarih hocamızda onun devamlı dışarıya baktığının farkındadır.
Yine bir dersinde çocuk dışarı bakarken hoca şöyle bir cümle sarf eder;
- Bak evladım sonunda o camlara siyah cam filmi taktıracağım o zaman hiçbir yere bakamayacaksın!
dedi.
biz sustuk. Üzülmesin istedik. Yoksa oda bilir cam filmine içeriden bakıldığında dışarısı gözükür ancak dışarıdan bakıldığında içerisinin görünmediğini.